Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Siyonizm Yolcusu

Siyonizm Yolcusu

Değerli okurlar,

Daha önce de yazmıştık,

Türkiye’nin en büyük sorunlarından biridir, Kriptolar.

Alevi görünen, Kürt görünen Kripto Ermeniler;

Türk görünen Kripto Yahudiler…

Müslüman bilinirken, (pek çoğu) gizli dinlerine, gizli etnik gruplarına hizmet eder.

Geçen hafta rastladığın bir kitap, bu sorunu aklıma getiren.

Kitabın adı, “Aşk Yolcusu”.

Yazarı, Bahar Feyzan.

Konusu, Struma Olayı.

Yazarın ilk romanı bu.

Nerden esti ise, Struma Olayı’nı romanlaştırmış.

Kitabında özetle, “Struma’da bir günah varsa vebali Türklerindir” diyor.

***

Merak ettim, kimdir bu Bahar Feyzan diye baktım biraz.

Karşıma çıkan “Kolonya Davası” haberlerinden hatırladım, onu.

Muhafazakar insanların yönetiminde olduğu bilinen Kanal 24 TV’de program yaparken, Milliyet’e verdiği röportajda “Kolonya kokulu konuklara dayanamıyorum, burnumun direği sızlıyor” diyerek, aklınca dini bütün insanları aşağılayan sunucuydu o.

Tepki toplamıştı bu sözleri haliyle.

Kanal 24 TV yönetimi yollarını ayırmıştı, Star TV eskisi Bahar hanımla.

Ardından TRT Türk ekranlarında boy göstermiş, kısa bir süre sonra ortalıktan kaybolmuş.

***

O sunucu şimdilerde işte o “Aşk Yolcusu” kitabıyla yeniden sahnede.

Önüme çıkan haberlere göre, malum medyada kitabı köpürtülüyor da köpürtülüyor.

Görevleri tabi!

Mavi Marmara katliamını anlatmıyor sonuçta!

Onlar değil de ben mi reklamını yapacağım?

Her ne ise, kitaba dönelim:

Malum Struma, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Filistin’e gitmek üzere Romanya’dan bir gemiyle yola çıkan ve 769 Yahudi’yi taşıyan geminin adı.

“Geminin İstanbul açıklarında 72 gün boyunca mahsur kalması ve daha sonra Karadeniz’de bir Sovyet denizaltı tarafından batırılması” olayı, o günden buyana Siyonistlerce “Türkiye’nin Yahudi soykırımı” olarak yorumlanarak, ülkemiz aleyhine kullanılageldi.

Nitekim bu taze “yazar” da “Struma Olayı” üzerinden “Struma’da bir günah varsa vebali Türklerindir” tezini savunuyor, tıpkı Siyonistler gibi.

Dönemin TC yönetimini “gaddar” ve “katil ruhlu” şeklinde resmediyor.

Struma’da Türkiye üzerine düşen bir şey vardı da yetkililerimiz bunları yapmadı mı bilemiyorum, tartışmalı bir husus.

Fakat belirtmeden de geçemem, Struma olayının “Türkiye’nin Yahudi Soykırımı” olarak gösterilemeyeceği birçok tarihçi tarafından belgelerle ortaya konulmuş durumda.

Ben daha ziyade, ülkemizin önde gelen TV’lerinde bir dönem hergün karşımıza çıkan bir “sunucu”nun tartışmalı “Struma Olayı”yla ilgili bu “duyarlılığı” üzerinde durmak istiyorum.

Sunucu iken, roman yazmaya karar veriyor. Yazdığı ilk romanda da Struma’yı konu alıyor. Bu Struma hassasiyeti nerden geliyor acaba?

İnanın çok merak ediyorum.

Bu merakımı gidermeye çalışırken, Şalom’da da röportajının yayınlandığını gördüm.

Feyzan’ın bu garip kitabı, İstanbul’daki Yahudi Cemaati’ni de hayli memnun etmişe benziyor. Cemaat’in yayın organı Şalom geniş yer ayırmış Feyzan’ın kitabına.

“Zorluk çekmemiş olmalılar” diye düşündüm sunucu-Şalom buluşmasında, yazar ve kitabı şöyle takdim ediliyor:

“Ekranlardan tanıdığımız başarılı haber spikeri Bahar Feyzan on üç yıllık kariyerinin ardından tam da kendini tekrar ettiğini düşündüğü bir dönemde karşısına çıkan Struma faciasını ‘Aşk Yolcusu’ adlı romanıyla herkese duyurmaya karar verir.”

Kendisini bu kitaba adadığını belirten yazar, “Struma faciasından dünyada pek çok insanın haberi yok. Bu olayın romanla beraber herkes tarafından duyulmasını istiyorum” diyor.

Yazar “Bu konuyla yüzleşmek istemeyip görmemezlikten gelmeyi tercih etmişiz ve bu beni oldukça olumsuz etkiledi” şeklinde ifadeler kullanıyor.

Röportaj Feyzan’ın ailevi bilgilerini de içerirken, Selanik kökenli olması hayli dikkatimi çekti.

Feyzan röportajda kendini anlatırken “İstanbul’da doğup büyüdüm. Ailem İstanbullu ama Selanik’ten, Bulgaristan’dan da gelenler var. Türkiye’deki birçok aile gibi karma bir aileyiz” diyor.

Nokta.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi