Latif Erdoğan

Latif Erdoğan

Gün olur asra bedel

Gün olur asra bedel

Yarın işte böyle bir gündür. Ya asra bedel kazançların ya da asra bedel kayıpların tercihleri yapılacak yarın. Mesele sadece siyasi bir seçim olmaktan çıktı, topluca bir kader seçimine dönüştü. Bir milletin ve ona bel bağlamış bütün ümmetin, iyi- kötü kolektif kaderi oylanıyor bu seçimde. Sorumluluğumuz o denli büyük, işin vebali o denli ağır..  

Türkiye ve dünya realitelerinden kopuk hayallerle siyaseti dizayna yeltenen ve her daim ihtirasları istidatlarının önünde seyreden kişi ve kişilerin yanlış telkin, yanlış yönlendirmelerine pirim verenler, tercihlerini asırlık kayıptan yana kullanmış olacaklar. Parti taassubuyla hareket ederek, kazanma ihtimali olmayan adaya oy kullanan ve böylece şer ittifakın ekmeğine yağ sürenler de hiç şüphesiz, asırlık kayıptan yana tercihte bulunmuş kabul edilecekler. Tereddüt yaşadıkları için altın kıymetindeki oylarını çöpe fırlatıp atanlar, elbette onlar da asırlık kaybın sorumlusu sayılacaklar.

Kimlikleri nüfus kütüğüne kayıtlı olduğu gibi, kişilikleri de vicdan kütüğüne kayıtlı olanlar, akıllarını, kalplerini, ruhlarını haktan gayri hiç kimseye ipotek vermeyenler, milli iradenin, umumi ahengin yanında yer alanlar, elbette onlar, bu tarihi günü en doğru şekilde değerlendirecekler ve asra bedel günü hem kendileri adına, hem de ümmet adına iç içe girmiş binlerce kazanıma dönüştüreceklerdir.

Kalkınmalar hızını kesmeden bu vesileyle devam edecek; çözüm süreci sekteye uğramadan varlığını sürdürecek; eğitim, öğretim ve sağlık sektöründe gerçekleşen reformlara daha niceleri eklenerek aziz milletimize layık olduğu hizmetler kesintisiz verilecek, bağımsızlık mücadelemiz hem ekonomik hem de politik bağlamda başarı ile neticelenecektir. Ülkemiz üzerinde kötü emelleri olan dış güçlerin ve onlara hizmet eden iç uzantıların kökü kazınacak, birlik ve beraberliğimize musallat asalaklardan vatan sathı tamamen arındırılacaktır. Kardeşi kardeşe kırdırma peşinde olan hainler, elbette kendi oyunlarının tuzağına düşmüş sefil halleriyle gün yüzüne çıkacak; feraseti daim müsellem necip millet akı karayı daha net görecek, daha yakından tanıyacaktır. Ve artık hiçbir mazeretin inandırıcı yanı kalmayacak, iftira, itham ve tezviratın hesabı hukuk karşısında bir bir verilecektir.

Fazla vuzuh körletir. Onun için sözü örtülü söylemek bazen açık söylemekten daha fazla belirleyici olur. İhanet bezirganlarının adresi artık bellidir. Kim onları hâlâ dost ediniyorsa o onlardandır. Böylesi bir aidiyet hissedenlerin dünyadaki hisseleri zehirden acı günler, ahiretteki cezaları ise can yakıcı azaptır. Çünkü onların yaptıkları hukukullah ihlalidir; hiçe saydıkları bütün bir milletin haklarıdır; kötü niyetlerine alet etmek istedikleri ise, bütün ümmetin mukaddesatıdır. Bahane kabilinden ileri sürdükleri gerekçelerin ne Hak katında ne de halk nezdinde zerre kadar kıymeti vardır.   

Elbette bu karanlık ittifak, seçim sonrası yaşayacakları kesin mağlubiyetle hemen hızlarını kesmeyecekler, yeni entrika ve planları devreye sokarak bir süre daha milli iradeyi kendileriyle meşgul edeceklerdir. Fakat görünen o ki, her kötü niyetli atraksiyon onları bu milletin bağrından daha da koparacak, haklarında kalmışsa biraz hüsn-ü zan o da tamamen silinecektir. Hele, daha önce devreye soktukları kurumların yanına, şimdiye kadar suskunluğunu sürdürmüş bir başka gücü de dahil etmek isterlerse, işte o zaman başlarına kopacak kıyametten kurtulmaları mümkün olmayacak, yapmak istedikleri ayrı ayrı kötülükler bir bütün halinde, başta başlarındakine olmak üzere kendi başlarına çökecektir. Madem, henüz güneş batıdan doğmadı, tövbe kapısı açık demektir. Tövbe eder, kötü niyetlerinden vazgeçerlerse, Cenab-ı Hakk’ın keremi engindir; belki daha önceki toplu günahlarını affeder, çektikleri ve daha da çekecekleri sıkıntıları da günahlarına kefaret yapar. Ama bugüne kadar mekr-i ilahinin verdiği mühlete aldandıkları gibi yine aldanmalarını ve aldatmalarını sürdürürlerse, kötü akıbet onlar için kaçınılmaz sonuç olur; affa liyakatlerini bütün bütün kaybederler.  

AK Parti’nin içinde ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yakınında durup da onu bu süreçte yalnız bırakmayı yeğleyenler de elbette milli hafızaya bu halleriyle kaydedilmiş bulunuyor. Yaptıkları yalpalar, çizdikleri zikzaklar kesinlikle doğru değildi; millet de zaten onların bu hallerini böyle algıladı. Yeni dönemde, Sayın Başbakan’ın bu yaşadıklarının öğretici tayfları altında söz konusu hususu da gözden geçirmesi, uzun soluklu çalışmasında kendisine refakat edecek yol arkadaşlarını seçerken daha da hassas davranması gerekecek. Zor iş, fakat şart.

Cenab-ı Hak,yar ve yardımcısı olsun. Yarınki önemli seçimi, vatanımız, milletimiz hakkında hayırlara vesile eylesin. (Amin)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Latif Erdoğan Arşivi