Evet... Türkiyede hadis inkarcılığı bitti... Kimlerden ne kadar ücret aldılar bilmiyorum ama bu aralar seslerinin kesildiğini görüyorum... İnkar edilecek hadis mi kalmadı, yoksa Suriye ve diğer ülkelerden akan kanlar mı unutturdu işte onu bilmiyorum...

Şunu çok iyi biliyorum ki hadis inkarcılarının sesi bayağı kesilmiş durumda... Zannedersem inkar edilecek hadis kalmadı... Hadisler inkar edildikten sonra hadis alimlerine de gölge düşürülmeye çalışıldı... İlginçtir ki birkaç zayıf reddiye dışında hocalarımızın seslerinin kısık kaldığına şahit olduk...

Şimdi zavallı hadis inkarcıları ne yapacaktı?

Muhatap olduğu kitle kendilerinden yepyeni uç fikirler bekliyordu... Akla ters gibi gözüken hadisler defalarca inkar edilmişti... Isıtıp ısıtıp sunamazlardı... Ne yapalım diye düşününce akıllarına şeytanca fikirler geldi ve el atılmamış, üzerinde hiç bir şüphe olmayan 6236 civarında ayetler üzerinde beyin jimnastiği yapabilirlerdi!

Kendi fikirlerinin kabul görmesi için müfessirlerimizin karizmalarının çizilmeleri gerekiyordu! Ve işe oradan başladılar...

Daha sonra başladılar teviller savurmaya...

Kur’andaki ayetler hakkında yaptıkları teviller hadis inkarcılığı gibi ses getirmedi... Yani şöhretlerini yenileyemediler...

Akıllarına aşırı güvenleri kendilerini birşey zannettirdi... Oysaki birer zavallılardı... Okadar müfessirlerimize rağmen hangi gerekçelerle Kur’anı anladıkları gibi anlamamız istendi!

Kendilerinin bir İbn-i Kesirden nasıl üstünlükleri vardı! Yeterki şeytan bir insanın aklını vahyin dışına çekmesin!

Tüm dünya kendilerinden bahsetse ne olur ki!

Yerin iki metre altında iskelet olarak kalınmayacak mı?

Geçici zevkler ve alkışlanmak uğruna ebedi bir hayat nasıl feda edilir?

Aklını ilah yerine koyan bir hadis inkarcısının ateist olma ihtimali her zaman yüksektir! İpini koparan akıl, freni patlamış kamyon gibidir... Asla durmaz... İlah edilmiş bir akıl Allah’ı (Haşa!) herşeyi bilmez! Dedirtmedi mi?

***

Aklın varsa sünnete uygun kullan derim!