Sevgili günlük, kısmetse, bundan böyle uzun süre beraber olacağız. Eskiler, hafızai beşer nisyan ile malüldür demişler. Yani, insan unutur.

Sen yeni bir günlük olduğun için bu açıklamayı yapmak gerekir diye düşündüm.

Unutmak istemediğim bazı hatıraları, önemli olayları buraya kaydedeceğim.

Yazdıklarımın aramızda kalmasını rica ediyorum. Bilirsin, benim ricalarım emir mahiyetindedir. Veysel'in söylediği gibi, gizli sırlarımı aşikâr etme. Gizli olmayanı edebilirsin. O da sır değildir zaten.

* * *

Senin adını darbe günlüğü koydum. Demem o ki, maksat belli.

Yarın, tarihe şahitlik eden bir günlük olarak anılacaksın.

Bir bakıma tarihe geçmiş günlükler arasında yerini alacaksın.

Kıymetini bil... Böyle bir şey, her günlüğe nasip olmaz.

* * *

Sevgili günlük, bugün öğleden sonra arkadaşlar ziyaretime geldi. Malum meseleden konuştuk. Bazı aksaklıklar var. Can sıkıntısı, çoban armağanı...

Gayet tabii, işler istediğimiz gibi gitmeyince, canımız sıkılıyor.

Güvendiğimiz dağlara kar yağınca, yollar kapanıyor.

Biraz üstü kapalı anlatıyorum ama sanırım sen anlıyorsun.

Başımızdakinden şüphe duymak, çok acı bir tablo.

* * *

Sevgili günlük, arkadaşlarla toplandık ve harekât planına bir isim koymak gerektiğini düşündük.

Biri “Minik buzağı” ismini önerdi, öteki “Karakaçan” olsun dedi. Ufaktan tartışma çıktı.

Yahu biz daha eylem planının adı üzerinde anlaşamaz ve aramızda maraza çıkarırsak, sonra nasıl darbe yaparız?

Hadi darbeyi yaptık diyelim, çok geçmeden birbirimize girmez miyiz sevgili günlük, sorarım sana!

* * *

Bugün de darbe yapamadık sevgili günlük. Umutlarımız boşa mı çıkıyor ne!

İstifa etmesi gerekenler etmiyor. çekilmesi gerekenler çekilmiyor. Gitmesi gerekenler gitmiyor. öyle olunca da gelmesi gerekenler gelmiyor.

Dimdik görevi başında olması gerekenler ise istifadan, çekilmekten, gitmekten bahsediyor. Bu nasıl iştir sevgili günlük?

Anlaşılan bazıları kendi çıkarını düşünüyor. ülke yararını değil.

* * *

Sık sık toplanıyoruz. Her fırsatta telefonlaşıyoruz. Hemen, derhal, acilen deyip deyip bir araya geliyoruz. öğleden sonra, gece yarısı, kahvaltı demiyor, malum mesele üzerinde kafa yoruyoruz. Planlar yapıyoruz. Ama bir türlü istediğimiz yere gelemiyoruz. Olmuyor, olmuyor! Aksilikler üstüste yaşanıyor.

Galiba problem bizim ekipte. Başka bir ekip olsa, şimdiye çoktan işi halletmişti.

Bir yanlışım varsa, lütfen söyle sevgili günlük. Sana gücenecek değilim. Artık seninle kanka olduk sayılır. İstediğini çekinmeden söyleyebilirsin.

* * *

Yahu günlük, sen ne biçim günlüksün? Senin adını boşuna mı darbe günlüğü koyduk! Hiçbir işe yaramıyorsun! Bak kafamı bozma, seni değiştiririm. İptal ediveririm hemen. Harcarım seni. Yakar, duman ederim. Ayağını denk al.

İşte, vakit gece yarısı oldu, hâlâ darbeden tık yok. Hazırlıklar bile tamam değil.

Acaba eylem planının adını mı değiştirsek? Belki uğursuzluk ondadır.