Yedi adam biri bir gün
bir kan gördü
gereğini belledi
yari alsa koynuna
Ayırmaz kanı yanından
¥
Beyaz haberlerim var kardeşlerim
-Bir güzel ince gelin
Kabartır göğsünü toz duman içinde
gelinliği durur çıkartıp bıraktığı yerde
İçerlerden bir taşlı tarladan
Kaynayan nehrin gözünde
unutmuş gelin alınlığını
Avuçları sıcacık yumulu beline dayalı
Kalın bilekli badem topuklu
Seyirtir o ince gelin
grevli’ler şifalar götürmek için… (Cahit Zarifoğlu)

¥

Yedi Güzel Adam’ın galası TRT tarafından yapılmaya başlandı. 19 Nisan’da Kahramanmaraş’ta Mehmed Akif Kültür Merkezi’nde sunulan gala, içerik olarak dolu olmasa da, Yedi Güzel Adam’ı, şairler ve yazarlar diyarı Maraş’ı, Kara Lise’yi anlatması bakımından oldukça anlamlıydı. Maraşlılara güzel ve özel bir gece yaşatan TRT emekçilerini ve başta Beşir Atalay olmak üzere ezberden okuduğu şiirlerle gönül dünyamızı coşturan Mehdi Eker Beye, Sevde Bayazıt (Kaçar)hanıma ve diğer konuklara şükranlarımı arz ediyorum.

Yedi Güzel adam kimdir? Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Akif İnan, Erdem Bayazıt, Alaaddin Özdenören, Rasim Özdenören ve Cahit Zarifoğlu.

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Kurucu Genel Başkanı merhum Mehmet Akif İnan’ın da aralarında yer aldığı, Cahit Zarifoğlu’nun şiirinden esinlenilen ‘Yedi Güzel Adam’ın hikâyesi dizi film oldu. Bu sayede Kahramanmaraş tüm Türkiye tarafından yeniden keşfedildi. Toprağından mıdır suyundan mıdır bilinmez, Maraş’ta doğan, ya şair ruhlu doğar veya kalemi güçlü bir mütefekkir olur. Zaman olur ozan kesilir Maraşlı.

Dizinin hikâyesi şöyledir:

“Değeri ölçülmezdi, yürekten çıkan sözün,

Yedi güzel adamdık, yedi ‘Kara Lise’li,

Gittiği her şehirde, sokağın şairleri,

Kederle beslenirdi kalemimizden sevda,

Yedi güzel adamdık, yedi ‘Kara Lise’li,

Şairler memleketi Maraş…

Bir Yedi Güzel Adam hikâyesi

¥

7 Güzel Adam’ın fikir babaları, yine kendisi de bir Maraşlı olan Üstat Necip Fazıl Kısakürek’tir. Cumhuriyet döneminin bu fikir işçisi güçlü kalemi, dönemin zalim idarecilerine baş kaldırmış, kalemiyle adeta cihad etmiştir. Onun başlattığı harekete Büyük Doğu ismi verilir.

7 Güzel adamdan geriye Sezai Karakoç, Nuri Pakdil ve Rasim Özdenören kaldı. Ebedi aleme göçen diğerlerine Allah’tan rahmet dilerken, aramızda yaşayanlara hayırlı ve uzun ömürler diliyorum.

Galanın takdim edildiği gecede Tarım, Hayvancılık ve Gıda Bakanı Sayın Mehdi Eker’i ilk kez edebi bir üslupla tanıma imkanı buldum. Ezberden okuduğu Sezai Karakoç’un “Sürgün Ülkeden Başkentler Ülkesine” şiirinin:

Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır

Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır

Aşk celladından ne çıkar madem ki yâr vardır

Yoktan da vardan da öte bir Var vardır

Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır

O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır

Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır

Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır

Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır

Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır

Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır

Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır

Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır

Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır

¥

Sevgili

En sevgili

Ey sevgili

Mısralarını güçlü bir ses tonuyla takdim eden Sayın Eker, gecede Tarım Bakanı değil de Kültür Bakanı gibiydi. Babacan Beşir Atalay’ın notları arasında bulamadığı, bulsa da bu denli güzel okuyamayacağı enfes şiiri Maraşlıya okuyan Eker, bana göre gecenin favorisiydi. Başkentin güçlü bürokratlarından TRT üyesi Sayın Recep Şahin’i anmadan geçmek olmaz. Fakir-fukara babası bu güzel insan hem Bülent Arınç Bey’in danışmanlığını ve hem de TRT üyeliği görevlerini birlikte yürütmektedir. Kendisi Samsunlu olan bu güzel insanın hizmetleri saymakla bitmez. Ona da buradan teşekkürlerimi arz ediyorum.

Bir kez daha gördüm ki, şuanda Türkiye’yi yönetmekte olan seçkinler zümresi 7 güzel adamdan hisse kapmış ve o damardan beslenmiştir. Beşir Atalay ağabey, edebiyat gecesinde noktayı siyasetle koydu ve dedi ki: “İşte Türkiye’nin manzarası. Bir zamanlar Erdem Bayazıt ağabey Anavatan mebusu iken başörtüsünün serbest kılınması yönünde merhum Özal’ı ikna etmeye çalışmış ve etmişti. Kanun da çıkmasına rağmen o gedik açılamamıştı. İşte şimdi o güzel adamın kızı mecliste ve başı örtülü..”

İktidar şuanda yaptığı kültürel hizmetleri baştan beri yapsaydı daha farklı konumda olurduk. Kültür Bakanlığı, iki dönem sol görüşlü bir adama teslim edildi. Bizdendir denilerek ses çıkartılmayan paralel yapı arkadan hançerledi. Adamlarını iyi tayin etmediğin sürece aynı sancıları yaşayacağını unutmayacaksın.

7 Güzel Adam anlatmakla bitmez. Yeni nesil bu kuşağı tanımalı ve eserlerinden faydalanmalıdır. Filme emeği geçen herkesi gönülden kutluyor, gala için Maraş’a kadar gelen tüm misafirlerimize teşekkür ediyorum.