Yedi Güzel Adam, Bir Güzel TRT
Demirel’in “İşte çağdaş Türkiye bu!” sözleriyle şapkayı kurtarmaya çalıştığı günlerde ben de bekar evimde yalnızca TRT izlemeye ve ebediyete akıp giden her yarım saatte bir, sanatçının canhıraş feryatlarla ve üzerine basa basa höykürdüğü marşı dinlemeye hüküm giymiştim. O yüzden TRT denince nedense hep milli bayramlarda tek geçilen “Vurun kahpeye” ve balyozla vura vura söylenen, ricali devletçe de ayakta alkışlanan hep o aynı şovenist şarkı gelir aklıma:
“Meşaleyiz sönemeyiz,
Başka rejim denemeyiz,
Hilafete dönemeyiz,
Aydın bir Türk kadınıyım...”
---
Psikologlar insana en hoş gelen hitap şeklinin kendi ismi olduğunu söyler ancak benim bugüne kadar en çok hoşuma giden hitap şekli “güzel insan!” oldu. Yan yana gelip de bu kadar güzel duran iki kelime çok azdır. Bundan daha güzeli de olsa olsa Dücane Cündioğlu’nun “Hz. İnsan” başlığı olmalı. Cündioğlu, “ahsen-i takvim”e gönderme yaparak yücelttiği varlığı, milletimizin çok az kimseye layık bulduğu “Hz.” kısaltması ile birleştirerek gönülleri titretir.
---
Çocukluğumdan beri en sevdiğim sayı hep 7 oldu. Neden ve nasıl olduğunu bilmeden hep sevdim 7’yi. 7, benim hep en uğurlu sayım, en önemli rakamım oldu.
---
Geçtiğimiz aylarda “Yedi güzel adam”ın hayattaki üç isminden biri olan Rasim Özdenören’i ayne-l yakin tanıma fırsatım oldu. Günlerce heyecan ve merakla bekledim anlatacaklarını. Sonuçta göreceğim, bir kişiden ibaret değildi. Yedi güzel adamla görüşecek, onlarla söyleşecektim. Nihayet, beklediğim gün geldi. “Rasim abimiz biraz rahatsız” dediler, “kısa bir süre önce önemli bir ameliyat geçirdi. O yüzden kısa bir selamlamadan sonra imza programına geçilecek.” Üzüldüm, ancak “bu da yeter” diyerek teselli buldum. Gerçekten rahatsızdı, güçlükle konuşuyor gibiydi. Ancak konuştukça açıldı, açıldıkça konuştu. Bir taraftan sağlığı için endişeleniyor diğer taraftan da hep daha fazla konuşsun istiyordum. O da zaten öyle yapıyor ve konuştukça iyileşiyordu. Şairler yatağı Kahramanmaraş’ın esrarı soruldu önce. Ardından Yedi güzel adam… Öylesine tatlıydı ki sohbet, bir vesile araya girip namaz vaktinin daraldığını hatırlatan mukaddime cevaben “Namazın kazası olur ama sohbetin kazası olmaz.” diye takıldı. Namazdan sonra yine soruldu, yine anlattı. Aynı şeyleri bir kez de uzattığım mikrofona anlattı. Kültür Bakanı Ömer Çelik geçmişteki karanlık günleri hatırlatarak, “Bu insanlar, zarafet ve sabırla Türkiye için bir gelecek inşa etmeye çalıştı.” demiş. Özdenören’i dinlerken Çelik’in kullandığı “zarafet” kelimesinin rastgele söylenmiş bir sözden öte özenle seçilmiş bir hakikat olduğunu görüyor ve bir kez daha seviyorsunuz yedi güzel adamı….
---
Sohbetlerinin kazası olmayan adamların dizisi geçtiğimiz Cumartesi TRT 1’de başladı. Dizi için düzenlenen galada konuşan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, cumhurbaşkanlığı seçiminin en güçlü adaylarının Erdoğan ve Gül olduğundan bahisle 7 güzel adamın izinden gidenlerin bugün geldiği ve ülkeyi getirdiği noktaya değinmiş. Gerçekten de bugün Türkiye’de olan her güzel şeyin ardında bu güzel insanları görmek mümkün. 7 güzel adamın izinde yüzbinlerce güzel insan ve bir güzel TRT var bugün. 77 milyon güzel insan için ise bolca umut.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.