Filistin’in içindeki bölünmüşlüğün sona erdirilmesi ve bir ittifak sağlanması için uzun süreden beri yürütülen çalışmaların ilk ürünlerini verdiği sırada biz de Filistin davasının haklılığının dünya kamuoyuna doğru bir şekilde anlatılması için medya alanında yardımlaşma ve koordinasyonun geliştirilmesi amacıyla Türkiye’de düzenlenen bir uluslararası sempozyumun çalışmalarını takip ediyorduk. Bu vesileyle Hamas’ın Siyasi Birimi’nin ileri gelenlerinden İzzet er-Reşak’la buluşma ve kendisinden uzlaşma konusundaki gidişat hakkında ayrıntılı bilgi alma imkânımız oldu. Fakat bugün bir yazıda iki ayrı konuyu ayrıntılı ele alma imkânı olmadığından uzlaşma konusundaki gidişatı değerlendirmeyi gelecek haftaya bırakmayı tercih ediyoruz. Bununla birlikte bu yazıyı kaleme aldıktan sonra Özel FM’de yayınlanacak Dünya Döndükçe programımızda belki biraz tafsilatlı ele almış olabiliriz. Yazı gazetede çıktığında program yayınlanmış olacağından radyodan dinleyememiş olanlar arzu ederlerse kişisel web sitemizden (www.vahdet.info.tr) ses kaydını dinleyebilirler.

Uluslararası siyonizmin dünya siyasetindeki etkinliğinin büyük ölçüde lobilere dayandığı bilinir. Fakat lobi savaşlarında kullandıkları en etkili silah medyadır. O yüzden siyonizmin medya araçlarını kendi lobilerinin yararına kullanmak için başvurduğu yöntemler hakkında hazırlanan ve sözünü edeceğimiz sempozyumda da gösterilen kısa filme isabetli bir şekilde “medya, savaşın bir başka cephesi” adı verilmiş.

Medya silahlarının kullanılması suretiyle yürütülen savaşın, askerî araçlarla yürütülen savaşlardan daha tehlikeli sonuçlar doğurduğunu söylemek mümkündür. Çünkü askerî savaşlarla topraklar işgal edilirken medya savaşıyla zihinler işgal edilerek, gerçeklere ters, yanıltıcı bilgiler kalabalık kitlelere tartışmadan uzak doğrular olarak kabul ettiriliyor. Zikrettiğimiz filmde de vurgulanan ve bizim daha önce muhtelif yazılarımızda dile getirdiğimiz üzere Filistin toprakları üzerine kurulan işgal devletini Batı toplumlarının normal karşılamasını sağlamak için onlara yönelik propaganda faaliyetlerinde sürekli “vatansız halka halksız vatan” sloganını kullanmışlardı. Oysa siyonist işgalci o topraklara “vatansız halk” olarak tanımladığı yahudi nüfusu yerleştirmek için bir o kadar insanı vatanlarını terke zorlamıştı. İslâm dünyasına yönelik söylemi ise “Filistinliler topraklarını sattı” iddiasıdır. Gerçekte göçmen yahudilere verilen arazilerin %90’ı satılmamış, işgal yönetiminin çıkardığı “sahipsiz mülkler kanunu” ile gasp edilmiştir. Oysa oralar sahipsiz değil, hepsinin sahibi var. Ama yurtlarına dönmeleri engelleniyor. O yüzden masa başı görüşmelerin en önemli ihtilaf konularından biri yurda dönüş hakkıdır.

Siyonist güçlerin medya silahından yararlanırken insanların zihinlerini yalan ve yanıltıcı bilgilerle işgal etme ihtiyacı duymalarının sebebi doğruların onlara hizmet etmemesidir. Fakat bizim Filistin davasının meşruiyetini ve haklılığını ortaya koymak için hiçbir zaman yalan ve yanıltıcı bilgilere ihtiyacımız olmadı. Çünkü doğrular bizim işimizi görüyor. Bizim sıkıntımız işte bu doğruları kitlelere ulaştırmada, insanları doğru bilgilerle bilgilendirmede sıkıntı çekmemiz. Bunun için de medya araçlarından kapsamlı bir şekilde yararlanmak gerekiyor. Zalimlerin kullandığı silahı haklı olanlar da onlara karşı kullanabilmeli.

Bu alanda başarılı çalışmalar yürütülmesi için haklıdan yana tavır takınanlar arasında bir koordinasyon ve işbirliğinin sağlanmasına ihtiyaç var. 23-24 Nisan 2014 tarihlerinde Pendik Green Park Otel’de düzenlenen Filistin Uluslararası Basın ve İletişim Forumu’nun amacı da böyle bir işbirliğine öncülük etmekti.

Program, basın ve enformasyon alanında Filistin davasına gönül vermiş, haklının yanında zulme karşı duran birçok etkili şahsiyetin buluşmasına vesile oldu. Açılış programından sonra basın ve enformasyon alanının gelişen ve değişen yöntemleriyle Filistin davası yaranına değerlendirilmesi konusunda önemli oturumlar düzenlendi. Ayrıca bu davaya hizmet eden bazı medya kuruluşlarının kendilerini tanıtma fırsatı buldukları küçük çaplı bir fuar düzenlendi. Akşam saatlerinde de dinlendirici güzel konserlerle ve gösterimlerle Filistin’in geleneksel kültürü sahneye taşındı.