Kıvanç Tığlı

Kıvanç Tığlı

Çocuklarda okul başarısızlığının psikolojik nedenleri

Çocuklarda okul başarısızlığının psikolojik nedenleri

Kerem on yaşında, ilkokul 4. sınıf öğrencisi olan bir erkek çocuktur. Ders başarısızlığı ve gece alt ıslatmaları, sinirlilik ve yalan söyleme sorunlarından dolayı danışmanlık merkezine başvurmuştur. Özellikle öğretmeni Kerem’i bir psikolojik danışmana götürmeleri konusunda ısrarcı davranmıştır. Fiziksel görünümü bakımından yaşını gösteren Kerem görüşme sırasında uyumlu ve istekli bir tutum sergilemiştir.

Kerem, iki çocuklu bir ailenin en büyük çocuğudur. Kendisinden üç yaş küçük bir kız kardeşi vardır. Görüşmeye katılmayan kardeşinin ruhsal bir sıkıntısı yoktur. İlkokul 1. sınıfta okumaktadır. Ailenin aktardığı gelişim öyküsüne göre; oğullarının konuşması yaşıtlarına oranla daha geç olmuş. Kerem üç yaşında tam konuşmaya başlamış. Kardeşi olduktan sonra da bir ara kekelemiş ancak daha sonra bu durum düzelmiş. Danışanım okul başarısızlığı ile ilgili 1. sınıfta bir uzmana götürülmüş. Kendisine zekâ ve dikkat testleri uygulanmış. Zekâ testi sonuçlarına göre Kerem’in zekâsı normal; dikkat, tespit, idrak, hafıza fonksiyonları da yaşına uygun çıkmış. Danışanımın ailesi bu sonuçlardan sonra bir daha uzmana devam etmemişler.

Tüm görüşme sırasında sakin bir şekilde annesini dinleyen Kerem’in, kendisine sorulan tüm soruları da elinden geldiği kadar cevaplamaya çalıştığı gözlenmiştir. Resim yapmayı çok sevdiğini söyleyen Kerem’den yaptığı resimleri getirmesi istenmiştir.

Kerem ile yalnız görüşme seansında kendisine, “Bir insan resmi çiz” testi (Çocukların kişiliğini ve duygusal durumunu anlamada kullanılan bir testtir) uygulanmıştır. “Bir insan çiz testi” sonuçlarına göre Kerem’de tespit ettiğim bulgular şöyledir; Depresif özellikler-içe dönük yapılanma-hassas ve kırılgan kişilik–kendine güven eksikliği gibi bulgular saptanmıştır. İlk resimde, karşı cins yani erkek çizmesi beklenirken kız resmi çizmiştir. Bu durumda babanın oğluna yeterince sevgi, ilgi göstermemesi ve baba-oğul paylaşımının soğuk olduğu düşünülmüştür. Hakikaten de anne ile yapılan görüşmede, anne, eşinin çok sinirli ve otoriter birisi olduğunu ve oğlunun ondan çekindiğini belirtmiştir.

Kerem’in babası Suat Bey, anne–babası ayrı olarak büyümüş ve babası eşinden boşandıktan sonra başka bir bayanla evlenmiştir. Suat Bey’le yeterince ilgilenmemiştir. Suat Bey’in tüm sorunlarıyla anne ilgilenmiştir. Çocukluğunda ve ergenlikte yaşadığı sıkıntılar halen yetişkin yaşamına da olumsuz olarak yansımaktadır. Bir sene önce kendine “Panik atak” teşhisi konmuş ve düzenli ilaç tedavisi görmektedir.

Kerem’e bir sonraki görüşmede, “Aile çiz testi” uygulanmıştır. (Aile çiz testi, çocuğun ebeveyni ve aile içinde yer alan diğer bireylerle olan ilişkisi ile çocuğun bakış açısından aile işlevlerini değerlendirme konusunda bilgi verir.) Aile çiz testi sonuçlarına göre; Kerem, aile içinde en fazla değer verdiği kişi olarak annesini çizmiştir. Aile içinde en fazla çatışma yaşadığı, yakınlaşmakta sorun yaşadığı kişi olarak da babasını sayfaya yerleştirmiştir. Bir de danışanım, babayı sayfanın en arkasında çizmiştir. Bu da bize, babanın aileyle özellikle de oğlu ile bütünlük sağlayamadığını düşündürtmektedir. Kerem sadece resminde babasının gözlerini küçük nokta şeklinde çizmiştir. Bu durum da, danışanımın babayla yakınlaşmakta, onunla paylaşım içinde bulunmakta zorluklar yaşadığını bize düşündürmektedir.

Son olarak da Kerem’e, “C.A.T. Psikanalitik hikayeler testi” uygulanmıştır. Çocukların bilinçaltında neler hissettiğini; kaygılarını, düşüncelerini isteklerini ortaya çıkaran bu test sonuçları da diğer test sonuçları ile paralellik göstermiştir. Danışanımın babası ve annesi ile görüşmeler sonucunda Kerem’de kısa süre içinde olumlu değişmeler gözlenmiştir. Kendisine verimli ders çalışma yolları hakkında rehberlik yapılmış ve ders çalışma planı hazırlanmıştır. Baba da bireysel destek almış ve oğlu ile yakından ilgilenmeyi kabul etmiştir.

Değerli okuyucular, çocuğumuzun okulda başarılı olması için örnek vakada anlattığım gibi büyüdüğü ortamın yani ailesinin huzurlu olması çok önemlidir. Bunun için de en önemli şart anne ve babanın birbirlerini sevmeleri ve birbirlerine saygı duymalarıdır. Eğer anne mutsuzsa evlilikten beklentilerini tam olarak karşılayamıyorsa, o zaman çocuğuna karşı da anlayışlı ve hoşgörülü davranamaz. Kendi mutsuzsa çocuğunun yaptığı en küçük yanlış harekette ani öfke yaşar ve çocuğunu kırar. Danışmanlık merkezine okul başarısızlığı ile gelen çocuklara baktığımızda, eğer çocukta zekâ engeli, dikkat eksikliği veya öğrenme güçlüğü yoksa o zaman mutlaka mutsuz bir huzursuz bir aile ortamında oldukları ve bu sıkıntıların çocuğa yansıdığı görülmektedir.

Araştırmaların sonucunda şu gerçek ortaya çıkmıştır; düzenli huzurlu bir aile ortamı çocuğun okul başarısını etkiliyor. Bir insan genel olarak, herhangi bir şeyi öğrenirken aklının % 20’sini, duygularının ise % 80’ini kullanır. Yani bir kişiye istemeyerek zorla öğretmeye çalışırsanız ya da o; o bilgiyi kişi öğrenirken morali bozuksa, aklında başka şeyler dersten daha önde yer alıyorsa o kişi dersi diğer durumdan yaklaşık dört kat daha zor öğrenecektir.

Ayrıca çocuğumuzu her türlü olumsuz davranışlarına rağmen sevdiğimizi ona her zaman destek olacağımızı göstermeli ve hissettirmeliyiz.

Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor, “Çocukları hakkıyla sevmek ve onları hakkıyla korumak cehennemden kurtuluşa vesiledir.”

Hayırlı, sağlıklı günler dileğiyle Allah’a emanet olunuz.

PSİKOTERAPİST

DNŞ TEL: 0 212 503 79 95-0 506 401 79 91

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Kıvanç Tığlı Arşivi