Henüz ölmedim!
Henüz ölmediğim için Allah’a hamd ediyorum...
Ya ölseydim!
Ben ne yapardım...!
İmtihan bitmeden öğrencinin elinden alınan soru kitapçığı gibi yeni bir salih amel işleme fırsatım elimden alınmış olurdu...
Henüz ölmedim...!
Ya ölseydim, ben ne yapardım...!
Geçmiş günahlarımdan dolayı Allah’tan özür dileme fırsatım da elimden alınmış olurdu... Tıpkı yargısız infaz edilenler gibi... Günah yükümle Allah’ın huzuruna nasıl çıkardım ben...
Bugün tövbe etmeden ölen milyonlarca insan var... Onların aralarından biri de ben olabilirdim...
Henüz ölmedim ve hemen şimdi günahlarımın bağışlanması için Allah’a tevbe etmeye karar verdim ve tövbe ettim..
Henüz ölmedim...!
Eğer ölseydim, kalplerini kırdıklarımdan özür dileme fırsatım elimden alınmış olacaktı...
Şu an itibariyle ölmemiş olmamın sevinç çığlıklarını atıyorum... Allah’a hamdolsun ki yaşamanın üç büyük avantajının farkına vardık...
Kulağımı toprağa koyuyorum ve şu sesleri işitiyorum;
- Keşke çokça ibadet yapabilseydik:(
- Keşke ibadetlerimizi ertelemeseydik:(
- Keşke kötü arkadaşlar edinmeseydik:(
- Keşke tövbe etmiş olsaydık:(
- Keşke haklarına girdiklerimizden helallik dileseydik:(
- Ve keşke çokça salih ameller işleseydik:(
Bu sesleri gerçekten de işitir gibiyim...
Bu kez onlara;
- Henüz ölmedim,
- Sizin keşkeleriniz benim için çok büyük bir nasihat,
- Ve ben de bu nasihatlere kulak vererek diyorum ki;
“Ya rabbi...!
Sen günahlarımızı bağışla!
Salih ameller işlememizi kolaylaştır.
Ey haklarını ihlal ettiğim insanlar, kardeşlerim...! haklarınızı helal edin”
Sevap dolu bir denizde ibadet kulaçları atabilmemiz duasıyla...
Henüz ölmedik ya... Bu bile yeter!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.