Son sözler çok önemli...

Son söz, kişinin neyle meşgul olduğu hakkında çok büyük bir ipucu verir... Son sözler korkusuzca ağızdan çıkar... Hiç bir tehdit unsuru engelleyemez... Korkutamaz da aynı zamanda... O, bildiğini söyler...

Sizlerle paylaşacağım son söz, yıllar öncesinde bir cihad beldesinde söylenmiş... Son sözün çıktığı belde Allah’a en sevimli gelen beldelerden bir belde... Peki kimin ağzından çıktı?

Daha kendileri yaratılmadan önce İncil ve Tevratta adlarından övgüyle bahsedilen topluluklardan bir ferdin ağzından çıktı... Demek ki son sozün sahibi de Allah’a en sevimli gelen kişilerden...
Peki kim di bu ve ne söyledi?

İmam Hakim'in Zeyd b. Sabit Radıyallahu anh'dan şöyle dediğine dair rivayetini okuyalım:
Uhud günü Rasûlullah beni Sa’d b. er-Rabi Radıyallahu anh'ı aramak için gönderdi ve bana dedi ki: "Şayet onu görürsen, benden ona selam söyle ve de ki ona: Rasûlullah  sana kendini nasıl buluyorsun, diye soruyor."

Zeyd dedi ki: Ölüler arasında dolaşmaya başladım. Son nefeslerini veriyordu. Mızrak, kılıç ve ok darbeleriyle açılmış yetmiş küsur yarası vardı. Ona: Ey Sa’d! Rasûlullah’ın sana selamı var ve sana: Kendini nasıl hissediyorsun bana bildir, diyor.

Sa’d dedi ki: Selam Allah'ın Rasûlüne ve sana olsun. Ona de ki: Şu anda cennetin kokusunu alıyorum. Kavmim ensara da de ki: Sizde gözünüzü kırpacak kadar bir güç varken Rasûlullah’a bir zarar isabet ederse, Allah nezdinde hiçbir mazeretiniz kabul edilmez.
(Zeyd b. Sabit) dedi ki: "Ve ruhunu teslim etti. Allah'ın rahmeti üzerine olsun."   
Aman Allah’ım...!

Yaralı, burnuna cennet kokusu, kulağına Allah resulü alayhisselamın selamı geliyor... O an sevinçten hangi kalp buna dayanır!
Ve son söz;

“Kavmim ensara da de ki: Sizde gözünüzü kırpacak kadar bir güç varken Rasûlullah’a bir zarar isabet ederse, Allah nezdinde hiçbir mazeretiniz kabul edilmez...”

Ve bu söz bizlere de söyleniyor... Uhudda bir şehid sahabenin ağzından çıkan bu söz beni de bağlar seni de bağlar!