Çözüm mü çözülme mi?
Değerli okurlar,
Çözüm sürecinin son derece iyi gittiğini söyleyenlerin, iyiye gidenin ne olduğunu da ortaya koyması gerekmez mi?
“Çözüm Süreci” başladığında PKK “tarafına” dair ne deniliyordu, üzerinden geçen süre içerisinde ne oldu, gelin birlikte bakalım:
-Yurt içindeki militanlarını sınır dışına çekecekti PKK.
Ne oldu, çekti mi?
Hayır.
Bugün ülke içinde ki PKK’lılar varlıklarını koruyor.
-Bir diğer önemli beklenti/söz ise PKK’lıların silah bırakarak, dağdan ineceği yönündeydi.
Bıraktı mı, dağdan indi mi?
Hayır.
Aksine ellerini kollarını sallaya sallaya dağa adam çıkarıyorlar.
O kadar rahatlar ki, aleni yapabiliyorlar artık bu işleri!
Diğer taraftan heran yeniden çatışma dönemine geçebilecekleri düşüncesiyle teyakkuz halindeler, ona göre militan, mühimmat, gıda, ilaç hazırlığı yapıyorlar.
İçeride de; siyasi uzantıları ve sözde STK’ları eliyle ağlarını örüyorlar.
Muhtar’dan Valisine kadar her kurumda kendi yöneticilerini seçerek; halkın daha ziyade onlara itaat ettiği bir yaşam şeklini oturtmaya çalışıyorlar.
Ve yol kapatma, bayrak indirme, adam kaçırma, iş makinelerini yakma, korucuları hedef alma, baraj ve kalekol inşaatlarına karşı olay çıkarma gibi eylemlerini aralıksız sürdürüyor.
***
Son derece hayati bu iki söz yerine gelmemiş olmasına rağmen,
Hükümet taviz niteliğinde adımlar atmayı sürdürdü.
Hangi birini sayalım?..
Bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenen yasa tasarısı “diğerlerine” yer bırakmayacak derecede tehlikeli bence.
Sürece yasal zemin ile bir terör örgütünü “taraf” olarak kabul etmiş oluyorsunuz.
Süreci yasaya bağlayarak, her adımını resmileştiriyorsunuz.
Bu durumda,
AK Parti ile PKK/BDP/Öcalan arasında yapılan müzakereler ve tutulan tutanaklar/notlar resmi bir hüviyet kazanmış olacak..
İleride PKK/BDP/Öcalan tarafı uluslararası arenada “resmi yasal anlaşma”ya uyulmadığı, anlaşmanın gereğinin yerine getirilmediği gibi argümanlarla kendini aklamaya çalışabilecek..
Çözümü istemeyenin kendileri değil Türkiye olduğu yönünde propaganda yapabilecek..
PKK/Öcalan/BDP üçlüsü, süreç içinde bu kozu devlete karşı sürekli kullanabilecek..
Sürecin tıkanması veya bir anlaşmazlık çıkması halinde de Türkiye’nin “yasasına, anlaşmalarına uymayan, sadık kalmayan devlet” diye lanse edilmesi kolaylaşmış olacak..
Ayrıca yasal zemin nedeniyle, PKK’nın bugün de devam eden eylemlerine yenilerini eklemesi halinde devletin bunlara karşı elinin daha da zayıflayacağı aşikar.
***
Görüldüğü gibi,
İmralı/PKK/BDP üçlüsü bu yasayla neler elde ediyor.
Nitekim bölücü çevreler Hükümet’in bu adımlarından öyle memnunlar ki, içten içe büyük zevk yapıyorlar.
Basının önünde “şurası eksik, bu da olmalı” gibi açıklamalar yapmaları aldatmasın sizi.
Taktikleri tuttu!
Baktılar, suratlarını astılar mı, “bak yeniden saldırırız ha” dediler mi, yeni bir taviz koparabiliyorlar;
Bir plan dahilinde çat-gevşet politikası uyguluyorlar son dönemde.
Son yasa tasarısının ardından yaptıkları şu açıklamalar da bu taktiğin gereği:
-“Terörün Sona Erdirilmesi İfadesi Yanlış”
-“Gerillanın Siyasete Katılma Süreci de Belirlenmeli”
-“Sayın Öcalan’a Başmüzakereci Denmeli”
-“Tasarı Halkın Mücadelesiyle Geliştirilecektir”
***
Değerli okurlar,
Bunlara karşın, AK Parti iktidarı taviz üstüne taviz verirken, iyiye giden ne Allah aşkına?
Ama maalesef soran da olmayınca,
Hükümet tabanına “içiniz rahat olsun, herşey kontrolümüz altında” görüntüsü vermeye devam edebiliyor.
Kraldan çok kralcılık sergileyen; Hükümet’in attığı her adımı sorgusuz sualsiz destekleyen yazar çizerlerin de payı var tabloda.
Bu halleri ile en başta AK Parti’ye, sonra bu ülkeye zarar veriyorlar.
Hükümet’e yakın medya organlarında köşe başlarını tutmuş kimi isimler hele öyle sinsiler ki;
Çözülmeyi görüyor ve fakat içten içe zaten bunu arzuladığı için “sorun çözülüyor” PR’ı yapıyor.
Aslında “sıra bizimkilere gelir”, “ileride bizimkilere de bir şeyler düşer” kurnazlığındalar da, biz uyuyoruz!
Hatta üstüne bir de kompleks yapıp, “çözülme” PR’ında onlara özeniyoruz.
(Yeni Şafak gazetesinde bunun örneğini o kadar net görebiliyoruz ki.)
***
Yani, kazın ayağı hiçte öyle anlatıldığı, lanse edildiği gibi değil.
Çözüme kavuşan bir şey yok!
Aksine lime lime çözülüyoruz.
Bebek katili Öcalan, kahramanlaştırılıyor!
PKK son derece masum, Kürtlerin hakkını arayan bir siyasi hareket haline getiriliyor!
Bu durum katletmeyi/terörü meşrulaştırıyor;
Bunlara teveccühü artırıyor.
12 yıldır tek başına iktidarda olan ve bölgeye ilk günden beri devletin şefkatli yüzünü, vicdanlı yüzünü gösterme gayretiyle hizmet götüren AK Parti iktidarları döneminde doğup büyüyen bir Kürt genci, nasıl oluyor da PKK’ya sempatiyle bakabiliyor; bu uğurda dağa çıkabiliyor?
PKK/Öcalan nasıl özenilen hareket/insan haline geldiler?
***
Bakın, bölgeden gelen son bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum,
Süreçte son noktayı göstermesi açısından önemli:
8 gün önce, Lice/Yolçatı köyü yakınlarında yapılan sözde şehitlikte, örgüt mensupları ve kurulan mahalle/köy komisyonlarının katılımıyla Şehit Kendal Halk Konferansı düzenleniyor.
Konferansta konuşan Çiya kod adlı Koçali Bala, birbirinden ilginç şeyler anlatıyor.
Diyor ki, PKK’lı Bala:
“Devlet çözüm süreci altında birçok şartımızı kabul etti/ediyor. Demokratik özerkliği de kabul edecekler. Aksi halde devlete karşı savaşmaya devam edeceğiz.”
PKK’lı Bala, kendi kurumlarını kendilerinin kurması gerektiği, daha önce sadece gerilla ile yapılan savaşın istediklerini elde etmeye yetmediğini, halkın dahil olmasıyla kazanımların arttığını söyleyerek de, yeni dönemdeki stratejilerine atıfta bulunuyor.
Düşmana karşı daha güçlü durumda olduklarını,
Bir Lice olayında kendileriyle baş edemediklerinden sorunu çözmesi için A. Öcalan’a başvurulduğunu,
Halihazırda eğitim, kültür, inşa, yönetim ve güvenlik konularında güçlü olduklarını,
Kendileri için önemli olan Lice, Hazro, Hani, Silvan, Bismil gibi merkezlerde özerkliği sağlayacaklarını, Diyarbakır’da da bu girişimlerin yaşanacağını,
Adalet, eğitim, yönetim alanlarında kendi kurumlarını kuracaklarını, buna izin vermeyen devlete karşı savaşmaya devam edeceklerini,
Sürecin kendi lehlerine işlediğini, her zamankinden daha güçlü konumda olduklarını, bu güçle kurmayı hedefledikleri kürdistanı kurabilecek imkan ve kabiliyete sahip olduklarını anlatıyor, PKK’lı Bala.
***
Şimdi yeniden sormak istiyorum,
Bunun neresi “iyi”, “güzel”?
Yoksa “çözüm”den kasıt “çözülme” de, “iyi gidiyor” açıklamaları ile bunun mu kutlaması yapılıyor?