Çağın Firavunlarına karşı tepkisizlik felaketi
İslâm coğrafyasının sakinleri olarak güne Firavunların katliam haberleriyle uyanıyoruz. Silahların namlusunu kendi ülkesinin insanına çeviren idarecilerin isimleri Müslüman ismi de olsa, çağın Firavunlarından sayılırlar.
İslâm coğrafyasının bir parçası olan Mısır’da geçen sene Ramazan ayında Mısır’ın son Firavunu Sisi’nin emriyle Rabiatul Adeviyye Meydanı’nı, Nahda Meydanı’nı, El-Ariş, Refah, Şeyh Züveyd, Ebu Zennima, Vadi Fairan’a ve ismini bilmediğimiz daha nice meydanı Hak için dolduran onurlu insanlara karşı katliam işlendi. Kadınlar, çocuklar, gençler ve ihtiyarlar şehid edildi. Geçen sene Mısır’ın son Firavun’u Sisi’nin katliamlarını, bu sene ki Ramazan ayında da idam edeceklerini konuşuyoruz.
Zaferi öldürenler değil, ölenler kazanır. Öldürenleri alkışlayanlar, Firavunlar için yaşayanlardır. Günün Bel’am’ları, “Musa’yı Firavunlaştırma, Firavunu Musalaştırma” çabalarını sürdürüyorlar. Bil ve inan ki; Mısır’ın başına kanlı katliamlar gerçekleştirerek geçen Abdülfettah el-Sisi ve başında bulunduğu Mısır yönetimi gayr-i meşrudur. Mısır’ın son Firavunu Sisi’yi ve Gayri Meşru yönetimini tebrik etmek, insanlığa ihanettir! Rabbimiz buyuruyor:
“Sakın zalimlere meyletme/eğilim, yakınlık göstermeyin. Yoksa cehennem ateşi yakalar sizi. Allah’tan başka bir dostunuz, bir dayanağınız yoktur. O zaman O’nun yardımını göremezsiniz.” (Hud Sûresi/ 113)
Müslüman olarak zulümden ve zulme götüren yollardan uzak durmuyorsanız, zalimlerin yurdu olan cehenneme sevdalanmışsınız demektir. İstikbaldeki konumunu korumak ve bulunduğu makamın nimetlerinden yararlanmak maksadıyla zalimlere takdirler yağdıran yağcılar, solcu da olsalar, sağcı da olsalar, çağın Firavun’larının sermayesinden sayılırlar. Bu ayet-i kerime’ye imanı olanlar, Mısır’ın son Firavun’u Sisi’nin kanlı darbesini ve katliamlarını lanetlemekten geri durmazlar. “Bulunduğum makam ve konumu kaybederim” endişesiyle zulmü alkışlayıp zalimlere yahşi çekenler, Firavun’un doğal müttefikleri/askerleridir.
Mısır’da Musa’lardan yana tavır alanların Batı adlı Firavuna karşı direnişlerini desteklemeyenler, Mısır’ın Firavun’larından yana olanlardır. Firavunların şehid ettikleri Müslümanların sayılarını saymaktan başka bir şeyle meşgul olmayanlar, Firavunlara moral ve destek olanlardır. Dünyanın neresinde olursan ol Mısır’daki katliamdan utanç duymuyorsan, vicdanın sızlamıyorsa, bil ki sen insan değilsin.
Genelde İslâm coğrafyasında, özelde ise ülkemizdeki Müslüman halkın dertlerine derman bulacak ve derman olacak idareciler, devletin yüce çıkarlarını değil, insanı mükerrem gören ve Müslüman halkın çıkarlarını temsil eden; kendisi gibi konuşan, kendisini anlayan, “halkı kucaklayacak”sa samimi bir şekilde kucaklayan, “birleştirici” olacaksa doğru bir temelde birleştiren, siyaset yapacaksa sinsi sinsi değil açık bir şekilde yapan, darbelere karşı dik duran, çağın firavunlarına asla temenna çekmeyen idarecilerdir.
Dünyada yalnızlaşmamak için yöresel Nemrud’ların, küresel Firavun’ların yandaşlığına soyunan soysuzlardan Müslümanlara idareci olmaz!
Çağın Firavunlarına karşı tepkisizlik helak sebebi olan bir felakettir. Çağın Firavunlarına karşı sessiz ve tepkisiz kalmışlardan idareciler edinmek, helak olmaya davetiye çıkartmaktan başka bir şey değildir. Çağın Firavunlarının katliamlarını kınamamış, lanetlememiş kimselerden idareciler edinmek, Müslüman bir toplum için kıyamet şiddetinde bir felakettir. Darbecilere, kanlı katliamlar gerçekleştiren Firavunlara karşı sessiz ve tepkisiz kalanlarınçıkardıkları fitneyi, şeytan bile çıkaramaz. Genelde İslâm coğrafyasının, özelde ise ülkenizin helak olmasını onaylamak istiyorsanız, Firavunlara karşı sessiz ve tepkisiz kalmış kimselerden idareciler edinirsiniz. Yok Müslüman olarak coğrafyanızın, ülkenizin helak olmasını istemiyorsanız kanlı katliamlar gerçekleştirmiş olan Firavunlara karşı sessiz ve tepkisiz kalmış kimseleri tarihin çöplüğüne gömersiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.