İsrail zulümle devam edemez
İsrail adetini bozmadı, yine Ramazan ayını kana buladı. Bu sefer katliamının ismini “Koruyucu Hat Operasyonu” koymuş. Filistinlilerin iftarına, sahuruna, teravihine canlı yayınlarda göstere göstere hakaret edip, aşına zehir kattı.
Aslında bu pervasızlık sadece Filistinlilere değil, tüm dünya müslümanlarına yapılmaktadır. İsrail’in meydan okuduğu tüm dünya Müslümanları ve vicdanı olan herkestir.
Bu satırlar yazılırken Filistin’de son durum özetle şöyleydi: 120’nin üzerinde şehit, 900’ün üzerinde yaralı. Bunların çoğunluğunu çocuklar, kadınlar ve yaşlılar oluşturuyor. Şehit olanların en küçüğünün yaşı 1, en büyüğünün yaşı ise 80. Korsan devletin uçakları 200’ün üzerinde evi hedef almış...
Siyonist devletin malum yöntemi; en iyi Filistinli ölü Filistinlidir, elin değmişken öldürebildiğin kadar öldüreceksin... Bu sebeple çocuk, kadın, yaşlı ve direnişçi ayrımı yapmıyor. Sözde uluslararası hukuk savunmasız sivillerin hedef alınmasını insanlık suçu sayıyor. İşin ucu İsrail’e dokununca güçlülerin hukuku da lalu ebkem kalıyor...
Körfezin petrodolar şeyhleri zevahiri kurtarmakla meşgul. Esed rejimi buradan kurtuluş hesapları yapıyor. Sisi, Hamas’ın bitirilmesi için İsrail’e destek veriyor. Ve biz, bir daha Ortadoğu halklarının sadece dışarıdan değil içeriden de kuşatma altında olduğuna şâhitlik ediyoruz.
İsrail’in işgalci ve terörist bir devlet olduğunu hep örtmeye çalışan uluslararası büyük medya organları da iş başında. İğrenç bir tarafgirlik içinde. Olayları İsrail ağzıyla sunuyorlar. Meselâ BBC, “İsrail Hamas’ın yeni saldırıları altında” (Israel under renewed Hamas attack) diye bir haber başlığıyla zâlimi mazlum, mazlumu da zâlim gösteriyor.
Los Angeles Times; “Filistinlilerin roketleri İsrail’in derinine kadar ulaştı” (Palestinian rockets reach farther into Israel) başlığını atarak, İsrail’in saldırı altında olduğu propagandasını yapıyor.
The New York Times, “İsrail ve Hamas birbirlerine karşılıklı ateş açtı” (Israel and Hamas exchange fire) diye başlık atıyor. İsrail saldırganlığı ve katliamını sanki iki eşit tarafın çatışmasıymış gibi veriyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest ise; “Hamas’ın sivilleri hedef alarak İsrail’e yaptığı saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Hiçbir ülke bu roket saldırılarını kabul edemez. Biz, İsrail’in nefsi müdafaa hakkını destekliyoruz...” diye İsrail’e tam destek açıklaması yapıyor.
Obama ise, İsrail’in kendisini savunma hakkını tekit ediyor...
Dünya zorbadan yana. Eşit olmayan iki gücü eşitliyor, güçlü olan işgalcinin kendini savunma hakkını savunurken işgal altındaki mazlumların kendilerini savunmalarına terör diyor...
Uluslararası büyük medya organları, ABD ve şürekası İsrail’i saldırı altında bir mağdur ve mazlum olarak, Hamas’ı da iflah olmaz bir terör örgütü olarak gösteriyor. Dejavu olduk. Ben kendimi bildim bileli hep bu türden İsrail tarafgirliğine tanıklık ettim.
Medya aslî görevi olan fotoğraf çekme işini bırakmış İsrail’in istediği tarzda resim çiziyor. ABD yaptığı resmi açıklamalarla bu resme inanmamızı bekliyor...
Batılılar, parçalanmış Müslüman dünyada defaatle anketler yaptılar. En sevilmeyen ülkeleri sordular. Sonuç İsrail ve ABD’yi işaretledi. ABD’liler anket sonuçlarını görünce, “Bizden niye nefret ediyorlar?” sorularını sordular. Bu başlıkla çıkmış kitaplar bile var.
Sebep aramaya gerek var mı? Afganistan, Irak, Yemen, Pakistan, Somali ve diğer mazlum coğrafyalarda yaptıklarınız ortada değil mi? İsrail’in zulümlerinin arkasında sizin her türlü desteğiniz yok mu? Bütün bunları insanların görmediğini mi sanıyorsunuz?
Hz. Ali’nin Kur’an-ı Kerim’den istinbat ettiği hükümdür; hâkimiyet küfürle devam edebilir ama zulümle devam edemez...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.