Hiç Cola reklamı almayan gazete
Son zamanlarda malum Cola firmasına karşı yapılan millî boykot sonuç verdi. Firmanın satışları büyük oranda düşünce basın açıklaması yapmaya mecbur kalarak “İsrail’le bağlantılarının” olmadığını söylediler. Cola deyip geçmeyin, ABD’nin ekran yüzü bunlar! Müslümanlar birleşince nasıl etkili olduklarını bunlara gösterdi. İşin vahim yanı, bu firma müslümanların yaşadığı toprakları silahlardan çok önce kuşattı. Fabrika açmadığı ülke yok gibi, üstelik Gazze’de bile! Hem bizim kanımızı akıtanlara destek veriyorlar hem de “biz sizin dostunuzuz” mesajı veriyorlar! Cola şişelerinin üstüne yazdıkları müslüman isimlerini, parçalayarak öldürüyorlar. Bu Cola firması, “Amerika’nın ileri karakolu”dur ve bu firmanın reklamını Türkiye’de neredeyse tüm basılı medya yayınlamışken, Yeni Akit gazetesi kurulduğu günden bu yana asla Cola firmasının reklamına yer vermemiştir. Akit’te çeyrek bir reklam olmak için servet verirler, ancak avuçlarını yalarlar! Akit; gücünü herhangi bir holdingten, cemaatten, siyasi kuruluştan almıyor! Sadece okurlarının günlük olarak aldığı gazetelerden ve yayın ilkesine uygun verilen reklamlardan alıyor! Bu gazeteye sahip çıkmak, Türkiye’nin geleceğine sahip çıkmaktır!
BÜTÜN RENKLER AYNI HIZLA KİRLENİYORDU, BİRİNCİLİĞİ BEYAZA VERDİLER!
Bu söz şair Özdemir Asaf’ın dizeleri.. Gayet anlamlı, çünkü en hızlı kirlenen renk beyaz.. Akit, beyaz.. Çamur atınca izi kalanlar beyaz.. Akit’e o kadar çok çamur atılıyor ki! Ezbere konuşanlar, beynini kiraya verenler, sermayesi balçık olanlar kendi çıkarlarına çomak sokulunca derhal ezberletilmiş cümlelerle Akit’e saldırıyor! Bu gazete 312 generalin hukuksuzca linç etmeye çalıştığı bir gazete! Türkiye’nin “haberleri en çok doğrulanan” gazetesi, medya tekzip merkezine göz atın göreceksiniz! Bir haber yapılırken mutlaka ama mutlaka muhataplar aranır. Bu muhataplar köşe bucak kaçar, haber yapıldıktan sonra kendilerine gelen tepkiler üzerine ezberleri devreye girer! Vay ezberci cindoruklar!
En son Çatı’nın güdümlü füzesi Ekmeleddin Gülen, gazetemiz için “Benim ağzımdan istediğinizi yazabilirsiniz” dedi. İçinde ahlak olmayan bir söz maalesef! Türkiye’yi doğru tanımayan dam-kapı profilinden yapılmış adam Akit’i nasıl tanısın! Ekmel Efendi ve avanesi tarafsız kalmayı tercih ederek esasında zalimin safında el bağladılar.
Bazı üstün zekâlılar “Ekmel’den bahsedip duruyorsunuz, demek ki sizi korkutmuş” diyor. Yav he he! Birisinden bahsetmek korkudan mı gelir tek hücreyle yaşamaya çalışan terliksi memeli! Bu bir hakaret, evet farkındayım, bu hakareti cümlesinin sonuna sinkaflı küfürler koyan “ahırdan kurtulup duvara tezek diye yapıştırılmış” el ilanı kılıklı müsveddelere ediyorum! Yoksa hangi düşünceye sahip olursa olsun fikirlerin konuşulmasından yanayız, katılmasak bile!
EKMELEDDİN İHSANOĞLU; “BEN BİR PROJEYİM” DEDİ!
Madem Ekmel Beyefendi “Ağzımdan istediğinizi yazabilirsiniz” diye müsaade etti, kendisini kırmayıp 3-5 cümle yazalım. “Ben Ekmeleddin İhsanoğlu! Ben bir anti-milli projeyim. Bu milleti şimdilik güzel sözlerle kandırıyorum. Olur da seçilirsem dün dündür, bugün bugündür…” Ekmel Bey böyle şeyler söyler mi? En azından dışından söylemez. Bugüne kadar söylemediği cümleleri havadan yazdığımıza dair tek bir delili olmadan ağzına iftira artıklarını doldurup konuşan Sayın Ekmel bir kibar iftiracıdır!
DEFNE SAMYELİ IRKÇILIKTA SINIR TANIMIYOR
Defne Samyeli bayanı! O, 42 yaşında bir ırkçı! Irkçılık sadece kan siyasetiyle olmaz! Şehir ırkçıları, hemşehri, futbol, kavim, mezhep, parti ırkçıları da var! Defne Samyeli ise ötekileştirme ve yok sayma ırkçısı! Bu tür ırkçılar, kendisinden başka hiç kimsenin fikirlerine özgürlük hakkı tanımaz! Kendi sevdiği gazeteler dışında hiçbir gazetenin yaşam hakkına saygı duymaz! Şöyle diyor Madam Defne: “Ekmeleddin İhsanoğlu’nun basın toplantısına, Yeni Akit gazetesi muhabirinin alınması da, ona soru sorabilmesi de Türkiye’deki yeni konjonktürde alışıldık bir şey değil.” Şimdi bu sosyetik dergilerden fırlayıp, hanımefendi diye ortalıkta gezen Defne bayanı, güya AK Parti’ye laf çakacağım diye içindeki nefreti adeta höykürmüş! Uyanık Defne bayanı, sen Erdoğan’ın basın açıklamalarında ona soru soran başı kippalı adamları görmedin mi? Özellikle yurtdışında misafirken diğer ülke Başbakanlarının yanında olmadık ithamlarla sorular sorulduğunu görmedin mi? AK Parti’ye laf çakacağım derken Akit’i fişlediğinin farkında bile değilsin! “Ak Parti-ci” değilim, ancak Erdoğan’a o kadar çok haksızlık yapılıyor ki bunlara cevap yetiştirmeye çalışırken bizi “Ak Parti-ci” sanıyorlar! Defne Hanım’ı cici vitriniyle başbaşa bırakalım! Biz her türlü eleştiriye açığız; ancak yok saymalara, ağız dolusu hakaretlere, ötelemelere, haksızlıklara da bırakacak pabucumuz yok!!! Ülkemizi ve insanımızı seviyoruz, ona her çeşit zulmü reva gören plancılara karşı “küçük kıyamet”imiz kopana dek Allah’ın izniyle mücadeleye devam edeceğiz! Ölürsek ölürüz, kalırsak devam! Tüm okurlarımıza sonsuz selam ve hürmet ile.. Kardeşiniz Hacı!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.