Hizbullah Hamas’a Yardım Etmez
İnsanlığın yüzkarası “Siyonist teröristler” Gazze’de “topyekûn katliam” yaparken, yani “soykırım”da bulunurken, Gazze halkı ile hem “kan”, hem de “din” bağı olan “Arap ülkeleri”nin katliama “kör, sağır ve dilsiz” olmaları karşısında ne söylesem eksik kalacak.
Tıpkı, insanlığın bir başka yüzkarası olan “putperest Çinliler” Doğu Türkistan’da “katliam ve soykırım” yaparken, Doğu Türkistan halkı ile “hem kan, hem de din bağı” olan “Türkiye’nin kör, sağır ve dilsiz kalması” gibi...
Arap ülkeleri, özellikle de “Körfez sermayesinin para babaları” İsrail’e ses etmezler, edemezler. Çünkü daha bir yıl önce, “İsrail ve ABD ile işbirliği” içinde, Mısır’da İhvan-ı Müslimin iktidarını deviren “askeri darbe”yi finanse ve organize etmişlerdi. Şimdi Gazze’ye yardım ederlerse, Siyonistlerin katliamına karşı çıkan sözler sarfederlerse bu, ittifakı bozmuş, Mısır’da İslami Hareketi boğan ve Gazze’de de Hamas’ı imha etmeyi en yüce emeli edinmiş olan Mısır diktatörü Sisi’den desteklerini çekmiş olmaları anlamına gelir. Bu da “Arap ülkelerinde İslami Hareketlerin iktidara gelmesini önleme stratejileri” bakımından önemli bir kayıp demektir. O yüzden Gazze, kendi kan ve din kardeşlerinin desteğini alamayacaktır.
Zamanında “Gazze’nin babası” olduğunu söyleyen Türkiye de Gazze’ye yardım edecek değil. Elbette Hükümet’in “yanındayız”, “kınıyoruz” türünden “politik söylem”de kalan destekleri; veya toplulukların meydanlara inip mitingler yaparak, sloganlar atarak “sosyal etkinlik” şeklindeki destekleri var ve bunlar devam da edecek. Ancak taktir edersiniz ki bunların hiçbiri Gazze’nin yarasına merhem olacak niteliğe haiz değil. Çünkü;
“Siyonist/Yahudi Terör Üssü İsrail”, dünyanın her yanından aldığı desteklerle daha da arttırdığı devasa gücüyle küçücük Gazze’yi paramparça etmeyi sürdürürken, bizim burada attığımız destek sloganlarının; “fiili yardım”da bulunmadan, hadi açık yazayım, Filistin müslümanlarının yanında “Siyonist/Yahudi Terör Üssü İsrail”e karşı dünyanın her yerinde, “her tür”üyle savaşa iştirak etmeden, boş boş oturarak ettiğimiz duaların Gazze’ye ne faydası olacak?
Biz atacağız ki, Allah, attığımızı güçlendirerek isabet ettirecek, değil mi? Yan gelip yatarak, Allah’ın meleklerini gönderip bizim adımıza savaştırmasını beklemek, hem Sünnetullah’a, hem de Sünnet-i Rasulullah’a da aykırı değil mi? Bunu yapmak, İsrailoğulları’nın Hz. Musa’ya (as), “sen git Rabbinle birlikte savaş, kazanırsan biz de gelir fethettiğiniz topraklara otururuz” demeleri gibi olmaz mı?
Adı “İslam Cumhuriyeti” olan, ama esasında “Şii yayılmacılığı”ndan başka bir şey yapmayan İran’ın Gazze’ye yardım edeceğini sananlar, umanlar, bekleyenler varsa, aha buraya yazıyorum, avuçlarını yalarlar. Bu zamana kadar nasıl olmadıysa, bundan sonra da böyle bir şey asla olmayacak!
Siz bakmayın İran’ın Lübnan uzantısı olan Hizbullah’ın lideri Nasrallah’ın, “Gazze’nin İsrail’e karşı kazanacağı zafer bizim zaferimiz olacaktır, kaybı da bizim kaybımız olacaktır” dediğine. Doğrudur, Gazze kazansın, Hizbullah hemen propagandaya başlayacak ve zaferi kendine maledecek, zaferin “yapmadığı yardımlar”la kazanıldığını iddia edecektir; ancak kazanç için parmağını bile oynatmazken, kayba da asla ortak olmayacaktır.
Bu bakımdan, Hamas yetkilisi Musa Ebu Merzuk’un, “İsrail’e karşı kuzeyden bir cephe açması için Hizbullah’a yaptığı çağrı”nın karşılık bulacağını beklemeyin. Çünkü;
“Şii yayılmacılığının Lübnan birlikleri”ni temsil eden Hizbullah’ın Hamas’a yardım etmekten daha önemli(!) işleri var. Hizbullah, el’an “Alevi-Nusayri Suriye diktatörü”nün yanında, “Suriye’nin Ehl-i Sünnet müslümanları”nı katletmekle, “Suriye özgürlük kıyamı”nı boğmakla, onların diktatörü devirerek Suriye İslam Devleti’ni kurmasını önlemekle meşgul.
Hizbullah örgütü için, “Şii olmayan Filistin halkı”nın “Siyonist/Yahudi Terör Üssü İsrail” tarafından katledilmesinin çok da önemi yok. Bilakis, “Ehl-i Sünnet üzere bir Filistin İslam Devleti” kurulmasını “Şii yayılmacılığı stratejisi”ne aykırı bile bulabilirler; bu yüzden, eğer işlerine öyle geliyorsa İsrail’i bile destekleyebilirler. Tıpkı işlerine öyle geldiği için Suriye diktatörünü destekleyip birlikte müslümanları katlettikleri gibi.
Şimdi bu gerçekler ortadayken, Nasrallah’ın, “Hamas’ın yanındayız, zaferi zaferimiz, kaybı kaybımızdır” türünden yaptığı açıklamaların “politik yatırım”dan öte hiçbir anlamı yoktur. Bu yüzden işte buraya yazıyorum, hem İran, hem de Hizbullah Hamas’a asla yardım etmeyecektir!
“Ya ederlerse ne yapacaksın?” derseniz; bu da sözüm olsun:
Eğer Hizbullah (İran) Hamas’a -vaktinde- askeri destek versin, ilk yazıma “Hizbullah’tan özür diliyorum” başlığını atıp, yazının tümünde özrümü beyan etmezsem, namerdim!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.