Hacı Yakışıklı

Hacı Yakışıklı

Abdüllatif Şener ve Abdullah Gül

Abdüllatif Şener ve Abdullah Gül

12 Cumhurbaşkanı’nın 5’i hayatta! Türkiye tarihi tıkış tıkış; insanın “Şoför bey sağda inecek var” diyesi geliyor! Kenan Evren, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer üçlüsü “milleti temsil etmeyen” kişilerdi. Nasıl bilirdiniz ey cemaat, ölseler üzülür müyüz? Birisi darbeciydi, birisi 6 kere gidip 7 kere geldi, diğeri hiç gülümsemedi; bu kadar bilirdik, pek de “iyi bilmezdik” binaenaleyh!

Abdüllatif Şener, Ak Parti’nin ağır taşlarındandı; “millete sormadan” iş yapınca silindi gitti.Abdullah Gül bu hatayı yapmıyor. Yoksa o da çoktan farklı grupların “helyum gazıyla” uçup giderdi!

7 sene halk başkanlığı yapan Sayın Gül’ün doğruları fazla, yanlışları daha azdı. Sisi’yi tebrik etmesi hataydı; ancak bu “bir hata” ile tüm doğruların üstünü çizmek, arabanın tamponu çizildi diye satılığa çıkarmak gibi malayani iş!

Sayın Gül, Erdoğan’ın zor zamanlarında Başbakanlık görevi yürüttü ve vakti gelince makamı asıl sahibine sükunet ve takdirle teslim etti. Erdoğan ise yol arkadaşını hiçbir desiseye başvurmadan “Cumhurbaşkanlığı” makamına seçtirdi. Hesaplar üstünden gideceksek, masadan daha kalkılmadan hesap ödenmiştir! Bu açıdan Erdoğan’ın Abdullah Gül’e bir borcu olmadığı gibi Gül’ün de Erdoğan’a borcu yok. Bu denge, Türkiye siyasetinin şahıslar üstünden gitmesine mani olması açısından değerli. 

Süleyman Demirel’in yapamadığı “ombudsmanlık” görevini Gül yapabilir! Abdullah Bey’e “Misyonunuz bitti, artık kenara çekilin” demek doğru değil! Kenara çekilmesin, ancak “vizyoner ekran yüzü” taliplisi olması da Cumhurbaşkanlığı makamından sonra uygun düşmez!

Erdoğan-Gül ikilemi ise daima varlığını hissettirdi. Bu his, vatandaşın hatırı ve refahı adına ortaya hiç dökülmedi. Bir ikilem kesinlikle var ve bunu söylemek fitne değil; hortlatmak fitne!

Bir gerçek de şu; Abdullah Gül’ün elinde olsaydı “Türkçe Olimpiyatları” yine göz almaya değil göz boyamaya devam ederdi. Bunlar tahmin değil!

“ESAS YANDAŞ RECEP TAYYİP ERDOĞAN!”

Yeni Türkiye “statüko” üstünden değil “milletin konjonktürü” üzerinden yürüyor. Uluslararası sıkıntılar olmakla birlikte millet ne diyorsa, o yönde hareket ediliyor. Erdoğan’ın bu yapısı vatandaşa saygı duyan herkesi “yandaş” gibi gösteriyor. Esas yandaş Erdoğan’dır ve “milletten” yanadır! 

Yeni Başbakan’a hayırlı işler nasip olsun! Ahmet Davutoğlu Başbakan seçilirse, Türkiye’deki uyumlu siyaset zirveye çıkacak; ayağa takılan “uluslararası prangalar” çözülecektir. Milletin ekserisi Davutoğlu’na itiraz etmez, hatta diğer kişileri Başbakan görmek isteyenler bile Davutoğlu’na itiraz etmez! “Kim Başbakan olmalı” tartışmasında birçok ismin zikredilmesi “fitne ve nifak” değil, bilakis ülke sisteminin gelişmişliğini göstermesi açısından önemli! Bu sistemin sigortası Erdoğan ve alternatif sigortalar bulunduğu gün Türkiye’nin “dünya liderliği” önünde kimse duramaz!

Abdullatif Şener örneği oldukça da Ak Parti’de kimse “millete sormadan” hareket edemez!

“TÜRKİYE’DE İSRAİL ASKERİ, İNCİRLİK’TE AMERİKA!”

Türkiye’de İsrail askeri istemiyoruz; İncirlik’te Amerika askeri istemiyoruz! Ülkemizde her görüşten, inançtan, dilden insanın bulunması gayet doğal.. Doğal olmayan “katiller”in aramızda dolaşması! Ülkemizdeki yahudilerle sıkıntımız yok, ancak İsrail’in yedek askerliğini yapanlar Mavi Marmara’da ülkemizin insanlarını katletmişti! O kan daha kurumadı! İncirlik’e gelince; ya İncirlik’ten Amerika askerleri gitsin ya da bizim Mehmetçik Washington’da askeri üs kursun! Halkların eşitliği!

“SİZE ZATEN HEP ŞEYTAN DİYOR!”

“Şeytan diyor ki çıkart şu ayakkabıyı fırlat” diyen CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka! Sana yepyeni tüyolar vereceğim, bunları da meclis kürsüsünde kullan, acayip tutar: “Bana bak kız vekil, oraya gelirsem ağzını caart diye ayırırım” (Eller belin iki yanında durmalı, çene sarkık)“Yelloz seni!” (Bunu söylerken ağızda çiğnenen sakız muhteşem görsel bir hava verir) Bir de Aylin Hanım, kürsüde “Tuzsuz Deli Bekir” gibi polim yapıyorsun ya inan çok itici! Demeden edemedim!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hacı Yakışıklı Arşivi