İkindi vakti Peygamberinin ümmeti olarak Ahir zaman fitnelerine muhatab olma günlerini yaşıyoruz. Yaşadığımız şu asrımızda İslâm topraklarında Müslümanlar arasında Yahudilerden, Hıristiyanlardan dostlar/idareciler edinme telaşına düşen ismi Müslüman Bel’amlar, Samiriler türedi. Yahudilerin ve Hıristiyanların dostluklarını, idareciliklerini reddeden Müslümanlar kınanır, suçlanır hale geldiler. Bu bir felaketi azimedir. Rabbimiz buyuruyor:

“Ey iman edenler, yahudi ve hıristiyanları evliya(dostlar/idareciler) edinmeyin; onlar birbirlerinin evliyası (dostları/idarecileri) dir. Sizden onları kim evliya(dostlar/idareciler)  edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez.” (Maide Sûresi/ 51)

Bel’am olmaya, Samiri olmaya niyetlenmişlerin ellerinden gelse bu ve benzeri ayetleri Kur’ân’dan çıkartacaklar. Bunların en büyük özlemleri, Yahudilere köleliği telkin eden bir Kur’ân... Ama Kur’ân olanların bu batıl ve atıl özlemlerinden beridir. İslâm topraklarında Evangelist misyonerlerin, Siyonistlerin doğrultusunda, Peygamberimizin hadisleri içinde “ayıklama” yapmak isteyenler var. Bunlar, doğrudan doğruya Allah’ın dinine ihanet etmeye yeltenenlerdir. Bunlar, içimizdeki terörist Yahudi kayırcılarıdır. Türkiye’de İsraillilerin öldürülmesine üzülen alçak ve cani ruhlu canavarlar var. Kurda acımak masum kuzulara zulümdür.  Memleket bu zulmü işleyen canilerden geçilmiyor. Şeytan Amerika’nın küresel hegemonya ihtirası, İngiltere’nin  emperyalist emelleri ve Siyonist Yahudi Terör Üssü İsrail’in ‘Va’dedilmiş toprakları elde etme’ projesi, üçüncü dünya savaşını başlatmış bulunmaktadır. Kafamızı kuma sokmanın bir gereği yoktur. Gerçek budur. 

İsrail, dünya müstekbirlerinin İslâm topraklarında müştereken kurulmasına karar verdikleri ve şeytan Amerika eliyle kurdukları terör sistemin adıdır.   Müslümanlar olarak yalan söylemiyorsak, Filistin davasında samimi isek şunları ferd, aile, cemiyet ve devlet olarak yapmamız mümkündür.

1 - Müslümanların yaşadıkları ülkede ilkokuldan tâ üniversiteye kadar genç nesillere Amerika’nın küresel, İsrail’in ise bölgesel bir mikrop olduğu öğretilmelidir. İslâm’a hizmet etmek niyetle yola çıkmış bütün Müslüman meşrepler kendi saliklerine Amerika’nın küresel, İsrail’in ise bölgesel bir mikrop olduğunu mutlaka öğretmelidirler. Bu, Filistin davasına yapılacak en büyük yardımdır. Amerika denildiğinde yeni yetişen genç neslimizin aklına küresel mikrop, İsrail denildiğinde ise bölgesel mikrop gelmiyorsa hepimiz vebal altındayız.

2- Yüksek lisans, doktora için öğrenci Amerika’ya, İngiltere’ye Fransa’ya asla gönderilmemelidir. Terörist devletlerden bilgi öğrenilmez. Devlet olarak, millet olarak yüksek lisans, doktora için katil Amerika’ya, İngiltere’ye öğrenci gönderiyorsanız, oralardan alınan diplomaları en kıymetli diplomalar sayıyorsanız, Filistinli mazlumları savunmanız havada kalır, bir değer ifade etmez.

3- Yahudi Terör Üssü İsrail ile yapılan ticari anlaşmalar derhal feshedilmelidir. Askeri sözleşmeler iptal edilmelidir. Yahudi Terör Üssü İsrail ile ticari anlaşmalarını ve askeri sözleşmelerini devam ettiren devletler, iktidarlar, hükümetler, Filistin’deki katliamların ortaklarıdır.

4- Müslümanların yaşadıkları ülkeye Yahudi Terör Üssü İsrail’in mallarının kesinkes girişi yasaklanmalıdır.

5- Yahudi Terör Üssü İsrail’e lojistik destek sağlayan mallar mutlaka Müslümanlara bildirilmeli ve Müslümanlar bunlardan sakındırılmalıdırlar.

6- Amerika ve İsrail mallarının boykot edilmesinin Müslümanlar için cihad ibadetinden olduğu her Müslümana öğretilmelidir. Küresel mikrop Amerika ve bölgesel mikrop İsrail mallarına ödediğimiz her kuruş, Filistinli Müslüman kardeşlerimize sıkılan bir kurşundur. 

7- Müslümanların yaşadıkları ülkede yayın yapan televizyonlarda, radyolarda, gazete ve dergilerde Yahudi Terör Üssü İsrail mallarının reklamı mutlaka yasaklanmalıdır. 

8- Müslümanların yaşadıkları ülkede yayın yapan televizyonlarda, radyolarda İsrail propagandası yapan filmlerin oynatılması derhal yasaklanmalıdır. 

9- Filistinli Müslümanların haklı davalarında yanlarında yer almak isteniyorsa İsrail’deki Türkiye Elçisini geri ülkeye çağırıp ve İsrail Elçisinin derhal yurtdışı edilmesi sağlanmalıdır. Binlerce Filistinli Müslüman, Yahudi Terör Üssü İsrail tarafından şehid edilirken sizin elçiniz İsrail’de, İsrail’in elçisi de ülkenizde emniyetli bir şekilde görevini deruhte ediyorsa, sizin Filistinli Müslümanlardan yana olduğunuzu söylemeniz bir aldatmacadan öteye geçemez. 

10- İsrail’e gelir sağlamaktan vazgeçilmelidir. Çok acı günler yaşıyoruz. Müslümanlar kendi paralarıyla İsrail’den ölüm satın alanlar konumuna düşmüşlerdir. TOHUM İSRAİL’DEN, TARIM İLACI İSRAİL’DEN, SİLAH VE MÜHİMMAT İSRAİL’DEN, CİVCİV İSRAİL’DEN, YEM İSRAİL’DEN.

11- Türkiye’de devletin imzaladığı “Avrupa Mimarlık Mirası” andlaşmasına göre Anadolu ve Trakya’da ne kadar kilise harabesi varsa, bunlar tamir ettirilecektir. Şu anda bir sürü kilise ve manastırda restorasyon faaliyetleri sürmektedir. Garip ve esrarlı bir “Tevhid-i Edyan” (Dinleri birleştirme) faaliyeti hüküm sürmektedir. Maalesef bu gibi karışık, karanlık, bulaşık işlerin sponsorluğunu yapan birtakım İslamî meşrepler ve hazretler vardır. Bunlar mutlaka deşifre edilmeli ve Müslümanlar bunlardan sakındırılmalıdırlar.

12-Yahudiler anaları bebeklerini büyütürlerken “oğlum büyüsün uçak motorları icat etsin bilim adamı olsun, Allah’ın bize vaat ettiği topraklara hakim olsun” diye ninni söylerken, Müslümanların anaları “dandini dandini dastana, danalar girmiş bostana, kov bostancı danayı, yemesin lahanayı” diye ninni söylüyorlarsa, daha çok Yahudi Terör Üssü İsrail kayırcısı Bel’am ve Samiri yetiştiririz.

13- İsrail’siz bir dünyanın, insanlığın müşterek özlemi olduğu seslendirilmeli ve bu konu sürekli gündemde tutulmalıdır. Şayet buna geçit verilmiyorsa, bu konu önemsenmiyorsa, Terörist Yahudi kayırcılığı hayatı teslim almış demektir.

Bu saydıklarımızdan hiçbirisi yapılmıyorsa meydanlarda “Kahrolsun İsrail” diye bağırmak dahi Yahudi Terör Üssü İsrail kayırcılığından sayılır. Paranoyakça komplekslere düşmeden düşündüğümüz zaman ülkemizde içimizde dolaşan bir hayli Yahudi Terör Üssü İsrail kayırcılarının dolaştıklarını göreceğiz. İslâm ümmetinin Yahudi Terör Üssü İsrail ile baş edebilmesi, her şeyden önce kendi içinde Yahudileşmekten kurtulmasıyla mümkündür. Müslüman olduklarını haykırmalarına rağmen İsrail’e acıdıkları kadar Filistinli Müslümanlara acımayanlar, bu ümmetin Yahudileşenleridir. Bu içimizdeki terörist Yahudi kayırcıları da en azından Yahudi Terör Üssü İsrail kadar tehlikelidirler.