Cennetin derece derece olması insanların yarış kulvarında aynı hızda olmayacaklarının bir habercisidir aslında… Öyle ya, madem cennette dereceler var ve her cennet arasındaki mesafe yer ve gök kadar, o zaman birileri zirvelere oynarken birileri tembelliğinin kurbanı olacaktır…

Evet…

Ortada bir imtihan serüveni var ve herkese belirli bir zaman dilimi biçilmiş… Kimileri hedef belirlemeden yarış kulvarına havlu atarak başlar ve cennetini riske atar, kimileri ise hızını kesmeye aday bütün etkenleri tek tek tespit eder ve yarış kulvarında hız yapar…

Bu yarış kulvarının iman-ibadet olduğu elbette ki aşikâr… Bu yarışın yarışmacıları da iman ettiğini iddia eden Müslümanlar…

Peki, ibadet yolunda ne türden fedakârlıklar yapanlar cennetin zirvesine adaylar? Bu soru önemli bence… Yarış kulvarına 1.olmak için çıkılır… El âlem beni yarışta görsün diye çıkılmaz.

Çok merhametli olan Allah’u Teâla yarışmayı 1.bitirmek isteyenlere formülü vermiş;

“İman edip de hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler, rütbe bakımından Allah katında daha üstündürler. Kurtuluşa erenler de işte onlardır.”  

Evet…
Önce iman…
Daha sonra hicret…
Daha sonra mal ile cihad…
Daha sonra mal ve can ile cihad…

Bu üstünlük yarış kulvarında ortaya çıkar ve Allah katında derecelendirilir…

İman-hicret-mal ve canla cihad…

Bu dört maddeye baktığımızda Allah’ın insana verdiklerini geri iade edilmek istendiğini görürüz…
Öyle ya, madem Allah’ın rızasını kazanmak istiyorsun, o zaman Allah’ın sana emaneten verdiklerini severek ve zorlanmadan geri iade edeceksin…

Ama çoğumuz bunları bilmemize rağmen bir türlü yarış kulvarında öne çıkmaya cesaret edemedik…

Allah’ın şu güzel müjdesini bilmemize rağmen;

 “ Rableri onlara, tarafından bir rahmet ve hoşnutluk ile kendileri için, içinde tükenmez nimetler bulunan cennetler müjdeler.”

“ Onlar orada ebedî kalacaklardır. Şüphesiz ki Allah katında büyük mükâfat vardır.”

Yoksa;

-    Allah’ın vaadlerine güven mi duymadık?
-    Dünya hayatı çok mu sevimli geldi?
-    Ahirete iman mı etmedik?