Bismillahirrahmanirrahim;

Âlemlerin Rabbi, İslam’ı bir hayat nizamı olarak gönderen, hesap gününün hâkimi, Allah’a (C.C.) hamd ederim. Salât ve selâm, peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (S.A.V.), âline ve sahabelerine olsun.

İki türlü siyaset vardır. Bunlardan birisi ıslah siyasetidir. İkincisi ifsad siyasetidir. Bir yerde tarih, bu iki siyasetin mücadelesi tarihidir. 

İfsad: Bozmak, fesat çıkarmak, ifsat etmek, itidalden, faydalı ve âdil olmaktan çıkarmak, kokuşturmak demektir. Fesat kelimesi, Kur’an’da genellikle 'yeryüzünde fitne çıkarıp, insanların durumunu ve yaşama yollarını İslam’dan saptırıp, dünya ve ahiret saadetini zedelemek anlamında kullanılır. Müfsit, bozan, bozgunculuk yapan demektir. Fesadın zıddı salah; ifsadın zıddı ıslah; müfsidin zıddı muslih ve fasidin zıddı da salihdir. Rabbimiz buyuruyor: “Onlara: 'Yeryüzünde fesat çıkarmayın’ denildiği zaman, 'Biz ancak ıslah edicileriz’ derler. Kesin olarak bilin ki, onlar ancak kötülük yapan fesatçılar (bozguncular)’dır. Lâkin anlamazlar (yani yapmakta oldukları kötülüğü fark etmezler).” (Bakara, 11–12)

Islah: Terbiye etmek, iyi hale getirmek, bozulan bir şeyi düzelterek eski haline getirmek, insanların arasını düzeltmek, barıştırmak, savaşı bitirip barışı sağlamaktır. Herhangi bir kimseyi ıslah etmeye çalışmak, ona İslam’ı bildirmekle olur. İslamsız ıslah olmaz.

Allah, insana akıl nimetini hak ile batılı birbirinden ayırsın, hak olana tabi olsun batıl olana karşı koysun diye vermiştir. İnsanın sorumluluğu Allah’adır. Allah, insanları emirlerine uymaktan, yasaklarından kaçınmaktan sorumlu tutmuştur.

Akıllı olmanın alameti, İslam’da karar kılmaktır. İslam, Allah’ın insanlara gösterdiği saadet yoludur.

 

Bu yolun dışındaki bütün yollar fesat yoludur. Fesat çok kötü bir şeydir. Allah fesatçıları sevmez.

 

İFSAD YOLLARI 

İfsad yolları çeşitlidir. Bunlardan bazıları şunlardır: 

1-Tuğyan: Hak ve adalet yani İslam yolundan ayrılmak.

2-Ilımlı İslam, dinler arası diyalog çalışmalarıyla İslam toplumunu cihat şuurundan uzaklaştırmak, bu çabalar hakkı batıla karıştırma çalışmaları olarak çok tehlikelidir.

3-Toleranslar, inananlara başörtüsü, Kur’an dersleri, Siyer dersi, İHL açma gibi haklar veriyormuş görüntüsü ile yürürlükteki köle düzenine mahkûm etmek,

4-Kendisi ifsatçı olduğu halde ıslahçılara bozgunculuk isnat etmek, Firavun ve yandaşları, kendi düzenlerini değiştirip yerine Adil Bir Düzen kuracak olan Hz. Musa’yı, bozgunculuk yapmakla suçladıkları gibi. 

5-Toplumu bölmek ve parçalamak, tefrika çıkarmak.

6-Bilim yoluyla cehalet pazarlamak.

7-“Biz kimsenin yaşam alanlarına karışmıyoruz” diyerek ahlâkı yozlaştırmak ve tahrip etmek, çağımızda eski toplumların helak edilme sebebi olan günahların tamamı yaygınlaşmış ve normal hale getirilmiştir.

8-Ekonomiyi zulüm aracı olarak kullanmak, faiz ve haksız vergilerle halkın varlıklarını elinden alıp başkalarına aktarmak, israf ve tüketimi artırmak, üretimi azaltmak büyük bir fesattır.

9-Siyaset ve iktidar gücünü kötüye kullanarak insanları kötülüklere yönlendirmek, AB, ABD gibi kötülükleri örgütleyen kuruluş ve ülkelerle birlikte hareket edip onlar gibi kötülükleri emretmek, iyilikleri yasaklamak,

10-Fikir yoluyla ifsad, çeşitli mefhumlar üreterek toplumları sağlam akideden saptırmak, şuursuz bir toplum inşa etmek.

11-Teknoloji aletlerini kullanarak yapılan ifsad, uydular, casus uçaklar, bombalar, füzeler, cep telefonları, gizli kameralar, tele kulaklar…

12-Medya, toplumları ifsad için kullanılan önemli bir araç haline gelmiştir. TV kanalları ve diziler İslam ahlâkına ve akidesine savaş açmışlardır.
13-Kadının istismar edilmesi, fuhşun ve iffetsizliğin aracı haline getirilmesi ve annelik vasfından koparılıp ticari bir araca dönüştürülmesi.

14-Eğitimin ifsad için yapılması.

15-Faizci köle düzeni ve hile rejimi yoluyla da bütün dünya insanlığı ifsad edilmektedir.

 

GÖREN GÖZLERİ OLANLARA

Allah’ın bir lütfu olarak 1996 yılında Milli Görüş iktidara geldi. Irkçı emperyalizmin bütün oyunları bozuldu. Erbakan Hocamızın şu tespiti önemlidir: “Brezinski ve Makovski, bunlar Siyonistlerin akıl hocaları, kitaplarında diyor ki, 90’da haçlı seferini ilan ettik, Büyük İsrail’i kurmak için her türlü hazırlığı yaptık, artık önümüzde hiçbir engel kalmadı sandığımız bir anda bir de baktık ki Milli Görüş Türkiye’de iktidara geldi. Eyvah, Türkiye’de Milli Görüş varken hiçbir şey yapamayız dediler. Bunu ben değil onlar söylüyor. Ne olacak? Önce bu işi halletmemiz lazım. Nasıl halledeceğiz? Milli Görüş’ün koalisyon ortağı var. Onun içinden 50 kişiyi tehdit ettiler, Meclis’te çoğunluk kalmadı. Biz biliyorsunuz 28 Şubat’ta görevi bırakmadık, 4 ay sonra, 28 Haziran’da görevi bıraktık. Dünya Siyonizm’i, Refah Partisi’nin arkasından işbirlikçi partileri sırayla işbaşına getirdi, ikişer, üçer, dörder, beşer. Bunlarla bir altyapı yaptılar, sonra bu AKP’yi kurdurttular, taşeron olarak. Bunu işbaşına getirttiler…”

Bütün bunları Milli Görüş’ü engellemek için yaptılar. Milli Görüş’ü, Büyük İsrail’in kurulmasına engel olduğu için bu engellemeyi yaptılar.

Feraset gözüyle bakanlar görecekler ki, on üç yıllık AKP iktidarının üç mühim icraatı olmuştur. Bunlar; 1- Manevi tahribat, 2- Ekonomik yıkım, 3- Dış politika faciasıdır.

Toplum ahlaken çöküyor ve çökertiliyor. Duyulmamış günahlar işlenir hale geldi. Fuhuş, kumar, içki, hırsızlık, kapkaç olayları, cinayetler, boşanmalar, rüşvet, yolsuzluk, haram yollardan para kazanma, madde bağımlılığı her geçen gün toplumu biraz daha çökertiyor. AKP iktidarının bu kötü gidişatı önlemeye yönelik hiçbir siyaseti yoktur.
Büyük bir ekonomik felakete doğru sürükleniyoruz. Devlet borçlu, millet borçlu, vatandaş borçlu, borca dayalı para siyaseti faizleri körüklüyor. Bankalar, vatandaşın sırtından büyük paralar devşirip kasalarını dolduruyorlar. Siyaset hizmet için değil, rantiyecilik, köşe dönmecilik için yapılır oldu. Milletin lokması bozuldu helal ve haram birbirine karıştırıldı, üretim durdu, tarım ve hayvancılık öldürüldü. Tüketim çılgınlığı körüklendi. Milletin vergi yükü artırılıyor, buna mukabil gelirleri azalıyor. Vatandaştan alınan dolaylı ve dolaysız vergilerin sayısını bilenimiz yok. Bütün bunlar, AKP iktidarında daha da dayanılmaz hale geldi. Reform paketleri açıklanıyor, her paket milletimizin halini daha da acıklı hale getiriyor. Bu kadar büyük ekonomik günahları işleyen bir iktidara ve bu iktidara rıza gösteren topluma Allah hidayet etmez.

 

Diş politikada belirleyici unsur ABD’dir. AKP iktidarı dış politikasını ABD’nin önceliklerine göre düzenlemektedir. ABD İslam âlemini daha da parçalı hale getirmek, her parçayı birbirine kırdırmak için yaptığı planı ustaca uyguluyor. AKP iktidarı yine aynı ustalıkla ABD’nin planlarına destek olmak için deliler gibi çalışıyor. BOP devam ediyor. Irak, Afganistan, Libya, Suriye bölündü, şimdi barış süreci aldatmacasıyla Türkiye gözümüzün önünde bölünmeye doğru sürükleniyor. Bu gidişatın sonu helak olmaktır. Büyük Kargaşaya, fitneye ve savaşa doğru sürükleniyoruz. AKP ıslahçı değil, ifsatçı bir dış politika izleyerek milletimizi büyük bir ateş çukurunun içine doğru itiyor. 
Biz AKP’lilerin düşmanı değiliz. Onların bu hallerine üzüldüğümüz için onlara nasihat ediyoruz, bu yaptıklarınızın hesabını, hesap gününde Allah’a veremezsiniz diyoruz. SAADET PARTİSİ’ne değil de AKP ve diğerleri partisine oy veren vatandaşlarımıza da, oylarınızla bunların ifsatçı siyasetlerine destek vermeyin, günahlarına ortak olmayın, onlara dokunacak ateş size de dokunur diyor ve kardeşlik sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Biliniz ki Büyük İsrail’i kurmak için İslam’la savaşan ABD ve müttefiklerinin safında bulunmak, onların gayelerine hizmet edecek bir yola girmek Yaratan, Yaşatan, Yöneten Allah’ın gazap ettiği bir şeydir. Allah’ın gazap ettiği işleri yaparak onun rızası kazanılmaz. Acı gerçek şudur. Görmek istemesek de, tevillerle aklamaya çalışsak da, AKP on üç yıllık iktidarı döneminde ıslah için değil ifsad için çalışmıştır. 

ÇARE VE ÇÖZÜM

Bu kötü gidişattan kurtulmanın tek çaresi Milli Görüş’tür. Adil Düzen’dir. Önce ahlâk ve maneviyata sarılmaktır. Maddi ve manevi kalkınmayı birlikte yürütmektir. Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye’yi inşa etmektir. Yeni Bir Saadet Dünyası’nı kurmaktır. Bütün bunların olması için ise tek çözüm SAADET PARTİSİ’nin tek başına iktidarıdır. Bu iktidar, 2015 genel seçimlerinde oy kullanacak yaklaşık 57 milyon seçmenden her birisi için SAADET PARTİSİ’ne vereceği bir oy kadar yakındır. Millet olarak SAADET PARTİSİ’ni tek başına iktidara taşırsak, bu hem bizler, hem de bütün dünya insanlığı, ABD, İsrail, AB için rahmet olacaktır. 7 Haziran 2015 seçimlerinde SAADET PARTİSİ’nin en büyük zaferi için, vatanımızı, milletimizi korumak için, Yaşanabilir Bir Türkiye’yi, Yeniden büyük Türkiye’yi ve Yeni Bir Dünya’yı kurmak için çalışmaya hazır olalım. Gazanız mübarek olsun vesselam.