Dua
Üstadım Nurettin Topçu duayı çok güzel açıklar.
“Bütün halimiz ve bütün varlığımızla sonsuz Kudret’e sükun ve sürur içinde teslim olmamızdır.”
Yunus’un, “Bir ben vardır bende, benden içeru” diye anlattığı önce bizi saran sonra da içimize sinen Mutlak’ın iradesidir. Bizim sefil insan olarak isteyen irademiz, duanın kabul olunduğu bu anda Mutlak’ın iradesiyle başka bir deyimle süren ben, kurtarıcı Ben’le bütün noktaları tastamam üst üste gelmek suretiyle birleşir ve o anda yok olur.
Bu yaptığı tahlillerden sonra Topçu, ciğerleri yırtarcasına bağırarak bangır bangır yapılan tumturaklı, secili cümleler halinde yapılan duaları cemaati dolandıran bir esnaf zümresi sanatı olarak yorumlamaktadır.
Sihirbaz hüneri Allah’a yapılan en büyük saygısızlıktır ona göre.
Böyle bir tekniğin hiçbir zaman Allah’a ulaşmayacağını bilmeliyiz.
Samimi ve gerçek dua dudaklarda başlar, kalbe iner ve orada Allah’a ulaşır.
Dua sözlerin en güzelidir. Nurdan, sudan ve sevdadan yapılmıştır. Her varlığa nüfuz eder, her ümitsiz davranışı değiştirir, her kalbi kurtarır.
Dua hallerin en sevimlisidir. Hasetten uzaklaştıran, dostluğun, çokluktan kurtaran birliğin, hasretleri kavuşturan güneşin birleşmesinden meydana gelmiştir. Dua Kevserlerin en tatlısıdır. Gözyaşlarından ve ilahi rahmetten yapılmadır. Yanmış yürekler onu içince ferahlar.
Dua rüyaların en gerçeğidir. Hicranda kalanları kavuşturur, ruhları Allah’a tanıştırır. Varlığı aslına yaklaştırır. Dua bizden öte bir haldir.
İbadet aşkla yapılır aşkın olmadığını yerde iman yoktur, sadece taklit vardır.
Topçu’ya göre dua aynı zamanda gerçekçi bir hazırlanma ve istemeyi bilerek elde etme programıdır.
Zira dua edip de talepkâr olan kişi hak etmediği bir şeyi isteyemez ki zaten. Toplu yapılan dualarda da maşeri bir vicdanın oluşması ve cemaatin topyekün ortak bir dilekte bulunması duayı mübarek kılar.
Ferden ve millet olarak gerçek bir duaya ‘âmin’ demek istiyorsak onu hak eden müminler olarak vettalebena vevecedena hikmeti kavramalı ve doğru şeyler istemeliyiz.
Doğru ve adanmış milletin şanına yakışır şeyler…
Zilletin devamı için saçma sapan istekler değil…
Esmâ ül Hüsna’nın şifreleri
Rahman ve Rahim olan Allah bize önce Bismillah’ın sırrıyla açar kapısını. Ol deyince olduran, bütün varlıklardan münezzeh, yaratmanın da ilk fiilini yaratan âlemleri yaratan Allah bize esmâsıyla hayata nasıl tutunacağımızın ve nasıl önemsemeyip -ki ölmeden önce ölümün mutlak dirilişçiliğidir- nasıl bırakacağımızın da yollarını öğretmektedir.
O Muhsi ismiyle bir matriks gibi ne kadar sonsuzluğa dair ve ne kadar eşyayı dizayn sırrı varsa mizan hiç şaşmadan yaratmaktadır. Bizi yaratan Tanrı, Yahudilerin tanrısına benzemez. Altı gün yaratıp yedinci gün yorulup da dinlenmeye çekilen bir Tanrı değildir o.
El’an yaratmaktadır.
Allah şu an yarattığına göre, dühyayı başıboş bırakmadığına göre yeis Müslüman’a haramdır.
Müslüman çaresiz olamaz.
Kendisine empoze edilen çözüm süreçlerine de mahkûm değildir o yüzden. Kendisine dayatılan kısır çevreye de…
“Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım”
Dediği gibi şairin mezelletten kurtuluşun yolunu bizzat imanında tartarak yola çıkabilme ihtimali her zaman bulunmaktadır.
Esma ül Hüsna’yı okuyup onun kudretinden ve hikmetinden her Müslüman yararlanmalıdır.
Asla İngiliz Yahudi medeniyetinin kendisi için yazdığı senaryoda figüran olmak mecburiyetinde değildir.
Her sabah taze bir başlangıçtır ve her gün güneş başka doğar.
Artık sabah namazı öncesi esma’dan bir şiir inşa etmeden güne başlamak istemiyorum.
Bugün sizler için el Kaviyy’i seçtim..
EL KAVİYY
Yüz on altı defa zikret bu ismi
Düşman kavi tali zebun olmasın
At nefsine akan şu kirli cismi
Düşman kavi tali zebun olmasın
Türke zillet hiç yakışmaz biline
Ver de kurtul emaneti ehline
Ecdada uy, ırkına çek sen yine
Düşman kavi tali zebun olmasın
Toprağına kirli tohum atma ha
Vatanını üç kuruşa satma ha
Helaline haramı da katma ha
Düşman kavi tali zebun olmasın
Kirletme çevreni suya hürmet et
Alma mazlum âhını merhamet et
Diktiğin her günahtan merhamet et
Düşman kavi tali zebun olmasın9
Ali’yi örnek al yezidi değil
Yalnızca Hakkın huzurunda eğil
Küffara etmeyesin asla meyil
Düşman kavi tali zebun olmasın
Yeşili doğrama bir bina için
Cennetten vazgeçme bir zina için
Kendine gel Allah rızası için
Düşman kavi tali zebun olmasın
Hilal Allah, gül Muhammed bayrakta
Bu ışığı her gönüle bir yak da
Su uyur diyerek arkana bak da
Düşman kavi tali zebun olmasın
Yedirme kimseye yetim malını
Kırma fidanların körpe dalını
Karartma ha al sancağın alını
Düşman kavi tali zebun olmasın
İmanına ortak etme şeytanı
Gör civarda sinsin sinsi yatanı
Vur fetvaya hile hurda katanı
Düşman kavi tali zebun olmasın
Ne diyeyim has mayanı bozduysan
Gidip sen de şu modaya uyduysan
Git kendin yak hâlâ anlamadıysan
Düşman kavi tali zebun olmasın
Aldatıcı Allah ile aldatır
İşte deve işte sana kırk katır
Yumruğun var olmasın varsın satır
Düşman kavi tali zebun olmasın
Kalbinde bir kine yer verme sakın
Kininle dinini bir derme sakın
Emaneti yerlere serme sakın
Düşman kavi tali zebun olmasın
Sen Türk’sün, Türkoğlu korkmaz zulümden
Hak bülbülü ayırmaz ki gülünden
Öteye köy var mı zaten ölümden
Düşman kavi tali zebun olmasın
Bir adım at ben geleyim on adım
Atlanayım Şahsuvar’dır ön adım
Şol küffara diz çöktürmek muradım
Düşman kavi tali zebun olmasın
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.