Mustafa Çelik

Mustafa Çelik

Şeytan taşlama kültürü (2)

Şeytan taşlama kültürü (2)

Hacda şeytan taşlamanın, zikrullah’ı gündeme getirmesi önemlidir. Bilindiği gibi, hac mevsiminde Mina'da, Kurban Bayramı’nın birinci, ikinci ve üçüncü günleri Akabe Cemresi, Küçük Cemre ve Orta Cemre olmak üzere üç şekilde şeytan taşlanır. Bu ibadet vaciptir. Burada yapılan hareketler, haccın şeairindendir. Güzel bir hatırayı yad etmektir. Bütün insanlığın ortak düşmanı olan şeytanı taşa tutarak lanetlemektir. Burada temsili olarak tespit edilmiş olan üç yerde taşlama yapılır. Bu ibadet şekli bize İbrahim Aleyhisselamdan intikal etmiştir. Bu hususta iki rivayet var. Birisi şöyle:
Hz. İbrahim (as), bir imtihan olarak Allah'ın emri ile oğlu Hz. İsmail'i kurban etmeye götürürken şeytan önlerine çıkar. Hz. İbrahim'in babalık şefkatini istismar etmeye kalkarak, bu işten vaz geçirmeye çalışır. Fakat ters yüz edilir. Bundan sonra Hz. İsmail'e musallat olur. Cenab-ı Hakkın emrini babasının yanlış anladığını, annesini gözü yaşlı olarak geride bıraktığını fısıldayarak emre boyun eğmemesini telkin eder. Şeytanın desiselerine hiç aldırış etmeyen Hz. İsmail, onu yanından kovmakla kalmaz, arkasından da yedi tane taş atar. İşte hacıların cemrelerde taş atmaları bu hadisenin hatırlanması ve yeniden yaşanmasıdır. Bu hususta İbni Abbas'ın rivayeti de şöyledir:
Hz. İbrahim (as) hac ibadetini yapmaya geldiği zaman, Akabe Cemresi yanında şeytan ona göründü. Bunun üzerine onu yedi adet taşla taşladı, şeytan yere battı. Sonra Orta Cemre yanında şeytan ona tekrar göründü. Yedi taş da orada attı. Böylece şeytan tekrar yere battı. Bir müddet sonra Küçük Cemrenin yanında yine karşısına dikildi. Burada da yedi taş daha atınca artık şeytan iyice yere yığılıp kaldı. Bundan sonra İbni Abbas, şöyle diyor: “Siz ancak şeytanı taşlıyor ve ancak atanız İbrahim Aleyhisselamın yolunu izliyorsunuz.” Bu ibadet şekli, Hz. Adem'den beri her insanın ortak düşmanı olan şeytanın arzusuna icabet etmemek, onun vesveselerine aldırmamak, iman çemberi içinde, şeytanı bir kere daha kahretmek, yerin dibine geçirmektir. Bu taşlama, kötü niyetlere, şer kuvvetlere karşı bir zindelik gösterisi, her çeşit kötülükleri yenme azminin sembolleşmesi, Rabbimizle yapılan manevi anlaşmanın icrasıdır. Şeytana düşman olmayan ve şeytanlaşanlara karşı mücadele etmeyenler, Allah’a kulluk edemezler. örnek ve önderimiz Hz. Muhammed (sav) şöyle buyururlar: “Beytullahın çevresinde dönmek, Safa ile Merve arasında gidip gelmek, şeytanı taşlamak, hepsi Allah'ın şeairini (İslâmın alamet ve işaretlerini) ayakta tutmak içindir.” Hac mevsiminde mü'minler bu çeşit ibadetleri yapmakla kullara kulluk yerine Rablerine olan kulluklarını dile getiriyor, Ona kul ve muhatap olmanın zevk ve hazzını yaşıyorlar. Rasûlüllah (sav) buyuruyor:
"Şüphesiz ki bugünkü ibadetimizin (Menasikimizin) birincisi, taş atmamız, sonra kurban kesmemiz, sonra da tıraş olmamızdır" (İbn-i Hümam - Fethû'l Kadir - Beyrut: 1315, C: 2, Sh: 177)
Şeytanı taşlamak, şeytanın hizbinden ayrılığı ibraz etmektir. Hacda mükellef; Akabe cemresine taş atarken şu duayı okur: "Bismillâhi vallâhû Ekber!.. Rağmenliş'şeytâni vehizbihî Allâhümmec'al haccî mebrûren ve sa'yî meşkûren ve zenbî mağrûren" Mânası: "Allahû Teâla (cc)'nın adı ile başlarım. Yemin ederim ki, Allah (cc) en büyüktür!.. Şeytan ve Şeytan'ın partisine (düzenine) hakaret olsun ve Şeytani güçler kahrolsunlar diye bu taşları atıyorum” (Molla Hüsrev - Dürerû'l Hükkam fi şerhû Gureri'l Ahkam - İst: 1307 C: 1, Sh: 228-229; Şeyh Nizamüddin ve bir heyet - A.g.e. C: 1, Sh: 234.)
Allahû Teâla (cc)'nın indirdiği hükümlere mukabil olmak ve onların yerine geçmek üzere hüküm icad eden her güç “Şeytan'ın Hizbi”ne (Hizbû'ş Şeytan'a) dahildir. Kur'an-ı Kerim'de: "İman edenler Allah yolunda savaşırlar. öyle ise (ey mü'minler) şeytanın dostlarına karşı cihad edin. Şüphesiz ki şeytanın hilekârlığı zayıftır" (En Nisa Sûresi: 76) hükmü beyan buyurulmuştur. Şeytan taşlanırken; komünizm, kapitalizm, liberalizm, demokrasi ve bunun gibi bütün ideolojiler taşlanır. Amelin mahiyeti budur. (Emanet ve Ehliyet/Yusuf Kerimoğlu) C:1, Sh: 528, İst/1998) Şeytan taşlanırken İslâm dışı sistemler ve değerler, kurumlar ve kuruluşlar, birlikler ve kriterler taşlanmıyorsa, dışlanmıyorsa, red ve inkâr edilmiyorsa, imanda bir problem var demektir. Hacca giden mükellef mü’minler tarafından şeytan, taşlandığı mahalde bırakılıp geliniyorsa, günlük hayatta insî ve cinnî şeytanlara karşı mücadele verilmiyorsa, hacc idrak edilmemiş demektir. Şeytanı taşlamak, her müslümanın günlük görevlerindendir. Haccdaki şeytanı taşlama olayı, evrensel çapta ümmete insî ve cinnî şeytanları taşlama mesuliyetini hatırlatır.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Çelik Arşivi