Ölümün de hayırlısı

Ölümün de hayırlısı

Rahmetli ablamın 5 çocuğu vardı. Beşinin de isimlerini ben koymuştum. O zamanlar Ankara Hapishanesi'nde yatıyordum. İdamla yargılanıyordum. Mahkememiz henüz sonuçlanmamıştı. Benim Malatya Hapishanesi'nden Ankara Cezaevi'ne nakledilmem üzerine, bir gün eniştem Mustafa ziyaretime geldi. Mevsim kıştı. O karda kışta nasıl gelebildiğini sordum. Bana ablamın da geldiğini, kardeşim gurbet hapishanelerinde yatarken ben Malatya'da duramam. Anam zaten hasta. Kardeşimin çamaşırlarını kim yıkayacak? Dışardan istediklerini kim getirecek? Ben ölürüm de yine kardeşimi, o gurbet hapishanelerinde kimsesiz bırakmam diye tutturmuş. Ellerinde ne var ne yok satıp savıp yerleşmek üzere Ankara'ya gelmişler. Ablam her görüşme günü ziyaretime gelirdi.
Bir gün eniştem Rahmetli Mustafa yalnız geldi. "Ablama bir şey mi oldu? Yoksa başınızda başka bir dert mi var?" diye sordum. çok şükür öyle bir şey olmadığını, üstelik de bana bir müjde vermek için geldiğini söyledi. Ve: "Bir erkek yeğenin oldu. Ablan ismini senin koymanı istiyor" dedi. Ablam çok bol bir çarşaf örtünürdü. Demek ki onun için hamileliğinin farkına varmamışım. Ankara Hapishanesi'ne gelişimin üzerinden 20 gün geçmeden bir yeğenim oluyor, "İnşallah bunda bir Hikmet vardır" dedim ve yeğenimin adını Hikmet koydum.
Arkasından bir kız yeğenim oldu. Mahkememiz karara yaklaşmıştı. Lehimizde gelişmeler oluyordu. İdamdan yırtmıştık. Kız yeğenimin adını da Saadet koydum. Ortalıkta af söylentilerinin dolaştığı bir dönemde, bir erkek yeğenim daha oldu. Onun adını da ümit koydum. Geride kalan diğer bir kız yeğenimin adlarını da yine ben koymuştum.
Hikmet geçen hafta Allah'ın rahmetine kavuştu. ümit yeğenim çok iyi kalpli ve hassastır. Bu sıralar benim Malatya'ya kadar gidemeyeceğimi biliyor. Onun için ağabeyinin öldüğünü bana söylememiş. Ben Hikmet'in vefatını VAKİT gazetemizde okudum. VAKİT Ailesi olarak, ümit Göktürk'e taziyede bulunuyorlardı. İncelik gösterip benim ismimi yazmamışlardı. İyi ki öyle yapmışlar. Günde zaten yüzlerce telefon ve mesajlar, mektuplar alıyorum. Günlük yazıları yazmaya bile fırsat bulamıyorum. Bir taraftan da canımla uğraşıyorum.
15 senedir günlük yazıları daha 1 gün aksatmadım. VAKİT'e yazmanın bir cihat olduğuna inanıyorum. Ne kadar hasta ve halsiz olursam olayım, yazılarımı aksatmamaya çok dikkat ediyorum. çünkü şehit olmak istiyorum. "Rabbim kanlı gömleğimle beni huzuruna kabul buyurmazsa, hiç olmazsa masa başında VAKİT'e yazı yazarken öleyim. O da inşallah şehitlik sayılır" diyorum.
Allah biliyor ki, bizler burada para için çalışmıyoruz. (Ama yine de hak ettiğimizden fazlasını alıyoruz. Tabii ki bunu kendim için söylüyorum. Bizim patronumuz, istismardan yerle gök kadar uzaktır. Herkesin hak ettiğini kendiliğinden fazlası ile verir. Bunların arasında kendi öz oğulları ile öz kardeşleri de vardır. Belki aynı adaleti kendisine de uyguluyordur. Bizim gazetemizde para meselesi hiç konuşulmaz.) Bizler her şeyden önce mukaddes davamız için varız. Gerektiğinde aç kalırız, parasız kalırız, yine de görevimizi aksatmayız inşallah..
VAKİT'te Hikmet'in vefatı hakkındaki taziye ilânı çıkar çıkmaz, Malatya'dan, İstanbul'dan, İzmir'den, Adana'dan, Mersin'den yüzlerce telefon aldım. ümit'le Hikmet'in yeğenlerim olduğunu bildikleri için beni arayıp başsağlığı dileyen, değerli hemşerilerime toptan teşekkür ediyorum. Hikmet böbrek hastasıydı. Her gün diyalize giriyordu. İyileşme umudu yoktu. Her an ölümü bekliyor ve istiyordu. Kalp krizinden dünyayı değişti.
Dar u Bekaya göçtü. Allah rahmet eylesin. Yeğenlerim olan çocuklarına baş sağlığı diliyorum. Ailenin büyüğü olduğum halde, ben görevimi yapamıyorum. Sağ olsun benim yerime ümit Göktürk yeğenim her türlü fedakârlığı göze alarak, vazifesini yapıyor.
Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır demezler mi? ümit'in her konuda başarılı olmasına ve dualar almasına vesile olan da eşi, Sevgi hanım kızımdır. Allah ondan da razı olsun. Bugünlerde taziye için şahsen de evlerine gideceğim. Malatya'nın nahna küftesini hazırlasın. Başta ümit olmak üzere bütün yeğenlerimin gözlerini öpüyorum.
Selam sevgi ve dualarımla...


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi