Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

Dictator

Dictator

Constantinus İstanbul’umuza ismini veren hükümdar.Roma’nın Augustus’u.

Dominatus döneminin uydurduğu tetrarşi (dörtlü yönetim: ikisi Doğu, ikisi Batı Roma) ile yönetimin Roma’yı bölük pörçük yaptığı çift başlılığın Doğu ayağının önceleri Caesar’ı, sonraları Augustus’u..

İmparator aslında Roma’nın bir memurudur. Roma’yı korumak üzere Senatus’un görevlendirdiği, genellikle komutanlardan seçilen yüksek memur bir nevi...

Biz sanıyoruz ki dictator,  kerameti kendinden menkul yüce bir kişilik..

Hayır, Roma’nın başı belaya girdiğinde çaresiz Sezarlarına, ya da Ogustoslarına yani ki bir nevi yüksek memur olan imparatorlarına altı aylığına senatonun bahşettiği bir unvan. Geçici bir unvan…

Çok başlılık ve kafa karışıklığına meydan verilmemesi için devletin savaş dönemlerindeki uygulaması…

Diktatöre o payeyi veren bir merci var demek.

Diktatörler kendi kendilerine almıyorlar aslında…

Roma’nın selameti için geçici bir süre imparatora verilen yetki.

Roma tahtının bize göre ilahi bir temeli yok. Demokrasinin icabı olan diktatörlüğün bizim semtimize uğraması söz konusu bile olamaz!

Doğu toplumlarında hele hele İslam toplumunda üstüne üstlük bir de Tanrı’nın adını yeryüzüne yaymaya azmetmiş Oğuz Kağan neslinden geliyorlarsa Allah adına yeryüzü iktidarının diktatör olması imkânsızdır.

Eğer han, hakan, padişah, emir, başkan, halife, sultan, başbuğ yoldan çıkıp gizli bir senatonun yani ki yeryüzü iktidarının emir ve direktifleri istikametinde diktatörlük payesine heveslenirse bu demokrasinin yani Roma’nın basit memuriyetinden ibarettir ki, maazallah ahretini kaybetmeye değmez bir iştir.

APOSTATA

Constantinus, İstanbul’umuza ismini veren hükümdar..

İmparator olana kadar Hıristiyan olduğunu sakladı paganlar arasında..

İmparator olunca da Hıristiyan olduğunu açıkladı.

Roma’yı Byzantion’a taşıyıp ihya eden ibda eden Augustus idi Constantinus…

Çalışkan, azimli, kararlı, inançlı…

Orduyu ıslah etti önce. Süvari komutanlığı Magister Equitum’u kurdu. Piyade Komutanlığı’nı Magister Peditum’u güçlendirdi. İmparatorluğun başkentini Byzantion’a taşıdı ve adını verdi şehre..

Constantinopolis…

Devlet dinini paganizmden Hıristiyanlığa çevirdi.

Hiç de kolay bir şey değil..

Ama ne oldu?

Oğlu Lulianus, 337’de babası Büyük Constantinus’un yerine geçince çocukluğu ve gençliği o kadar dini eğitimden geçmiş olmasına ve babasının üzerinde titremesine rağmen Hıristiyanlıktan yavaş yavaş uzaklaşıp paganizme yöneldi. Eski pagan tanrılarına tapınmaya başladı.

Hatta Hıristiyanlara cephe almaya başladı. Paganizmi canlandırdı yeniden. Zaferler de kazandı üstelik ve bunu o tanrılara bağladı. 

Bu yüzden Apostata lakabı üzerine yapıştı.

Apostata yani dönme…

Bizdeki mürted gibi.

Dinden dönen adam…

Sasanilerle savaşta Tigris yani Dicle kıyısında nereden geldiği belli olmayan bir mızrakla yaralandı ve birkaç gün sonra da acı içinde öldü. Mızrağı düşman değil de ordusunun içinden bir Hıristiyan atmış dediler..

Dönmek kötü bir şey…

Allah kimsenin başına vermesin… Allah imanı kavi olanlardan eylesin.

Rubai

Gidirem köynümde min vah gidirem

Bırakıp mazimi eyvah gidirem

Ardımdan küsse de min dost velhasıl

Bir meçhul tarihe seyyah gidirem

KİTAPÇI:

Da­vid Ni­col­le, At­ti­la ve Gö­çer Ka­vim­ler, İş Ban­ka­sı Ya­yın­la­rı, İs­tan­bul 2011

İş Ban­ka­sı­’nın Ta­rih di­zi­sin­den çı­kan ki­tap gör­sel mal­ze­me ba­kı­mın­dan da zen­gin. At­ti­la­’yı an­la­tan Gor­don­yi­’nin Tan­rı­’nın Kı­lı­cı ola­rak da çev­ri­len ama asıl adı An­la­şıl­ma­yan İn­san olan ro­ma­nı­nı ha­tır­lat­mış­tım bu kö­şe­de. At­ti­la, Ro­ma­lı­lar me­zar soy­gun­cu­lu­ğu yap­tı­ğı için Ro­ma­’yı mu­ha­sa­ra et­miş­ti. Bü­tün bir bü­yük do­ğu­nun ka­vim­le­ri­ni bir ara­ya top­la­ya­bi­len ha­kan as­lın­da bir an­lam­da Av­ru­pa Bir­li­ği­’nin de asır­lar ön­ce­si ilk ör­ne­ği­ni ver­miş­ti. Üs­tün bir yö­ne­tim an­la­yı­şı­na sa­hip ol­ma­lı ki her çe­şit et­nik gru­bu bün­ye­sin­de top­la­yıp on­la­rı bir ide­al et­ra­fın­da yü­rüt­me­yi ba­şar­mış­tı. Kons­tan­tin ilk Hı­ris­ti­yan im­pa­ra­tor ol­sa da ge­rek Do­ğu, ge­rek Ba­tı Ro­ma İsa’­nın yo­lu­na hiç gir­me­miş­ler­di za­ten. At­ti­la yol­dan çı­kan­la­ra Tan­rı­’nın kı­lı­cı ba­zı kay­nak­lar­da da kır­ba­cı ola­rak ders ver­miş­ti. 

Günün Tweet'i

Eş Şehid

Ya şehid ifrattan yanayız tefritten yana

O kadar battık ki batağa çıkamıyoruz

İtibar istiyoruz itibar kana kana

Vakur insanların yüzüne bakamıyoruz

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi