Fikri Türkel

Fikri Türkel

Çözüm, farklı düşünmekte saklı

Çözüm, farklı düşünmekte saklı

Toplum veya bireyler bazen çıkmaza girdiklerini, kendilerine

inandırmaya başlar. Çözüm yok diye düşünürler. 

İnsan, "ünsiyet" kelimesinden türemiş derler. Tabiatıyla bir duruma, konuma, yere ve sonuca hemen alışıverir. Değişmek, dönüşmek ve bambaşka bir hedefe doğru gitmek onun için zordur.

Zoru başarmanın yolu farklı düşünme metodolojisini geliştirmektir. Siyasette, iş hayatında veya kişisel çözümler üretebilmek farklı düşünmeye bağlıdır.

Türkiye, "orta gelir tuzağı"na çakılıp kaldı. Etrafındaki olumsuzluklar ve dünyadaki ekonomik kriz etkileri silkinip yolunda koşmasına mani görünüyor. 

Alışageldiğimiz usullerle yolumuza devam edemiyorsak, farklı düşünmek zorundayız. Özellikle kriz zamanları, çaresizlik halleri büyük buluşların da ortaya çıkmasına sebep olmuş. 

Farklı düşünerek mevcudu dönüştürmek de mümkündür. Mikro dalga fırın, hiç tahmin edilemeyecek bir kullanımdan çıkmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nda uçakları ve gemileri takip yüzünden radar kullanımı çok gelişti. Mikro dalganın icadı, radara bağlıdır.

H. Hertz 1887 yılında dalga boyunu buluyor. G. Marconi 1922'de bununla uçakların yerini tespit edilebileceğini söylüyor ve 1945 yılında P. Spencer bu dalgalarla mikro dalga fırın yapıyor. 

Farklı düşünmeye en gözel örneklerden biri, NASA'nın uzay araştırmalarından çıkar. Malum, teflon bunlardan biridir. Atmosferden çıkarken yanmayacak bir yüzey oluşturmaya çalışan bilim adamları teflonu icat ettiler. 

Bir diğer icat da uzayda yazabilen tükenmez kalemdir. Bu bilim adamlarının on yılına ve NASA'nın 12 milyon dolarına mal oldu. Böylece uzay boşluğunda, ters halde, suyun altında ve eksi soğukta veya 300 derece sıcaklıkta yazı yazabilen bir tükenmez kalem icat ettiler.

Sovyetler ise aynı dönemde hiç para harcamadı ve kozmonotlarına birer kurşun kalem verdi.

Hemen gülmeyelim. Her ortamda yazabilen tükenmez kalem, mürekkep püskürten yazıcının icadını tetikledi. Şimdi o tükenmez kalem için harcanan paranın yüzbinlerce kat fazlası yazıcı satışlarından elde ediliyor.

Günümüzün en büyük araştırma sonuçları patentlerle tescil ediliyor. Ve yarış her yıl katlanıyor.  

Ama 1899’da Amerikan Patent Dairesi başkanı icat edilecek her şeyin icat edilmiş olduğunu ifade etmişti. 

Konserve Birinci Dünya Savaşı sırasında askerlere yiyecek yetiştirmek kaygısından ortaya çıktı. 

Aynı mantıkla margarin üretildi. 1869 yılında zamanın Fransa Kralı 3. Napolyon emriyle don yağı ile sütün karışımından Mege Mouries tarafından üretildi. 40 yıl sonra bu metod, likit yağların hidrojenasyon prosesiyle olabileceği de keşfedildi. 

İlk adımları atmak önemlidir. İkinci Dünya Savaşı’nın sonuçlarında jet motoru belirleyici olmuştur. Halbuki jet motoru; o tarihten 150 yıl önce 1781'de bir gemide kullanılmak için icat edilmişti. 

İngiliz Frank Whittle, jet motoru ile uçakların havalanabileceğini 1928 yılında yazınca kimse kulak asmadı. Pervaneli uçaklar esastı ve öyle devam edecekti. Ancak jet motorlu uçağın havalanması 1941 yılını bulacaktı.

Rolls Royce, hâlâ bu tekniği geliştirerek bütün dünyaya jet motoru satmaya devam ediyor.

Farklı düşünmeyi zorlayan sadece savaşlar olmamalı. 1968'deki Meksika Olimpiyat Oyunları'na kadar bütün yüksek atlamacılar, yüzleri çıtaya dönük, vücutları paralel şekilde çıtayı geçmeye çalışıyorlardı. Haliyle yükseklik geliştirilemiyordu. 

O güne kadar pek tanınmamış bir atlet çıtaya yaklaştı ve 2.24 metrelik atlayışı ile yeni dünya rekorunu belirledi. Tek yaptığı havalandıktan sonra, tüm atletlerin aksine çıtaya yüzünü değil sırtını dönmekti. Atletin adı, Dick Fosbury'di. Ve o günden sonra bu atlayış tekniği onun adıyla anıldı. 

Sorunlara değil, çözümlere odaklanmalıyız ve iyi niyetimizi kaybetmemeliyiz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fikri Türkel Arşivi