Başbakan Anadolu medyası ile buluştu
Anadolu medyası için, yerel medya için geçtiğimiz perşembe günü tarihi bir gün oldu. 250 yerel gazetecinin katılımıyla Yeni Türkiye ve Medya oturumları yaptık. Bugünün sonunda verilen akşam yemeğine Başbakanımız Ahmet Davutoğlu Bey de katıldı.
Eğitimden, ekonomiye sağlıktan kültüre hemen her alanda Yeni Türkiye tartışmaları yapılıyor. Biz de Yeni Türkiye’de ulusal ya da yerel medya nasıl olmalıdır konusunu tartıştık. Başkanlığını benim yürüttüğüm Anadolu Yayın Platformu tarafından organize edilen Yeni Türkiye ve Medya oturumlarına Başbakan Yardımcımız Numan Kurtulmuş Bey ve Yalçın Akdoğan Bey de katıldı. Başbakanımızın katıldığı yemekte Yeni Türkiye’de medya konusuna değindim. Ve Yeni Türkiye’de medyanın ulusal ya da yerel diye değil yerli ya da yaban diye ikiye ayrılması gerektiğini belirterek şunları söyledim: “Burada bir ilke imza atarak bir öneride bulunmak isterim. Bizler artık yerel medya yerine yerli medya olarak anılmak istiyoruz. Yerel kavramının daraltıcı tanımlaması yerine yerli medya kavramını kullanmak istiyoruz. Yerli medya kavramı önemli bir kavram. Bize göre iki tür medya var. Bir yerli medya bir de milletin değerlerine yabancı medya. Bizler yerli medya olarak darbelerin karşındayız. Oysa milletin değerlerine yabancı medya ise darbecilerin yanındadır. 31 Mart vakasından başlayarak 27 Mayıs, 71 muhtırası, 12 Eylül darbesi, 28 Şubat darbesi ve Gezi darbesi; bütün bunların hepsi yaygın medya sayesinde olmuştur. Bugün bir tane darbeyi savunan yerel ya da yerli medya bulamazsınız. Oysa yaygın medya ya da yabancı medya her daim darbelerin altyapısını hazırlamıştır.
Bizler milli meselelere duyarlıyız. Örneğin yerli medya Kıbrıs meselesine ülkemizin güvenliği olarak bakar. Yaygın medya ya da millete yabancı medya; ‘sirtaki oynadık mı oynamadık mı’ ona bakar. Bizler Kurban Bayramı’nı önemserken, yaygın medya ‘horoz kurban olur mu?’ şeklinde magazin haberleri yapar. Bizler Suriyeli kardeşlerimize ensar ve muhacir çerçevesinde bakarken, yaygın medya Suriyelilerin ülke ekonomisine verdiği zararı yazar, ülkemizin huzurunu bozdular der” diye konuştum. O nedenle yerli medya kavramını bundan böyle medya yaşamında kullanmalıyız.
Sayın Başbakanımıza sorunlarımızı da aktardık. Yerel televizyonların şu noktalarda sorunları var. “Bir kere kamu spotları ücretli yayınlanmalıdır. İkincisi Türksat uydu fiyatları çok pahalı mutlaka düşürülmelidir. RTÜK tarafından verilen para cezaları ağırdır. Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın katıldığı gezilere sadece ulusal medya çağrılıyor Anadolu medyası da çağrılmalıdır. Şu an Türksat üzerinden korsan yayın yapan kurum ve kuruluşların derhal yayınlarına son verilmelidir” dedik.
Anadolu Medyası her zaman milletin yanında yer almıştır. Milli iradeye destek olmuştur. Anadolu Yayın Platformu olarak bizler de millet için şu faaliyetleri yaptık
İlk olarak Gezi olayları esnasında faaliyete başladık. Birkaç ağaç bahanesi ile başlayan milli iradeye darbe girişimine karşı yayınlar yaptık. Özellikle uluslararası yayın kuruluşlarının o karanlık görüntü ve yayınlarına karşı inadına aydınlık, inadına millet dedik.
Mısır’da meydana gelen darbe sürecine karşı durduk. Darbeci general Sisi’nin seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’ye karşı yaptığı darbeyi protesto için Mısır Büyükelçiliği önünde kameralarımızı bırakarak eylem yaptık.
17-25 aralık darbe sürecine karşı milli iradenin yanında yer aldık. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a destek olmak için 142 yerel televizyon kanalı ile birlikte Ak Parti Genel Merkezine gelerek sayın Erdoğan’la görüştük.
Özetle biz milletin yanındayız, milli iradenin yanındayız. O nedenle Anadolu medyasına destek verilmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.