RUSYA - GÜRCİSTAN KRİZİ, YENİ BİR DÜNYAYA DOĞRU
Rusya’nın Gürcistan’ a müdahalesi, yeni bir dünyanın eşiğinde olduğumuzu gösteriyor.1989 yılından beri ABD’nin patronajında bir dünyada yaşıyoruz.Sovyetlerin yıkılışından sonra ABD’nin rakipsiz kalması, bir çok bakımlardan insanlığın ÖZELLİKLEDE İSLAM DÜNYASININ aleyhine oldu.Rakipsiz ABD, bazı hassasiyetleri bir tarafa bırakarak pervasızlaştı.Demokrasi ve özgürlüklerin beşiği bir ülke profili yerine astığım astık, kestiğim kestik havasına büründü. Irak’da, Afganistan’da,Afrika da bu psikoloji ile milyonlarca insanı mağdur etmekten,hak ihlallerinde bulunmaktan çekinmedi,Elindeki korkunç imkanları daha yaşanabilir bir dünya için değil, ABD’nin gücünü tahkim etmek için kullandı.Onu için uluslararası toplumda büyük itibar kaybına uğradı.
Rusya’nın Gürcistan’a müdahalesi bundan böyle ABD’nin rakipsiz olmadığı anlamına geliyor.Nitekim Rusya müdahalenin ilk gününden itibaren, ABD ile mücadele ediyor gibi davrandı.Tüm mesajlarını Gürcistan üzerinden ABD’ye gönderdi.Eski oyunu bozarak kartları yeniden dağıtarak yeni santranç oyununda ben de varım dedi.
ABD bu mesajı aldığı için ilk şaşkınlıktan sonra gemilerini Karadeniz’e göndererek, Kafkasya’daki mevzilerini korumaya çalışıyor.Kafkas –Azeri petrolünün ve doğalgazının Rusya’nın kontrolüne geçmesi demek, yeni bir küresel oyuncunun sahneye çıkması ve ABD’nin patronluğu Rusya ile bölüşmesi demektir .ABD böyle bir ihtimali bertaraf etmek, soğuk savaşın soğuk dünyasına dönmemek için çırpınıp duruyor.
Rusya’nın sahneye çıkışıyla birlikte bölgedeki Jeo- stratejik öncelikler de değişecektir. Berzinsky soğuk savaşın sona ermesi ile birlikte ABD açısından Türkiye’nin jeostratejik açıdan ikinci derecede önemli ülke konumuna GELDİĞİNİ, önceliği Ukrayna ile Azerbaycan’ın aldığını söylüyordu. Biri Rusya’nın Karadeniz yolunu kestiği için, diğeri Orta Asya’nın tıpası olduğu için.Rusya’nın sahneye çıkışıyla jeostratejik açıdan öncelikli ülke tanımı da Türkiye lehine değişecektir.Bölgede denge unsuru olabilecek,Rusya’nın eksenine girmeyecek tek ülke Türkiye. Bu bakımdan, “bizim dış politikaya ihtiyacımız yok, biz isteriz herkes yapar,yapmak zorunda” şeklindeki ABD dış politikası da değişecektir.VE çokta iyi olacaktır.
Bu süreçte taraflar arsında sıkışıp kalmamak için Türkiye’nin çok ciddi, çok düşünülmüş bir diplomasi yürütmesi gerekiyor.Aksi takdirde Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak mümkün.
Şu sıralar Karadeniz sularında devam eden bilek güreşi ile karşılıklı güç gösterisi,kabadayılıklar kısa zamanda bitecektir. Çünkü küresel güçler kolay karşı karşıya gelir ama zor savaşırlar.İki taraf da Osetya veya Gürcistan için dünyayı ateşe atacak bir çılgınlıktan kaçınacak, ancak Patronluk savaşını başka,başka araçlarla devam ettireceklerdir.Önemli olan, taraflar arasındaki güç mücadelesini iyi okumak, bu süreçte Türkiye’yi kendi kulvarında tutabilmek,araç olmaktan çıkarmaktır..Aksi takdirde onlar suya atlarken ıslanan biz oluruz.