Barışı Dinamitleyenler
Barışı kim istemez? Birkaç yıldır barışı engellemek isteyenlere karşı savaş açan ucuz kahramanlar dolaşıyor medyada.
Belki de haklıdırlar. Ergenekoncular, balyozcular bu sefer cemaatçi kılığına girmiş barışı engelliyor olabilir…
‘Ne bilem?… Yosam başka bir şey mi?’
Acaba bir türlü barışın tesis edilmeyişine kendilerince bahane bulmak ya da hayali sorumlular icat etmenin mi peşindeler?
Şöyle de düşünülebilir. Aslında barış tesis edilse bundan kim kârlı, kim zararlı çıkar?
Eskiden de ortalığı karıştırıp terör örgütüyle içli dışlı bölgede hesap geliştirenler sonunda ortak çıkmadı mı?
12 Eylül yönetiminin bilerek ve isteyerek bir Kürt sorunu icat etmek için Kürtçeyi durduk yere yasaklaması, Apo’yu kullanarak etnik kimliği ideolojik kimliklerin önüne geçirme hamlesine giriştiğini ilk ben yazmıştım.
Türkiye’deki ideolojik ayrımlardan rahatsız olan rejim, sol örgütlerin içine etnikçiliği şırınga etti. Böylece derin devletin küçük aklına göre Marksist Kürtlerle Marksist Türkler ayrışacaktı. Hem o vakit Sovyet tehdidi de Batı güvenlik şemsiyesi altındakiler için henüz revaçtaydı.
Bütün bunların dışında ayrıca Kuzey Irak’ta inisiyatif geliştirmiş olacaktı, Türkiye inşa edilmekte olan PKK sayesinde.
Bugün de aynı akıl, iktidarı da Kürt hareketinin silahlı cephesini de kullanarak aklı sıra inisiyatif geliştirmektedir.
Bugün de yeni bir ortaklık var galiba.
Barış temin edilse HDP’nin borusu bugünkü kadar öter mi acaba?
Barış tesis edilse bölge insanının örgüte boyun eğenlerinin dışındakiler iktidara mahkûm kalırlar mı?
Bölgede mukimler ile Türkiye’nin her tarafındakiler bu sürece mahkûm gibiler. Mesela Yozgat, Konya, Çorum, Sivas, Kayseri, Balıkesir, Bursa, Eskişehir, Erzincan, Erzurum ve daha birçok eskiden MHP’nin kalesi olan iller süreç normale dönse bugünkü gibi AK Parti’ye yüzde ellilerin üstünde oy verir mi? Barış tesis edilmiş olsa, Diyarbakır’da bile MHP’ye bugünkünden daha fazla oy çıkmaz mı? Ya da başka bir partiye mesela BBP’ye… Mesela HüdaPar’a, mesela Vatan Partisi’ne veya ÖDP’ye…
Şöyle diyebilir miyiz? AK Parti ile HDP kafa kafaya vermiş Türk’ün vicdanına çökertme oynatıyorlar.
Diyemeyiz elbette.
O zaman da ihtiyatlı bir iyimserlikle (Mehmet Doğan’ın ifadesiyle) meseleye yaklaşmak en aklı başında iş. Gözümüzü, kulağımızı, dilimizi, vicdanımızı her makul sese, duyarlılığa kapatıp her şeyi düzgün ve doğru ilan etmek; daha hiçbir müspet adım atılmadan bahanelere sarılmak hakka, adalete sığar mı?
Bir kere teslim edelim ki, silahları bırakır gibi gözükmek örgütün istediği bir şey. Zira seçim var ve HDP’nin barajı aşması için bütün militanların sahaya inmesi ve sandıkları tutması gerekiyor. Elinde keleşle propaganda yapmaya alışmış militanların ve teröristlerin şehre inince silaha ihtiyacı olacağını mı sanıyorsunuz?
Düşünün on yedi yaşında bir çocuk gelse ve “bu sandıktan sadece HDP çıkacak dese”, bu ikazı alan vatandaş arkasında keleşin olup olmadığına bakacak mı? Hiç de bile…
Dolayısıyla en azında personel ihtiyacı bakımından dağdakilerin şehre inmesi gayet makul bir proje…
Pekala, bir de şöyle soralım: terör örgütünün silahları bırakma, Türkiye’de gerçek bir barışı tesis etme noktasında bir irade beyanına rastladınız mı?
Genel olarak hatta en masum Kürt için bile devlet şu açıklamanın hangi vebal kısmında olduğunu düşünmelidir: “PKK olmasaydı, silahlı mücadele olmasaydı devlet dize gelir miydi?” demek ki mesele devletin dize getirilmesi meselesidir ve bu en masum kanaattir.
Seçimlere kadar silahların bırakılmasını sonsuza kadar barış gibi takdim etmek pek de iyi niyet göstergesi olmasa gerektir.
Zaten projenin müellifi David Phillips ile Henry Barkey (CIA ajanı ve Kürt sorununun çözümü raporunu dikte ettirenler) daha maddelere geçmeden sorunun devlet tarafından kabul edilmesi gerektiğini ve en başta da Türklerin genel olarak Türkiye halkının bir suçluluk psikozu içine sokulması gerektiğinden dem vurmuşlardı.
Bugün olan da budur.
GÜNÜN TWEETİ
ALFABE ŞÖYLE BAŞLASIN
UYU UYU YAT UYU!
Uyu - uyut
Yut - yat - uyu
Uyu uyu - uyut
Uyan etrafı dinle
Hemen kalkma
Tekrar uyut
Sen de uyu
Memleket uyusun
İyidir uyumak
Gaz yapar
ALFABE ŞÖYLE
BAŞLARDI ZATEN
UYU UYU YAT UYU!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.