Dün “Kadınlar günü”ymüş ya... Yok, “Dünya emekçi kadınlar günü”ymüş... Günlük gazetelerde bir güne mahsus kadın yağcılığı kampanyası; en vıcık vıcığından... Her Allah’ın günü kadın vücudu pazarlayan yayın kuruluşları başta, gruplarında bu işi daha ileri seviyede yapan gazeteler en başta...

Onlar işi kadınlar günü üzerinden yürütüyorlar...

Kadın bedenini her seviyede pazarlamak ve kullanmak...

Bir grup da “emekçi kadınlar” üzerinden işlerini görüyorlar. Emekçi kadınlar ama, ideoloji için, parti için, gelecekte kuracakları ırkçı ve stalinist düzen için kullandıkları kadınlar...

Demek ki iki tip kadın var: Yemekçi ve emekçi!

Bu aptalca ayırım üzerinden yürütülen mülevves bir yağcılık... 

Evinden çıkıp herhangi bir işte çalışan kadınlar “emekçi”... Bunların içinde sermaye olarak kullanılanlar da var...

Sadece bu kategoridekiler “emekçi”. Evinde çalışıp çabalayan kadınlar yemekçi!

Eğer bir aile tasavvurunuz varsa, kadın emeğinin her safhada kıymetini bileceksiniz. Evin hâkimi ve hadimi olan kadının başımızın üzerinde yeri var. O annedir, eştir... 

Topluma en yararlı unsurdur. İşte cennet onların ayaklarının altındadır. Bu nitelikteki kadın çalışsa bile sorumluluklarını bilir. 

Bazı müptezel kadın görünümlüler geçenlerde yürüyüş yapmış: “Anne olmak köleliğini 

reddediyoruz!”

Sen anne olmayacaksan ne olabilirsin ki? Cehennem kütüğü!

Kayısı ağacı zerdali vermeyecekse, ne halta yarar ki? Meyvasız ağacın tabiatta yeri yok. 

Meyvası yenmeyen ağaçlar bile, tohumlar yayarak dünyanın yaşanabilir bir mekân olmasını sağlama işlerini sürdürüyorlar. 

Eş olmayan kadın ne olur? En ileri seviyesi metres olur. Daha düşük seviyeleri de var elbette. Demek ki idealize ettiğiniz bu. Seçim sizin!

Eş olupta anneliği reddenlerin akıl sağlığı yerinde olabilir mi? 

Evlilik cinsellikten öte bir anlam taşımaz o zaman. 

Evet kadınlar böyle bir tabiat karşıtı ideoloji ile insanlıktan çıkarılıyorlar. 

Gelelim diğer tarafa...

Bazı deolojiler kadınlar üzerinden post kapmayı hedeflerler. Kemalist ideoloji böyle bir ideolojidir. Kadınları kullanarak, çocukları ve gençleri kullanarak amacına ulaşmak...

“Efendim tek parti döneminde kadınlara müthiş haklar tanındı!”

Ne mesela? “Seçilme hakkı mesela. Atatürk döneminde Meclis’te 20 kadın vekil vardı!” Evet Atatürk 20 kadını seçti, diğer erkek vekilleri seçtiği gibi, Meclis’i doldurdu. 

Maksat demokrasimi idi yani? “Ben seçeceksem, kadın da seçerim!” Kadınlar vekil oldu ama istenilen kalıba sokularak. Hatta bir köylü kadının kıyafetin yanında adı bile değiştirildi. Satı kadın oldu Bayan Hatı!

Seksen yıl önceki oyunu güncelleyerek ülkemizin bazı kadınlarına reva görenler var. 

Güneydoğu’da örgüt kölesi olarak çalışan ne kadar kadın var? Devrimi kadınları kullanarak başarmak, stalinist devleti kadınları kullanarak kurmak... 

Siyasisi böyle, gayri siyasisi de farksız. 

İlle de kadın kullanılacak, kadının sırtından kazanç sağlanacak. 

8 Mart kadınları kullanmanın kutsanma gününden başka bir şey değil!