Fidan Tartışması Biter mi?
Dün TBMM’de partilerin grup toplantıları vardı. Gazeteciler olarak gözümüz daha ziyade Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun üzerindeydi.
Zaten MHP grup sezonunu geçtiğimiz hafta kapatmış;
HDP’de ise Demirtaş yerine, Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ kürsüdeydi.
Hakan Fidan’ın adaylık başvurusunu çekmesi ve yeniden MİT Müsteşarlığı görevine atanmasının sabahı olması nedeniyle de gözler tamamen AK Parti Grubu ve Başbakan’a çevrilmişti.
Davutoğlu’nun bu konuda neler söyleyeceği ve grupta nasıl bir havanın hakim olduğu merak ediliyordu.
Dolayısıyla daha büyük bir gazeteci topluluğu vardı Meclis’te bu hafta.
Davutoğlu girişte bir açıklama yapmadı.
Grup konuşmasında değinir diye beklendi, olmadı.
Çıkışta ise gazetecilerin sorusu üzerine, şunları söyledi:
“Sayın Fidan verilen görevleri yerine getirme noktasında benim de Cumhurbaşkanı‘nın da takdir ettiğimiz bir bürokrattır. Aynı şekilde bu kararına saygı duyduk. Nasıl benim imzamla ayrıldıysa bugün de aynı şekilde görevine geri döndü. Sayın Cumhurbaşkanı ile aramızda bir görüş farklılığı yoktur. İstişare yaptık: Hakan Fidan bizim için nasıl ki daha önce kıymetli bir bürokratsa bugün de aynı değerdedir. Cumartesi günü Amerika dönüşü kendisiyle görüştüm. MİT Müsteşarlığı görevini hakkıyla yerine getirdiği için benim kanaatim de görevi sürdürmesi yönündeydi. Ben de Cumhurbaşkanıyla görüşüp bu yöndeki kararı verdik. Yorgunluk iddiaları vardı ama kendisi büyük bir şevkle göreve devam edecek.”
Bu açıklama muhalefet partilerinin, muhalif basının sesini kesmeye yeter mi?
Veya şöyle soralım:
Fidan’la ilgili tartışmaları sona erdirir mi?
Zor görünüyor.
Çünkü ortada bir sorun olduğu kesin.
Adaylığından tekrar MİT’in başına dönüşüne kadar ki süreç muhalif çevreler için birden fazla “malzeme” ile dolu.
Bunları tepe tepe kullanacaklardır.
Dün ilk açıklamaları geldi bile.
Bugünkü pek çok gazetede de eminim ki, Fidan’ın yeniden MİT’in başına atanmasının hukuki olmadığı iddiaları işlenecek,
Yürürlükteki bir takım yasalardan, uygulamalardan örnekler sunulacak.
Ağırlıklı olarak da, “MİT gibi siyaset üstü bir devlet kurumunun başında artık partili bir Müsteşar’ın bulunduğu” görüşü gündemde tutularak, bu önemli devlet teşkilatı belki de çalışamaz hale getirilecek.
Diğer taraftan olay, Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında fitne çıkarmaya dönük iyi bir “sakız” olarak çiğnenecekte çiğnenecek.
Oysa ne gerek vardı tüm bunlara?
Memleketin başka sorunu mu kalmadı da Hakan Fidan’ı tartışmaya mahkum ediliyoruz?
Fidan’ın adaylığı konusunda Cumhurbaşkanı’nın düşüncesi öncesinde yoklanabilir ve bu dikkate alınabilirdi.
MİT siyaset üstü bir devlet kurumu. Başındaki isim devletin tepesi olan Cumhurbaşkanı’nı ilgilendirir elbette.
Hele ki Erdoğan gibi bir Cumhurbaşkanı’na rağmen böyle bir maceraya girilmesi büyük hataydı.
Diğer bir yanlış ise, bu yanlışın ilgililer tarafından kamuoyu önünde tartışılması, bir gövde gösterisine dönüştürülmesi olmuştur bana göre.
Sonuç: Bu süreç maalesef hem Fidan’ı, hem Başbakan’ı ve hem de Cumhurbaşkanı’nı yıpratmıştır;
MİT’e zarar vermiştir ve vermeye de devam edecektir.