İslamla tanışan bir insan ister arabistanlı olsun ister moskovalı olsun karşısına şu üç isim çıkar;

1. Allah azze ve celle
2. Muhammed aleyhisselam
3. Sahabeler

Bu üç isim, hayatının hemen hemen her alanında karşısına çıkar… Eğer islam dininin otoritesini kabul etmişse kalan ömrünün her saniyesini Allah ve resulünün kontrolüne vermiştir demektir. Vereceği bütün kararları Allaha ve resulüne havale edecekti.

Allah ile resulü arasında bir bağlaç var;

‘ve’

Yani Allah’a ve resulüne itaat…

Tarih boyunca Allah ile resulü arasındaki ‘ve’ bağlacına saldırılar olmuş ve bu saldırılar sonucunda Allaha olan itaatin hızını kesmek istemişlerdir…

Bunu bilen bu dinin sahibi Peygamberimiz üzerinden inananları bu saldırılara karşı uyarmıştır;

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim bana itaat etmişse mutlaka Allah'a itaat etmiştir. Kim de bana isyan etmiş ise, mutlaka Allah'a isyan etmiştir. Kim emire itaat ederse mutlaka bana itaat etmiş olur. Kim de emire isyan ederse mutlaka bana isyan etmiş olur."(1)

Evet…

Madem bu dinin sahibi itaat etmemiz için bir uyarıcı göndermiş o zaman uyacağımız o kişiye mutlk güvenmemiz icabet edecektir… Bu kez akla şöyle bir soru gelir ;

‘Acaba sahabeler bu hadisi nasıl anlamışlar…’

Sahabenin gerek Allah’a gerekse peygambere olan itatteki davranışları bizim için tam bir model teşkil etmektedir…

Çünkü sahabeler hem Kur’anda hem de hadislerde kendilerinden övgüyle bahsedilmekteler… Eğer sahabeler her halukarda peygamberimize itaat ediyorsa bizim de aynı şevkle itaat etmemiz gerekir…

Hadis kaynaklarına baktığımızda değil efendimiz aleyhisselamın ibadetlerini, özel zevklerini bile örnek alıyorlardı…

Evet… Şu an hadis kaynaklarmızda peygamber efendimizin attığı her adımı görebilir ve hayatımıza model olarak alabiliriz… Biliriz ki Allaha giden yol peygamberimize itaatten geçer…

(1)Kaynak: Buhari, Ahkam 1, Cihad 109; Müslim, İmaret 33, (1853); Nesai, Bey'at 27, (7, 154)