Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

Kente karşı işlenmiş suçlar

Kente karşı işlenmiş suçlar

Kente karşı işlenmiş suçları tespit edeyim dedim. Koca bir kitap yayınlamak gerek…

Her taraf suç unsurlarıyla dolu…

Kapılar…

Saat kuleleri…

Şehirlerarası kara yoluna park etmiş Gökkuşağı alışveriş merkezi…

Armada’nın karşısındaki Metro’dan kaçak demir külçe… Şükür o külçeden kurtulduk ama yerine yeni bir suç unsuru inşa ediliyor…

Hacı Bayram çevre düzenlemesi…

Anteras, Panora, Ankamall, acity, Nextlevel ve daha birçok gâvur isimli AVM’ler…

Sadece bir partiye mensup belediye reislerinin yaptıkları değil, diğer partilere mensup olanları da aynı müteahhit ve vurgun çaprazında perişanlar…

İşte CHP’li Yenimahalle ve Çankaya belediyeleri…

Büyükşehirden geri kalır yanları var mı, şehir estetiğine düşmanlıkta?...

Yenimahalle Belediyesi’nin övündüğü proje: Şu mezarlığa doğru giderken tarım arazilerini nasıl mahvettiği ortada olan proje..

Cevizlidere felâketi bir başka kente karşı işlenmiş suç…

ADLİYE BİNALARI NİYE DEVASA?

Şehirler güya metropol oluyor ya, adliye binaları da devasa olacak illa…

Neden? Ne lüzumu var?

İşte gördük, büyük olanın güvenlik sorunu ne yaparsan yap asla çözülemez.

Dev gibi yapılar, ne adalet sağlayabilir, ne adalet dağıtacakların güvenliğini?...

BÜYÜME Mİ İRİLEŞME Mİ?

İNSANIMIZ büyüme ile irileşme arasındaki farkı unutmuş gibi…

Büyüklük başka bir şey, irilik başka oysa…

Ankara’nın nüfusunu artırma çabası kadar yanlış bir şehircilik anlayışı olamaz.

ABD başkenti Washington acaba yirmi yıldır hiç irileşmiyor, hakta hiç büyümüyor. Ama Amerikalılar bu durumdan rahatsız mı? İnsan başkentini niye büyütsün ki?

Küçük olunca bir başkent, daha büyük olamaz mı?

Küçük güzeldir…

Tabii bu dediğimden böyyükşehir idarecileri hiçbir şey anlamadılar…

BAŞBAKAN DAVUTOĞLU’NA AÇIK MEKTUP

SAYIN Başbakana arzuhalimdir.

Gerçekten restorasyon hükümeti olmak ve tarihe imza atmak istiyorsanız, diyelim ki üstündeki vesayetten kurtulmak zordur, zaten bizim de öyle bir talebimiz yoktur, Sayın Cumhurbaşkanıyla tamam uyumlu çalışsın ama hiç olmazsa, şu belediye reislerine hükmünüz geçsin. Emretmiştiniz de yapmıştı ya; bir kez daha emredin yapsın. 

AOÇ arazisi üzerine yaptığı iptidai çadırları yıktırın. Muhtemelen Sayın Cumhurbaşkanımızın Aksaray penceresinden o çirkin manzaraları görme imkânı olmadı, olsa eminim yıktırırdı. Siz yıktırın. Tema parkı diye Mevlana türbesinin karikatürüne de izin vermeyin.

Saat kulelerini toplatın. Olur olmaz yere niçin saat kulesi diktiğini de bir sorun. Hani bir yarışma sonucu sanat yapıları olsa ne? Bunlar tamamen fabrikasyon… Abdülhamid Han bazı şehir meydanlarına saat kulesi dikti ama o zaman hem şehir meydanı anlayışını getirmek, modernleşme için bir adım atmak, bu arada da yaptırdığı hükümet konaklarıyla özellikle taşraya çürümekte olan bir yapının devlet mehabetini hatırlatmak istemiş, hem de zillete duçar olan millete vakit kavramını sıklıkla hatırlatmak istemişti. Ama bugün dar bir yolun kenarına, küçük büyük her kavşağa saat kulesi dikmenin ne lüzumu var? Yoksa Abdülhamitçilik de mi karikatürize edildi?

Şehirlerarası yolun ortasına dikilen Gökkuşağı adlı hatalı park yapan koca aracı yani sözde alışveriş merkezini de yıktırın.

Geriye hani şu bahse konu parseller, yeşil alanların gaspı ve pıtrak gibi yükselen towerslar,plazalar, avm’ler kalıyor ki, en azından isimlerinin neden hep gavurca olduğunu sorabilirsiniz…

Turgut Cansever hocanın ruhunu biraz rahatlatmak istiyorsanız, onun hoşlanacağı bir şey yapınız.

İslâm şehir mimarisinin ırzına geçenleri affetmeyiniz…

Eğer bilgisiz iseler, bir şehir sempozyumu tertip edelim…  Şehir estetiği konusunda şehreminileri uyaralım, yok eğer bilerek yapıyorlarsa gereğini bir devlet adamı olarak hele hele bu işleri bilen bir hoca olarak yerine getirmek memuriyetindesiniz.

Selam ve saygılarımla…

Kitapçı

Bu minval üzre isminden bahsedeceğimiz kitap Turgut Cansever hocanın Kubbeyi Yere Koymamak adlı kitabı elbette.

Bu kitabı okuduğunuzda göreceksiniz ki, son yıllarda İstanbul ve Ankara gibi şehirlerimizde rant uğruna İslam şehir mimarisinin nasıl yerle bir edildiğine dair ciddî uyarılar yapmış hoca. Fakat dinleyen kim? Dinleyen ve anlayan…

 

Rubai

Var mı bilen mânâsını mahalle denen şeyin

Komşu nedir, dost kim, biriniz olsa da söyleyin

Cumbalı evler, merhaba diyen sokak mazide

Şimdi apartmanlarla hepiniz gönül eyleyin

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi