Gözün Kaçınılmaz Hastalığı: Katarakt
Yaşam boyu ışığı, renkleri ve tüm varlıkları anlamlı kılan tek organ gözlerimizdir. Dünyayı tanırken en çok ona ihtiyaç duyar, hayatımızı devam ettirirken en çok onu kullanırız.
Göz sağlığımızı tehdit eden hastalıklar içinde özellikle bir tanesi, öneminden dolayı diğerlerinden ayrılır. Bu hastalık hemen hemen herkes tarafından bilinen katarakt'tır.
Halk dilinde perde veya aksu denilen katarakt, göz sorunlarının en yaygın görülenidir. Göz içerisinde bulanan saydam lensin(merceğin) kesifleşmesidir, saydamlığını kaybetmesidir. Bu saydam bir camın buzlu cam haline geçişi olarak da düşünülebilir. Katarakt, hafif görme azlığından ciddi görme kaybına kadar kişinin gündelik yaşantısını zorlaştıran bazen de gözde kalıcı zararlar oluşturabilen bir rahatsızlıktır.
Kataraktın Nedenleri Nelerdir?
Kataraktın en önemli nedeni yaşlılıktır. Her insan yeteri kadar yaşarsa mutlaka katarakt olur. Yaşlılık dışında göze gelen darbeler, kişinin diyabet, guatr hastası olması, tansiyon yüksekliği , geçirilmiş göz içi iltihapları, göz içi cerrahi geçirmiş olması, bazı ilaçların (kortizon) uzun süreli kullanımı, uzun süre güneş ışığına maruz kalmak, katarakta sebep olabilir.
Bebeklik ve çocukluk çağında da katarakt görülebilir. Doğumsal kataraktlarda en önemli etken annenin hamilelikte geçirdiği kızamıkçık hastalığıdır. Bir göz bebeğinin diğerinden farklı renkte (beyaz) olması veya gözde kayma ( şaşılık) doğumsal kataraktın belirtisi olabilir. Bebeklerde bu belirtiler görüldüğü zaman hiç zaman kaybetmeden göz uzmanına müracaat edilmelidir. Doğumsal katarakt, görmeyi engelliyor ve özellikle tek taraflı ise teşhis edilir edilmez ameliyat edilmelidir.
Kataraktın belirtileri nelerdir?
Kara olan göz bebeği renginin beyaz renk alması,
Görmede azalma, bulanık görme,
Gözler üzerinde bir film varmış gibi hissetme, bir tülün veya bir çağlayanın ardından bakıyormuş gibi görme,
Derinlik hissinin kaybı,
Göz yorgunluğu ve baş ağrısı,
Gözlük numaralarının sıkça değişmesi,
Işığa karşı hassasiyet, kamaşma,
Çift görme,
Okuma zorluğu, uzağı net yakını bulanık gören hastanın uzak görmesinin bozulup yakın görmesinin daha iyi hale gelmesi,
Gece görüşünde bozulma,
Renklerde soluklaşma veya sararma,
Kataraktın tanısı nasıl konur?
Kataraktın teşhis edilmesi için öncelikle uzman bir göz doktoruna muayene olmanız gerekir. Göz doktoru görme keskinliği testi, gözbebeği büyütülmesi, biyomikroskopik muayene ile katarakt teşhisini koyar.
Katarakt tedavi edilmezse ne olur?
Görme fonksiyonu, uzak ve yakında bozulur veya kaybedilir.
Göz içi basıncında artma gözlenebilir.
Görme tembelliği gelişebilir.
Göz içinde üveite neden olabilir.
Gözün görme merkezi ve retina muayenede izlenemediği için göz içindeki problemlerin teşhis ve tedavisi zorlaşır.
Katarakt Ne Zaman Tedavi Edilmelidir?
Günlük yaşantınızı olumsuz etkilemeye başlayan görme azalması,
Kamaşma ya da iki göz arasında görme farkı varsa,
Katarakt, hastanın göz tansiyonunu yükseltiyorsa ameliyat zamanı gelmiş demektir.
Katarakt Nasıl Tedavi Edilir?
Kataraktın ilaçla veya gözlükle tedavisi mümkün değildir. İlerlemesini de durdurabilecek etkili bir yöntem yoktur. Tek tedavisi ameliyattır. Günümüzde katarakt ameliyatı iğnesiz, narkozsuz ve hastanede yatmadan yapılabilmektedir. Ameliyat, şeffaflığını kaybetmiş olan göz merceğinin alınıp yerine yeni bir göz merceğinin yerleştirilmesi esasına dayanır.
Katarakt tedavisinin en güncel olan ameliyatı FAKO cerrahisidir. Göz ameliyatları içerisinde, başarı oranı en yüksek olanıdır. Hasta ve hekim memnuniyetinin yüksek olduğu bir operasyondur. Katarakt ameliyatı FAKO yöntemi ile dikişsiz olarak gerçekleşmekte, gözün uzun süre bantlanmasına gerek kalmamakta, hasta ameliyatın ertesi günü, günlük aktivitesine kavuşabilmektedir. Katarakt ameliyatı sonrasında hastaların yakın ve uzak gözlüklerinden tamamen kurtulma şansları vardır.
Katarakt Tekrar Oluşur Mu?
Ameliyat sonrası mevcut kataraktlı lensiniz tamamen göz içinden alındığı için ikinci defa katarakt gelişimi kesinlikle söz konusu değildir.
Ameliyat sonrası nelere dikkat etmeliyiz?
Mutlaka doktorunuzun verdiği ilaçları zamanında ve düzenli bir şekilde kullanın.
Ağır kaldırmayınız.
Tozlu ortamlara girmeyiniz.
Gözün, kesinlikle ovuşturulmaması gerekir. Ovuşturmak ya da göze basınç uygulamak dikişlerin açılmasına neden olabilir.
Gözünüzü gelebilecek darbelerden koruyunuz.
Ameliyattan sonra yaklaşık 20 gün, gözün suyla ya da sabunla temas etmemesini sağlamalısınız.
Saçınızı yıkarken başını arkaya eğerek yıkamanız gerekir.
Tokalaşma ve öpüşmeden kaçınınız.
Her damladan önce ellerinizi yıkayıp ve damlalığın ucunu kirpiklere, kapaklara değdirmeyiniz.
Ameliyatlı gözünüzün tarafına yatmamaya dikkat ediniz.
Dışarı çıkarken koruyucu gözlük kullanmanız gerekir.
Bir müddet kitap okumayın ve televizyon izlemeyin. Bu aktiviteler için ameliyattan sonra 10 gün beklemenizde fayda vardır.
Haftaya buluşmak üzere sağlıkta kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.