Geçtiğimiz günlerde kaleme aldığım ve Hebervaktim.com. Sitemizde okurlarımla paylaştığım bir yazımızın başlığı ‘Ankara’nın Etkinlikleri Bitmez’ di. Hafta sonları Ankara’nın sivil toplum gönüllüleri farklı etkinliklere imza atmaya devam etmektedirler.

Bu arada Türkiye Yazarlar Birliği’nin 2014 yılı Ödül Törenini Bayburt’ta üniversite salonunda ulusal basından, siyasilerden ve kültür dünyasından uzakta mütevazı bir şekilde duyurusuz vermesinin bir anlamı olacak diye düşünürken TYB Genel Sekreteri İbrahim Eryiğit ve TYB Genel Sekreter Yardımcısı Vedat Güneş’in güzel bir mekâna davetine hayır diyemedim.

Davete icabetin inanç değerlerimiz arasındaki yerini tartışarak vakit kaybetmeden Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Ankara Şubesinin Demirtepe’deki binasının bahçesinde buluvermiştim kendimi.

Ankara’nın güneşiyle birlikte içtiğimiz çaylara sohbeti de katık ederken Maliye Bakanı Bakan Yardımcımız ve TDED Ankara Başkanı Abdullah Erdem Cantimur her zamanki nezaketi ile yanımıza geldiğinde memnuniyetimiz bir kat daha arttı. Masanın üzerinde duran Zafer Acar tarafından hazırlanan yedi yüz sayfalık ve arka kapağında “Yiğitler” şiiri ile Mehmet Akif İnan’a adanan Dil ve Edebiyat Dergisi’nin 2014 Şiir Yıllığını eline alan Mehmet Atilla Maraş sohbet konumuzu şiire dönüştürdü.  

Genel merkezi İstanbul’da olan Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği, dil bilincinin toplumda yerleşmesi ve gelişmesini sağlayacak faaliyetlerde bulunmak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek amacı ile kurulurken toplumda dil bilincinin yerleşmesi, Türkçenin doğru kullanılması, edebiyatımızın gelişmesi ve zenginleşmesini sağlayacak çalışma ve hizmetleri yaygınlaştırmak amacıyla çalışmalar yapacağını belirtmişlerdi. Ülke genelinde açtıkları şubelerle de faaliyet alanlarını genişleten derneğin Ankara’daki mekânı gençlerle dolup taştığını gözlemliyoruz.     

Şiirimizin seçkin örneklerini 2014 Şiir Yıllığı’nda görürken son aylarda aramızdan ayrılan A.Vahap Akbaş’ı da rahmetle anıp Fatihalarımızı Atilla Maraş’ın okuduğu şiirinin ardından göndermeyi ihmal etmedik.  Sohbetimiz bahçede devam ederken Şanlıurfalı bir başka şairimizde teşrif ettiler. Mehmet Oymak.

Yıllıkta Kürtçeye çevrilen ‘Leyla ve Mecnun’ şiirini kendisine okuturken zorlandığına şahit olduk. Çeviride bazı kelimelerin Kürtçe karşılığının farklı algılamaları olduğunu belirten Oymak’a Türkçe olarak şiirini okuttuğumuzda tebriklerimizi ilettik. Birçok ustanın şiirine yer veren çalışmada, pek çok genç şairle karşılaşırken masamızda bulunan İbrahim Eryiğit ve Vedat Güneş’ten şiir alınmamasını da eksiklik olarak yorumlarken, bir emek sonucu ortaya çıkarılan Şiir Yıllığı’nı edebiyatseverlerin incelemesi gereken bir çalışma olduğunu belirtmek isterim.  

Sohbetimize iştirakleri ile günümüzü dolduran Talip Işık, Necmettin Evci, Alaettin Güven, M. Çetin Baydar ve Salih Cenap Baydar ile teşehhüt miktarı görüşürken Cenap Baydar’ın daha önce TYB Salonlarında yaptığı ‘Film Okumaları’ nı ‘Biz Size Gösteririz’ alt başlığıyla TDED Ankara Şubesinde düzenlediğini öğreniyoruz.

GMK Bulvarı 27 numaralı binanın müdavimleri arasında gençleri görmek isterseniz ‘Dil ve Felsefe Sohbetleri’ ile Necmettin Evci; ‘Doğudan Batıdan Araftakiler’ ile Ekrem Özdemir; ‘Edebiyat Sohbetleri’ ile Mehmet Atilla Maraş; Osmanlı Türkçesi Kursu ile Etem Coşkun için hazırlanan afişler dikkatimi çekiverdi.

Salih Cenap Baydar’ın o gün yönetmenliğini Orson Weles’in ilk uzun metrajlı filmi olan ve pek çok eleştirmen tarafından sinema tarihinin en iyi eseri olarak belirtilen Yurttaş Kane filmi üzerine tartışmalar yapıldığını öğreniyoruz. 1942 yılında 9 dalda Akademi Ödülleri’ne aday gösterilen ama sadece en iyi senaryo dalında ödül alan  "Yurttaş Kane", kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilerek Amerika Milli Film Arşivi’nde muhafaza edilmesine karar verildiğini de bilgi olarak vermek isterim.

Ankara’nın etkinliklerinin bitmediğini sizler de görüyorsunuz değil mi?