Bir Müslümanın istikameti bellidir. Zaten istikamet sahibi olmak bu dinin başında gelen şeairidir. Şeair, şiâr kelimesinin çoğuludur. Şiâr ise adetler, İslâm işaretleri, İslâm dinine ait kaideler. Allah'ı anmak, hamdetmek, ezan okumak, İslâmî kıyafet gibi. Bunlara Şeair-i İslâmiye denilir. Bütün Müslümanlarla alâkalı meseleler ve alâmetler, umumun hissedar olduğu işlerdir. (Sünnet-i Seniyyenin içinde en mühimmi, İslâmiyyet alâmetleri olan ve şeaire de taalluk eden sünnetlerdir.)

Namaz kılana, kurban kesen birine, ezan okuyan müezzine İslâm şeairinden birini eda ediyor diye bakılır. Bir mü’min mutlaka istikamet üzere olur, İslâm dininin emirlerini çiğnemez, Müslümanların umumunun zararına olan işleri irtikâb edemez.

Demek istiyoruz ki, bir mü’min için istikamet, Allah’ın dâvasına uygun olan yolda ilerlemektir. Fitneden uzak kalmak, gıybet etmemek, halkın faidesi için çalışmak, güzel ahlâk sahibi olmak, çalışkanlık, Kur’ân ve Kur’ân’ın en büyük müfessirinin (sallallahü aleyhi ve sellem) emrettiği yolda ilerlemektir istikamet.

Binaen’aleyh bir Müslüman asla İslâm düşmanlarının hoşuna gidecek şekilde hareket etmez, onlara muhalif olur, İslâm düşmanlarını ne seçimde ne herhangi bir işte asla desteklemez. Üstad Mehmet Şevket Eygi de «Din Düşmanlarını Destekleyen Müslümanlar» başlıklı ve 16 Nisan tarihli yazısında bu hususu ele aldı.

Beynimizi kiraya vermeyelim, kimi destekleyeceğimiz bellidir bizim. Şu parti bu parti diye isim vermeye gerek yok. İslâm düşmanlığı yapanlar da münafıklar da belli. Adam "üç Cuma üst üste Cuma namazı kılmayanın elini bile tutmayın" diyen imama “ben seni burda istemiyorum, ben hiç Cuma kılmıyorum” diyor ve imamını kovuyor parti mescidinin.. Bunları okumuyor musunuz? Bir başkası PKK‘nın siyasi uzantısı olduğunu gizlemeye bile gerek duymuyor.. Öbürleri zaten “biz Müslüman değiliz, biz İslâm dini için irtica deriz de başka demeyiz” diyorlar.

O halde akıllı olalim, iş işten geçtikten sonra dizlerimizi dövmeyelim. Bu azıllı din düşmanları Allah korusun koalisyon ile bile iktidar ortağı olsalar, eskiye döner, hattâ eskiyi bile mumla ararız. Zira hatalarını öğrendiler, Müslümanların güçlenmesine vesile olacak her bir şeyi berhava edecekler!..

* * *

Bizzat gidip görmedim, ama gidip görmeyi istiyorum. Beyoğlu Jurnal Sokak'ta eski zaman saatlerinin bakım ve tamirlerini yapan Recep Gürgen Antika Saat Tamir Atölyesi varmış. Usta Recep Gürgen ve onun yetiştirip usta yaptığı Dolmabahçe Saat Müzesi sorumlusu Şule Gürbüz ile 2004 yılında yapılmış bir söyleşiyi okudum internette.

Cennetmekân Sultan II. Abdülhamid Han hazretlerinin döneminde Yıldız Sarayı'ndaki saatlerin bakımını yapmak üzere gelen Johann Meyer, alaturka ve alafranga saatleri tek kadranda toplar. Yani bu çalışması ile tek kadran üzerinde hem Avrupa Saatini (bugün kullanmakta olduğumuz zaman sistemini) hem de Alaturka yani Ezanî saati göstermiş ki, büyük başarı.. Bu çalışma ona «sultanın başsaatçisi» unvanını kazandırır; yaptığı saat de «Hamidiye saati» olarak anılır.

Recep Gürgen usta yıllarca dayısının yanında saatçiliği öğrendikten sonra asıl ihtisasını bu Meyer âilesinin atelyesinde yapmış kıymetli bir saat sanatçısı. Antika saatlerin piri Recep usta bu söyleşide çok ağır, çok üzücü bir söz söylüyor: “İstanbul'daki çeşitli kule saatleri belki son üç beş senesini yaşıyor. Kurtarılabilirler. Ama hiç kimse bir şey yapmıyor..”

Yetiştirip usta yaptığı Şule Gürbüz de meseleyi veciz bir sözle noktalamış: “(Biz belki çok büyük emek ve incelik isteyen birçok antika saati tamir edebiliyoruz ama) Bu anlayışı tamir edemiyoruz maalesef..”

Hazreti İsa (a.s)’ın ünlü sözünü biliyorsunuz: “Allah’ın izniyle ölüyü bile dirilttim ama ahmaklar için yapabileceğim bir şey yok..”

Adam yolsuzluk ve sair işlerden dem vuruyor.. Behey nádân, o dediklerin Asr-ı Saadetten sonra hangi iktidar döneminde olmadı ki? Asıl olan baştakilerin İslâm düşmanı olup olmadıklarıdır. Gerisi zaten sana kalıyor. Yolsuzluk, hırsızlık istemeyen her zaman ve şartta tepki verir. Partiye bir sürü menfaatperest münafık dolarken neredeydi aklınız? Onlar hakkında o zaman konuşsaydınız ya?

Kimisi üç döneme takılıp terso takılmaya başladı, kimisi menfaat muslukları kesildiği için yolsuzluğu hırsızlığı şimdi hatırladı...

Biz bu kafalarda kaldıkça, ihlassız marka müslümanları oldukça, seçimler de, başımıza kimlerin geçeceği de mühim değil, adam olmayız, olamayız. 21 Nisan 2015