Fikri Türkel

Fikri Türkel

Tren Kaçtı, Bulut da Kaçar mı?

Tren Kaçtı, Bulut da Kaçar mı?

Günlük olaylar ve gelişmelerden çok dünyanın neyi tartıştığına daha fazla odaklanıyorum. Madem küresel gelişmeler her şeyimizi etkiliyor, resmin tamamına odaklanmalıyız.

"Bulut" ile tanımlanan sektör de geleceğin yapısını etkileyecek en önemli gelişmelerden biridir. 

Bu alandaki dünyanın en büyük oyuncularında biri olan Microsoft Türkiye'nin Genel Müdürü Tamer Özmen'in yorumları dikkat çekiyor.

Tamer Özmen, gazetecilerle yaptığı sohbette "Bulut'u kaçırıyoruz" dedi. İşin arka planına dair ilginç verileri paylaştı.

Son beş yılda teknolojinin yüzü ve yönü tamamen değişti. Öncelikle neredeyse dünyadaki insanların yarısı internete bağlandı. 

İnternet hızının artmasıyla birlikte, dünyadaki toplam verinin yüzde 90'ı son iki yıl içinde oluştu. Haliyle veri, bilgi anlamına gelmiyor. Bunun için Big Data denilen bu veriyi yönetebilecek yapılar kurulması gerekiyor.

Bu verinin oluşmasında sosyal medyanın etkisini unutmamak gerekiyor. Öyle ki Facebook üye sayısı 1 milyarı, Twitter takipçileri sayısı 200 milyonu geçti. Diğerlerini de buna ekleyin. 

Bu ortamda sağlıklı yürümek için bilgisayar çözümlerinde neredeyse patlama yaşanıyor. 

Sektördeki ekonomik büyümeyi rakamlarla açıklayayım: Telefon, bilgisayar, tablet gibi bilişim donanımında son beş yılda yüzde 22 büyürken, yazılım yüzde 33 büyüdü. Dünyanın son beş yılda krizde olduğunu unutmayalım.

Ancak asıl şaşırtıcı büyüme Bulut'ta yaşandı: Yüzde 1600.

Peki, Türkiye bu süreçte nerede?

Türkiye, yazılım pazarında 2010 yılında yüzde 11.2 büyümüştü ama sonraki dört yılda sürekli azalma yaşandı. Bu nedenle 2014 yılında ancak yüzde 4.5 büyüyebildi. 

Bulut'taki durumumuz ise daha dramatik. Genelde Brezilya ile kıyaslanıyoruz. Brezilya'nın GSMH bize göre 2.7 kat büyük olmasına rağmen, Bulut'taki büyüklüğü 11 kat daha fazla. Diğer taraftan GSMH'sı bizden küçük yani 0.7 katımız olan Güney Afrika'nın Bulut hacmi Türkiye'nin 2.1 katı büyüklüğünde. Almanya'nın durumuna bakarsak, bize göre Bulut hacmi 36 kat büyüklüğünde. 

Sektör yeni olduğu için bu alanda gelirler konusunda, halka açık şirketlerin verilerine bakmak gerekiyor.

Geçen haftaki sonuçlara göre, halka açık büyük şirketlerin Bulut'a bağlı gelirleri 2014 yılında 50 milyar dolar iken, bu yıl 175 milyar doları geçeceği tahmin ediliyor.

Bulut'a bağlı hizmet ve çözümlerden en fazla etkilenecek dört alana bakmalıyız. En başta sağlık sektörü etkilenecek. Kişi davranış bilgileri ve sağlık ilişkisi hakkında günümüzde yaşanan bilgi kirlilikleri ortadan kaldırılabilir. 

Akıllı şehirlere yönelik çözümler ise en çok konuşulan ve kamu yöneticilerinin tercih ettiği alan diyebiliriz. 

Türkiye'de Fatih Projesi, bedava tablet dağıtma anlayışına döndü. Halbuki, eğitimde fırsat eşitliği ancak Bulut'a bağlı eğitim çözümleriyle sağlanabilir.

Diğer taraftan iş dünyası yönetim ve verimlilik çözümlerinde yine ileri teknoloji çözümlerini ancak bu yolla ucuz ve etkin şekilde kullanabiliyorlar.

Bir de "nesnelerin interneti" ve buna bağlı olan "nesnelerin ticareti" tarafı var. 

Önümüzdeki beş yıl içinde 20 trilyon doları aşması beklenen nesnelerin interneti alanındaki pastadan pay almadan, rekabetçi bir ülke olamayız. 

Evet, Bulut'a biraz kafa yormanın zamanı geldi, geçiyor. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fikri Türkel Arşivi