3 Gün Mühlet Veriyorum…!
İnsanlar farklı karakterde yaratılmışlardır… Kimi çok sabırlı ve sakinken, kimi agresif ve hiperaktiftir… Kimi çok kaba iken kimi çok naziktir… Kimi anında öfkelenirken kimi öfkesinin dizginlerine hâkimdir… Ve kimi kindar iken kimi de affetmeyi sevendir…
Bu faklı mizaçlar insanın davranış ve sosyal hayatını bazen olumsuz olarak etkiler… Çok sevdiğiniz bir arkadaşınızı bir anlık kırdığınızı ve kendisinden özür dilediğinizi, buna rağmen özrünüzün kabul görmediğini ve sizinle iletişimi kopardığını düşünün… Eminim ki çok üzülürsünüz… O size karşı hala öfkeli ve sizi defterden silmiş olabilir ama sizin hala ona olan sevginize engel olmaz bu davranışı…
Siz bu duruma üzülürken sizden habersiz bir hadis, arkadaşınızın öfkesini sakinleştirmeye çalışır;
Ebu Hücreye radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Bir mü'minin, din kardeşini üç günden fazla terk edip küs durması helâl değildir. Üç gün geçmişse, onunla karşılaşıp selâm versin. Eğer selâmını alırsa, her ikisi de sevapta ortak olurlar. Yok, eğer selâmını almazsa, almayan günaha girmiş olur. Selâm veren ise küs durmaktan çıkmış olur."[1]
Bu hadis, size karşı öfkesini yenemeyen kardeşinizin sakinleşmesi için üç gün süre tanıyarak ona da rahmette bulunuyor… Üç gün yerine aynı gün denmiş olsaydı neler olurdu neler!
Öfkeli bir halde gelip, öfkeli bir ses tonu ve sinirli bir yüz hattıyla; “ hakkını helal et kardeş!!!” demiş olsaydı gerçekten de barışılmış olur muydu?
Bu din o kadar güzel hazırlanmış ki kimse size karşı küs olamıyor… Daha doğrusu küs olarak kalamıyor… Bu din sosyal hayatı düzelten, kırık kalpleri onaran, küsleri barıştıran ve her iki tarafa da huzurlu bir hayat vaad eden bir din…
Allah ve meleklerin sevdiği bir kardeşimizi sevmeme ya da küs olma lüksümüzün olmadığını biryere not düşmemiz lazım…
Akidesi sağlamsa ve sizi günahlara teşvik etmiyorsa ve sadece nefsi bir meseleden dolayı kırgınlıklar olmuşsa en fazla üç günlük bir zamanınız vardır demektir… Kırgınlığınızı paket yapıp çukura atacak ve tıpış tıpış kardeşinizin yanına gidip ona en güzel bir şekilde selam vereceksiniz…
Bu din insanların mutlu bir hayat yaşamasını da sağlama garantisi vermiştir… İşte böylesi güzel bir dine mensup olmanın keyfini şükür secdesi yaparak çıkarmak lazım…
[1] Ebû Dâvûd, Edeb 47
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.