Alzheimer Hastasını Nasıl Takip Edersiniz?
Bir yakınım alzheimer hastası. Allah kimseye bu rahatsızlığı vermesin. Malum unutkanlık bu hastalığın en önemli belirtisi. Haliyle bazen kayboluyor.
Türkiye'de navigasyon yazılımları yapan Başarsoft'un Genel Müdürü Alim Küçükpehlivan'a durumu anlattım. Başarsoft harita yazılımlarını Google ve Yandex kullanıyor. Yakın takip yapabileceğimiz bir cihaz var mı?
Aslında cep telefonunu, cep telefonundan takip edebilen uygulamalar var. Yedi yıl önce Blackberry telefonlarının paylaşımları bu konuda öncüydü. Ama müstakil bir cihaz gerekiyor. Hele hastamız cep telefonu kullanmayı reddedince, böylesi mecburiyet... Zaten cep telefonu taşısa bile en kısa sürede bir yerde unutma ihtimali yüksek.
Alim Bey, yeni test ettikleri bir cihazla başarılı sonuçlar aldıklarını söyledi. Kuzzum markasıyla Çocuk Takip Sistemi, benim derdime derman olabilirdi.
Kuzzum ile irtibata geçtim ve şimdi kullanıyorum. Hastam İzmir'de ben İstanbul'dayım. Nerede olursam olayım, o nereye giderse gitsin anlık takip edebiliyorum. Yeğenlerim de uygulamayı yüklediler ve artık kaybolma konusunda endişelerimiz azaldı.
Sistemin geliştirilmesi ve ülkede herkese faydası olması için bazı aksaklıkları ve yanlışları burada yazmak istiyorum.
Kuzzum'u ben hasta takibinde kullanıyorum ama genellikle insanlar çocuklarını takip etmek için kullanıyorlarmış. Sistem çocuğunuzla konuşmanızı ve onun nerede olduğunu görmenizi sağlayan dünyanın en küçük GPS takip sistemidir.
Takim cihazı, çocuklara özel tasarlanmış ve yaklaşık 50 saatlik pil ömrüne sahip. Ben konuşma özelliğini kullanmadığım için pili 4 gün yetebiliyor.
Kuzzum Çocuk Takip Cihazı, GPS uyduları yardımıyla çocuğunuzun nerede olduğunu sürekli olarak size bildiriyor. Çocuğunuzu bilgisayarınız, iPhone'unuz veya Android telefonunuz yardımıyla Kuzzum uygulamaları üzerinden izleyebiliyorsunuz.
Sistem, şimdilik sadece Turkcell sim kartları ile çalışıyor. Ancak Turkcell satış noktalarında cihazı bulamayabilirsiniz. Bu konuda Kuzzum yöneticilerinin hem Turkcell satış elemanlarını hem de kamuoyunu bilgilendirmeleri gerekiyor.
İşin bir de ücretlendirme tarafı sorunlu. Normalde takip için ayda sadece 50 MB data yetiyor. Bunun da fiyatı 3 lira civarında ama devlet ayda en az 5 lira civarında bir vergi alıyor. Halbuki ben bunu hastada kullanıyorum. Bu tür cihazları doktorların reçeteye yazmasına izin verilmeli.
Vergi mevzuatı, teknolojinin gerisinde kalıyor.
Bir başka gözlemim de şu oldu. Cihazın ayarlarını yapıp, kargo ile İzmir'e gönderdim. Ben paketin yolculuğunu anlık olarak takip ettim. Cihazı taşıyan kargom, iki gün sonra gideceği mahalleye gitti ama ulaşması üç gün sonra oldu. Demek ki bu teknolojiyi kargo şirketleri kullansa, belki de ulaşım masraflarını üçte bire indirecek.
Cihazı ararken öğrendiğim bir başka duyumu da sizinle paylaşmak isterim. Turkcell’in, benzeri bir cihaz üzerinde test yaptığını duydum. Malum Turkcell’in geçen yıl sunduğu Sağlıkmetre bu alanda öncülük yapmıştı. Sağlıkmetre diyabet, yüksek tansiyon, astım, kalp ve KOAH gibi kronik hastalıklar için takip, kontrol ve hızlı müdahale imkânı veriyor.
Turkcell, Sağlıkmetre projesiyle önümüzdeki dönemde alzheimer başta olmak üzere farklı hastalıklar ile ilgili yeni teknolojik ürünler geliştirebilecek bir altyapı da oluşturdu.
Sağlık bir haktır. Önümüzdeki süreçte Sosyal Güvenlik Kurumu bu nevi teknolojileri “sağlık hizmeti” kapsamına almalı ve ücretlendirmelerin reçeteye konulmasına izin vermelidir.
Sonuçta teknoloji sağlıkta yeni çözümler sunuyor. Teknolojinin bu alanında yeni yatırımcılar bekliyorum.
İstemediğimiz SMS ve E-maillerden Kurtulduk mu?
1 Mayıs 2015 tarihinden itibaren geçerli olacak yeni sistem ile istenmeyen SMS ve e-mail atılamayacak. Eğer hâlâ atan varsa, SMS veya e-mail gönderenler için bir şikâyet hattı açıldı ve cezai işlemler uygulanacak.
Geçen hafta yoğun bir mesaj bombardımanına uğradım. Şimdiye kadar izinsiz gönderim yapanlar şimdi izin istiyor.
Ancak şark kurnazlığı burada da kendini gösterdi. "Eğer bizden mesaj almak istemiyorsanız bize ulaşın" şeklinde mailler var.
Yahu ben mesaj almak istiyorsam sana yazarım, istemiyorsam niye yazayım? Bence burada yasada bir boşluk var. Milyonlarca mail kaynağı var, ben hepsinden mesaj almak istememek için milyonlarca mail mi atacağım?
Hatta bir şirket, SMS atarak SMS'ten "CIK" yani çık mesajı atmamı istiyor. Yani SMS parasını da bana yüklüyor. Örneklerini saklıyorum.
Aslında işin bizi ilgilendiren kısmı da var. Diyelim ki bize gelen e-maili şikâyet edeceğiz. Ya bu şirkete kabul verdiysek… Yani "Sizden mesaj almak istemiyorum" şeklinde bir mail göndermemişsek, kabul vermiş sayılırız.
Eğer iptal edilmesi için bu e-mail kaynağına bir mesaj göndermişsek, bu başvuru sonrasında firmanın ya da kişinin 3 gün içinde size gönderilen SMS ve e-mail çalışmalarını durdurması gerekiyor. Aksi durumda cezai işlem için gerekli zemin oluşturulmuş oluyor.
İstenmeyen SMS ve e-mail şikâyet hattına ulaşmak istediğinizde size 3 farklı seçenek sunuluyor:
ALO 175 Şikâyet Hattı ve [email protected] e-mail adresi veya BTK'nın adresi ile telefonları.
Bunların dışında eğer size SMS veya e-mail ile reklam gönderen firmalar Avea, Turkcell veya Vodafone gibi operatörler ise bu durumda şikâyet noktanız direkt olarak BTK oluyor.
Önümüzdeki süreç, mesajlaşma süreçlerini nasıl yöneteceğimiz konusunda yeni teknikler gelişebilir. Bu durumda e-mail ve SMS konusunda danışmanlık yapan firmalarla çalışmak mecburiyetinde kalacağız.
Sadece şirketler değil, kişiler de bu alanda çalışan danışman firmalara mecbur kalabilir. Bir ay sonra seçim var. Bakalım siyasi partiler ve milletvekili adayları izinsiz kullanımları ne kadar ihlal edecek?
Tesla, Enerjide Çığır Açabilecek mi?
İki yıl önce "Steve Jobs mı Elon Musk mı?" diye sormuştum. Ve cevabımı Elon Musk'tan yana kullanmıştım. Yani Tesla elektrikli otomobillerin kurucusu Elon Musk... Musk beni yanıltmadı. Yine beklentilerimi olumlu cevapladı.
Tesla Enerji, evlerde kullanılmak üzere geliştirdiği batarya sistemini tanıttı. Powerwall adının verildiği cihazı evlerin aydınlatma, multimedya gibi ihtiyaçlarında kullanmak mümkün olacak.
Powerwall ile Tesla, evlerin ihtiyaç duyduğu aydınlatma, multimedya gibi ihtiyaçları daha verimli bir şekilde karşılamayı sağlıyor.
Güneş enerjisi panellerine ihtiyaç duyan cihaz, 15 cm kalınlığında ve 90x120 cm ölçülerinde. Duvara monte ederek kullanabileceğiniz Powerwall iki farklı enerji depolama seçeneği sunuyor.
Aslına baktığımız zaman sadece büyük bir Li-ion pili olan Powerwall, 7 kWh ve 10 kWh kapasitelerine sahip. Güneş enerji panellerinin ürettiği enerjiyi içerisinde depolayan cihaz, daha sonra akşam vakitlerinde veya ihtiyaç duyulduğu bir zamanda gerekli olan enerjiyi sağlıyor.
Sürekli internete bağlı olan cihazların 24 saat takip edilerek enerji verimliliğini yükseltmeye olanak sağlaması sunduğu en büyük farklılık olarak göze çarpıyor.
10 yıl boyunca garantili olan Powerwall için 3 bin ve 3 bin 500 dolarlık modelleri için internet üzerinden ön siparişler verilmeye başlandı bile.
Musk daha iki ay önce, Twitter'dan bir mesaj atmış ve otomobil şirketinin hisselerinin 1 milyar dolar artmasını sağlamıştı. Yine iki yıl önce "Hyperloop" denilen ve saatte 1500 km hıza ulaşacak, tüp aracıyla dünya gündemine oturmuştu.
Musk, sadece bununla değil, Tesla Motors, Paypal, SpaceX, Solarcity gibi birbirinden farklı iş alanlarında olan mucit, yenilikçi bir milyarder.
Bence sorunları çözmek için Musk gibi farklı düşünmeye alışmamız ve risk
almamız gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.