‘Yerli Uçak’ Konusuna Nasıl Bakılmalı?
Yerli uçak’ konusu, son günlerin en önemli siyasi polemikleri arasına girdi. Daha önce konuyla ilgili yazdığımı beni takip edenler hatırlar. Uçak ve benzeri alanlarda durumumuzu özetlemek istiyorum.
Seçim sathında olduğumuz için, her şeye siyasi gözle bakılıyor. Durum şu:
Unutmayalım ki Türkiye, 60 yıl önce uçak yapıyor ve satıyordu. Japonlar da öyle. Ancak, Japonlar 1971 yılında uçak sanayiinden çekildiklerini açıkladılar. 43 yıl sonra, geçen Ekim ayında Mitsubishi Grubu'nun liderliğinde tekrar uçak sanayiine döndüklerini gösterdiler.
Üretim, sürecin kolay tarafıdır, önemli olan satmaktır. Bakalım, Japonlar bu sektörde ne kadar rekabetçi olacaklar? Aynı kural bizim için de geçerlidir.
Japonlar bu projeyi geliştirmek için 1.7 milyar dolar harcadılar. Ne ilginçtir ki onların uçağı ile bizim geliştirmek için imza attığımız proje aynı büyüklükte uçakları kapsıyor.
Dün Başbakan Ahmet Davutoğlu projeyi açıkladı: Yerli uçak süreci başladı ve TRJ 328 modeliyle 2019 yılında yeni uçağımız semalarda olacak. Savunma Sanayii İcra Komitesi tarafından ana yüklenici olarak görevlendirilen STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. (STM) ile ABD’de Eren ve Fatih Özmen çiftinin sahibi olduğu Sierra Nevada Corporation (SNC) arasında bir mutabakat imzalandı.
Uzmanlara göre, bu projenin geliştirme maliyetinin de en az 1,5 milyar dolar tutması bekleniyor.
Resmin tamamına bakalım...
Hatırlarsanız, geçen yıl da Hürkuş adıyla başka bir proje yürüyordu. Ancak, benim daha çok önem verdiğim başka gelişmeler de yaşanıyor. Bence onlar daha önemli ve gerçekçi adımlar.
Atak helikopteri, Karayel insansız hava aracı, F35 savaş uçağında Kale Grubu'nun yatırımları, savunma sanayiinde yerlilik payımız gibi...
Gerçekleri kabul edelim, ortada uçak falan yok ama...
Genç işadamlarımızdan Ekim Alptekin, 2011 yılında Amerika'daki uçak firması Eclipse'yi satın almıştı.
Hürkuş adlı eğitim uçağı 10 kez havalanarak denemelerini sürdürüyor. Orta büyüklükteki uçaklar üretimindeki strateji ise yeni modellerle devam ediyor.
Atak helikopteri projesi yürüyor ve bunun yanı sıra Sikorsky ile yeni bir yatırım hazırlıkları sürüyor. Anka ve Karayel insansız aracı başta olmak üzere, özel sektörle işbirliği halinde uzaktan kumandalı araçlar üretiliyor. Bu yıl, dünyada askeri amaçların dışında 300 bin adet insansız hava aracı satılacak.
En güçlü olduğumuz alanlardan biri de hücumbot ve gemiler. Deniz Kuvvetleri’nin bütün gemilerinin yenilenmesi sürüyor.
Roketsan ilk ihracatını yaptı ve güdümlü silahlarda yeni ihracatlar bekleniyor.
Tam bir yıl önce Kale Grubu, Kale Pratt&Whitney uçak motoru ekipmanları üreten fabrikasını İzmir'de açmıştı.
Fabrikanın ilk etabında 50 kadar uçak parçası üretmeye başlanacak ama tamamlandığında 1000'i aşkın uçak motoru parçası burada üretilebilecek. Bu parçalar, dünyanın en gelişmiş savaş uçağı olacak F35'te ve insansız hava araçlarında kullanılabilecek.
Resmin tamamına baktığımızda Türk insanının kabiliyetleri ortada. Seçim ortamına rağmen konuya ışık tutabildimse ne mutlu bana...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.