Fikri Türkel

Fikri Türkel

Urfa Yağından İstanbul Güllacına Ramazan Lezzetleri...

Urfa Yağından İstanbul Güllacına Ramazan Lezzetleri...

Hafta başında Şanlıurfa’daydım... Peygamberler diyarının lezzetlerini anlatmaya satırlar yetmez. Ama bizim gündemimiz Urfa Yağı oldu yani sadeyağ...

Dünyada sadece Urfa yöresindeki koyunlardan elde edilen tereyağın işlenmesiyle elde edilen sadeyağ, baklavanın lezzet sırlarından biridir. 

Merasından sağımına, tüccarından meslek odasına, üreticisinden satıcısına kadar süreci yerinde inceleme fırsatı elde ettik. Çoğumuz sadeyağını bilmeyiz. Çünkü yerel pazarlarda tek tük satışının ötesinde marketlerde bulabileceğimiz bir ürün değil. Yani bildiğiniz tereyağından çok farklı bir şeyden bahsediyoruz.

Urfa’nın yağı, unu derken Antep Baklavasının lezzetinin kaynağı bu topraklar. Coğrafi İşaret için başvurusu yapılan bu ürün, Türkiye’nin değerlerinden biridir. 

Bu sebeple biraz bahsetmek istiyorum. 

Şanlıurfa’da kayıtlı olarak yaklaşık 600 ton nitelikli sadeyağ üretimi gerçekleştiriliyor. Bu üretimin 200 tonunu Faruk Güllüoğlu satın alıyor.  20 litre sütten 1 kg tereyağ çıkıyor. 

1 kg tereyağdan 700 gr sadeyağ elde ediliyor. Başka ifadeyle 200 köyden, 4 bin hanenin ürettiği 5 milyon litre koyun sütü İstanbul’daki baklava ve böreklerde kullanılıyor. 

Sade yağda yaşanan sıkıntı ve gitgide azalan küçükbaş hayvancılık sorunu temelinde 3 sorun olduğunu dile getiren Faruk Güllü, “Maalesef mera alanları tarım alanına dönüştürülüyor. Otlayamayan koyunlar için de yem masrafı yüksek oluyor.” Ayrıca geleneksel floraya sahip olmayan yemler istenilen verimi ve kaliteyi sunamıyor. 

TSE’de sadeyağa ait bir standart yok. Tarım Bakanlığı’nda olan standart da üreticimizle birlikte hazırlanan bir uygulama. Tesise Tarım Bakanlığı’ndan gelip denetmeler yapıyorlar ve yüzde 100 sadeyağ olduğuna dair raporlarımız bulunuyor. 

Urfa sadeyağının sadece tatlıcılar tarafından bilinmesi ya da bölgede bilinmesi de başka bir sorun. Etkili tanıtılması ve birçok alanda kullanılabilir olması sağlansa çok daha geniş bir pazar ve bir marka oluşturulabilir. 

Baklava üretiminde kullandıkları süt ve yağları Urfa’da Suruç’tan Karacadağ’a kadar olan 200 -220 kilometreyi kapsayan bölgede yer alan köylerden toplanıyor. Eğer Türkiye’nin her yerine, dünyanın dört bir yanında yerel bir lezzetimizin ulaşması düşünülüyorsa, işin temelinde olan lezzetlerin korunması ve sürdürülebilir kılınması gerekiyor. 

Bir Ramazan günü baklavadan bahsedince, İstanbul’un “Güllaç”ından bahsetmemek olmaz. Faruk Güllü’ye bu yıl için sürprizleri olup olmadığını sorduk. 

Ramazan ayında Türkiye’deki 62 mağazasında 185 bin kg baklava ve 40 bin kg güllaç üretip satmayı hedefliyor. Faruk Güllüoğlu geçen yıl Ramazan ayında 147 bin kg baklava ve 32 bin kg güllaç satışı gerçekleştirmişti. 

Ramazan ayının bu yılın yazın en sıcak dönemine gelmesiyle Faruk Güllüoğlu da bu döneme uygun yeni ürünleri tüketiciye sunmaya başladı. Bu senenin yeni ürünü olarak Hindistan Cevizli Padişah Sarma öne çıkıyor. Soğuk sütlü ve kaymaklı bir ürün olup soğuk yeniyor.  

Ağzımızın tadı bozulmasın, Ramazan’ınız bereketli olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fikri Türkel Arşivi