F.Bahçe'nin işi zor
F.Bahçe'nin bugün yaşadığı saha içi sıkıntıları kesinlikle sürpriz değil. Ben yönetimi sezon öncesi uyararak; koşan, savaşan, futbolu bilen, kaliteli iki orta saha transferine mutlaka ihtiyaç olduğunu belirttim. Çünkü takımın dinamosu ve istikrar tablosu Mehmet Aurelio gibi bir oyuncu elden kaçırılmıştı. Üstüne üstlük Deivid ve Vederson gibi oyun kurgusunun işlemesinde önemli rolleri olan iki isim uzun süreli sakatlıklarla karşı karşıya kalmışlardı.
Orta sahanın ortası ağır oyunculara kaldı. Kenarlarda ise sağda Kazım veya Burak, solda Uğur Boral takım oyunuyla uzaktan yakından ilgileri olmayan bireysel futbolcular. Bilhassa Uğur Boral gibi iyi bir sol ayağa sahip, kolay adam eksilten, etkili bir sprinterin basit futbola bir türlü yönelemeyişi gerçekten insanı üzüyor. Her zaman vurguluyorum; Uğur Boral ve Kazım'la kanatlarda hem defansif hem ofansif sıkıntı kaçınılmaz oluyor.
ÇAĞ DIŞI BİR TABLO VARDI
Geriye yardımda yetersiz kaldıkları gibi, çabuk düşünemediklerinden ve bireysel oynadıklarından arkalarındaki beklerin de kanat bindirmelerine işlerlik kazandırmaları mümkün olmuyor. Gaziantep yenilgisinden sonra Fenerbahçe, Hacettepe gibi amaçsız ruhla oynayan deneyimsiz bir takıma, öne geçmesine rağmen yeniliyorsa ne kadar ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğu ortaya çıkıyor. Ankara'da iki ön libero belli bir metrekarenin dışına çıkamadılar. Takım yenik duruma düşünce Maldonado ve Josico'nun karşı 18'e değil girmek, yaklaşamamaları çağ dışı bir tabloydu.
TEMEL DİREK AURELİO'YDU
Ben geçen sezon takımın temel direğinin Mehmet Aurelio olduğunu söyledim. Ama büyük çoğunluk Alex diyordu. Hatta Alex'siz puan kaybedilen bir maçtan sonra gene yorumlar "Alex olmayınca olmuyor" şeklindeydi. Bu sene Aurelio ve Deivid yok. Alex fizik açıdan geçen seneden çok daha güçlü. Hem istekli hem sorumluluğu fazla alıyor ama 3 maçta iki yenilgi alındı. Çünkü bu orta sahayla Alex'in yapacağı fazla bir şey yok.
Fenerbahçe yönetimi toplam 2.5 milyon dolar vermediği için Aurelio ve kaleci Serdar'ı kaçırdı. Artık Aurelio'nun yerinin dolması mümkün değil. Yalnız lig değil Şampiyonlar Ligi'nde de büyük hedef peşinde olan Fenerbahçe'de kaleci Volkan çeşitli nedenlerle oynayamazsa genç ve deneyimsiz Volkan Babacan'la Avrupa kulvarına çıkılacak. Avrupa'daki güçlü takımların kalecilerine bir göz atalım. Fenerbahçe'nin durumu olacak iş mi?
Aragones de garip işler yapıyor. Önder deneyimli bir defans adamı. Üstelik gerçek yeri de stoper. Hem Edu hem Lugano yok, Önder kulübede. Aragones İspanya Milli Takımı'nı çift santrfor oynatıyordu. Elinde Villa'ya benzer yapıda Semih varken, Güiza'nın da verimi artacakken Fenerbahçe'yi tek santrfor oynatıyor. Üstelik işler kötü giderken de çift santrfora dönmüyor. Gaziantep'te ikinci devre Semih'i sahaya sürdü ama orta sahada oynattı. Ankara'da iki ağır ön liberodan birini çıkartıp İlhan'ı Güiza'nın yanına sürmeyi düşünmedi.
ARAGONES ZİCO'LAŞTI
Semih çok önemli bir santrfor olduğunu artık kanıtladı. Üstelik fizik açıdan kadrodaki hemen hemen en iyi oyunculardan bir tanesi. Gazeteler bugünlerde yazıyor: "Semih, Porto maçına yetişemiyor" diye. Kimse üzülmesin, Semih hazır olsa da Porto'da yedek çıkacak. Semih ilk 11'de ancak Güiza sakat veya cezalıysa oynayacak. Fenerbahçe'nin başına gelen bütün teknik adamlar her ne hikmetse anlaşılmaz bir kimliğe bürünüyorlar. Aragones de kısa sürede Zico gibi oluverdi. Yarın gece Şampiyonlar Ligi start alıyor. Porto bazı önemli oyuncularını kaybetti ancak iki hafta önceki zorlu Benfica deplasmanlarını dikkatle takip ettim. Son derece tempolu, organize ve saldırgan oynuyorlar. Fenerbahçe'nin genel durumu hiç iç açıcı değil. Aragones'te Zico'nun büyük şansının dörtte birinin dahi olmadığı düşünüyorum. Bu yüzden de çok endişeliyim. İnşallah yanılırım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.