Oruç, çeki düzen vermektir hayata, yaşadıklarına, yaşattıklarına. Oruç, insanı yeniler, varlık sebebini idrak ettirir. Samimiyetin, dostluğun artması, içtenliğin, merhametin kuşatması, riyakarlığın, cimriliğin, dedikodunun terkedilmesi, dosdoğru oluşun, sıratı müstakim üzere oluşun, yalnızca ve yalnızca Allah rızasına yönelik çalışma ve çabaların, şirk koşmamanın, namazı hayatımızın merkezine koymanın, Kur’an’ı asla ve asla ihmal etmeden yaşanılan her gün için yenileyici, paklayıcı, aydınlatıcı, tefekkür ettirici iksirinden feyzler alarak; tesanüte, tevhide, vahdete, birlik ve beraberliğe her zamandan daha çok muhtaç olduğumuzun öğretisidir Oruç. Kur’an ve Hadis sohbetleri yapalım. Bütün bunları sağladığımızda Allah bizlere bayramı haketmenin sevincini yaşatır. Bayram, orucun bize bir ikramı, armağanıdır. Bayram sevincini yaşayabilmek için hak etmiş olmak gerekir.

Bütün vücudumuz orucu hissederse, namazla dirilirse bayram hak edilmiş olur.

Biraz da bu aya yansıyan kültür, sanat, kitap hareketliliğinden, 34. Beyazıt Kitap, Kültür ve Sanat Fuarı’ndan bahsedelim. Türkiye Diyanet Vakfımız ve İstanbul Büyükşehir Kültür AŞ’nin katkılarıyla güzel işler yapmayı sürdürüyor. Her yıl gerçekleştirilen kitap fuarlarıyla orucun ruhaniyeti, Kur’an’la buluşan gönüllerin yıl boyunca bu buluşmayı sürdürsünler diye gerçekleştirdiği en önemli etkinliklerden birisidir. Hem Diyanet İşleri Başkanlığı’nı, hem Türkiye Diyanet Vakfı’nı ve hem de İBB Kültür A.Ş’yi tebrik ediyorum. Bütün yazarların, edebiyatçıların, şairlerin Ramazan ayı boyunca sohbetlerini, seminerlerini birlik çağrılarını, oruçla, namazla, tevhitle, vahdetle, zikirle, fikirle, tefekkürle, teravihle, hatimlerle buluşma günlerini hayatımızın içerisine yerleştiriyor. Yazarlar, birbirlerine ülfet, iltifat ediyorlar. Okuyucularıyla buluşup kitaplarını imzalayıp muhabbet ediyorlar. İftar sofralarında, sahur bereketine uzanıyorlar. Bütün bunların müsebbibidir Türkiye Diyanet Vakfı. Ayrılıkların, gayrılıkların, kavgaların bitirildiği bu ayda, 34. Fuara ulaşmış olmanın da bereketi sürüyor şükür. Kitap denildiğinde Kelami Kadim hatırımıza geliyor yani Kelamullah, Allah’ın kitabı, kitabımız Kur’an’ı Kerim geliyor. Bu anlayışla açılan Fuardaki coşkunun sürmesi, daha kapsamlı ve çekici olması, halkımızın, gençlerimizin, üniversitelilerimizin, liselilerimizin, bütün evlatlarımızın çekim alanı haline dönüşmesi, dönüştürülmesi icap ediyor. Allah ömür verirse 35.’si önümüzdeki yıl gerçekleştirilecek olan fuarın 35 yıl içinde nelerin yapıldığı, kimlerin gelip gittiği, farklı Ramazan armağanlarıyla cazip hale dönüştürülebilir. Yazarlar ve konuşmacıların Ramazanı şerifin ilk ve son günlerinde istişari toplantılarıyla  ay boyu yapılanların, yapılması gerekenlerin, müzakeresinin canlı yayınlarla halkın nabzının tutulması faydalı olur kanaatindeyim. Etkin ve etkileyici devlet erkanının daha çok ilgi göstermesi Fuarı fırsat bilerek zaman ayırmaları, kitaplarla hemhal olmaları, hem kitaba, hem düşünceye, hem de birliğimize katkılar sağlar düşüncesi teklifimdir.

Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Diyanet Vakfı, İBB Kültür A.Ş, Türkiye Yazarlar Birliği ve Eskader gibi teşekküllerin sayılarının artması, birbirlerine el, yürek, gönül vermeleri Müslüman olmanın da bir gereğidir. Sivil inisiyatif mutlaka daha kökleşmeli, daha duyarlı ve katılımcı olmalıdır.

Ben de bu Ramazan ayında Diyanet Vakfı- İBB Kültür A.Ş. -Eskader işbirliği içerisinde Beyazıt Devlet Kütüphanesi salonunda “Ramazan, Oruç ve Şiir” eksenli bir söyleşi gerçekleştirdim. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarları Genel Koordinatörü Osman Sarıköse, Türkiye Yazarlar Birliği Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, Şair dostum Şakir Kurtulmuş, Edebiyatçı yazar dostum Mehmet Nuri Yardım, Eskader Başkanı Şerif Aydemir Ağabeyim, tarihçi yazar Dursun Gürlek hocam gibi dostlarımızın ilgisi de teşekkürü hak ediyor. Onlara kalbi şükranlarımı sunuyorum.

TRT DİYANET TV çekimler, söyleşiler gerçekleştirdi. Ay boyu sürdürdüler çekimlerini. Diyanet’in bu gayretini de tebrik ediyorum. Kuruluşlarımıza, katılımcılara, dinleyicilerimize, ayrıca kitaplarımı LORE yayınlarında imzaladım. Yazarlar da kitaplarını imzaladılar, kitap dostlarına ilgilerinden dolayı teşekkürler ediyorum. Aynı zamanda birlikte, dostlukla, muhabbetle kitaplarımızı imzaladığımız “Hikayeler Hep Yarım” diyen Uğur Canpolat’a, “Aşılmış Duvarlar”dan bizlere şiirler söyleyen Ünsal Ünlü’ye, “Konularına Göre Kuran’ın Türkçe Açıklaması” eseriyle ahiret azığını hazırlayan Osman Nur’a, “Edebiyatımızn Güler Yüzü”nde Mehmet Nuri Yardım’a, “Cemreler” kitabıyla Elif Sönmezışık’a ve bütün yazar kardeşlerime taptaze umutlarla, bereketli eserler diliyorum. Ayrıca Nun Yayınları’nca okuyucuya sunulan Prof. Dr. Faruk Beşer’in “Kader Meselesi” de dikkatle okunulması, tefekkür edilmesi icap ediyor. Bakalım “Kader Meselesi”nde ülema neler söyleyecek?

***

TBMM Başkanını seçti. İsmet Yılmaz Beyefendiye, ülkemize hayırlı ve bereketli çalışmalar yapmasını temenni ediyorum. “Hayırda yardımlaşın, şerde yardımlaşmayın” buyuruldu. Ülkemizin dar bir geçitteki sınavından birlik ruhuyla, inanç ve iman tazelemesiyle yenileneceğini umut ediyorum. Dualar ediyorum. Rabbim, ülkemize, coğrafyamıza hayırlar getirsin. Ülkemiz güçlü olunca; uhuvvet daha güçlü, yürekler daha sağlam, hizmetler daha kuşatıcı, kardeşliğimiz cihanı kuşatacak kadar yüce olur.

***

Üsküdar Belediyesi bu Ramazanda, kültür, sanat ve edebiyat adamlarını camilerde halkla buluşturuyor. Başkan Hilmi Türkmen Beyefendiyi gayretleri için tebrik ediyorum. Camilerin cem edici özelliği daha bir anlam kazanarak, öğel namazı öncesi kürsülerden edebiyatçılar halka bir medeniyet mensubu olmanın önemini Ramazan ve Oruç ekseninde katkıda bulunuyorlar. Hafta sonlarında Cuma ve Cumartesi günlerindeyse Çınaraltı Sohbetleri sürüyor. Cuma akşamı Teravih sonrası Valide Camii’nin avlusunda Ramazan ve şiir eksenli bir söyleşiyi kalabalık bir dinleyiciyle gerçekleştirdik. Mehmet Mazak Kültür Müdürü, hafızaları tazelemeye, cilalamaya devam ediyor. Belediye Başkanı Hilmi Türkmen Bey’in Başkan olduğu ilk aylarda gerçekleştirdiği aydınlar, edebiyatçılar buluşması bugünlerde yapılan faaliyetlerin daha ciddiye alındığını gösteriyor. Kalıcı ve sürekli olmanın bir yolu bulunmalıdır. İstikrar başarıyı getirir. Gönüllerde kalmak başarıyı artırır. Kültürden sorumlu  Başkan Yardımcısı kıymetli dostum Zeki Bıyık Bey’in, Üsküdar Kaymakamımız Mustafa Güler ve ailesinin dinleyici olarak bulunmuş olması bana Büyük Cihan Devletimiz Osmanlı’da Ramazanı şerifin ilk on gününde yapılan Huzur Dersleri’ni hatırlattı. Zeki Bıyık Başkan program sonrası sahur için Nikah dairesine doğru halka yürüyordu. Camide cem olan ümmetin birliği yeryüzünü ihya eder. Camide cem olmuş cemaatin şehirdeki varlığı ümmetin birliğidir.

“Çınaraltı Sohbetleri” üzerinde durulması icap ediyor. Beyazıt Çınaraltı’nı çağrıştırmış olması kültürel mirasın sürdüğünü de söylüyor bize. Yıl boyu Çınaraltı Sohbetleri devam etmelidir. Geleneğin devamı açısından, Üsküdar’da kültür sanat gücü açısından, tarihe tanıklık etme açısından önemlidir. Müdavimlerinin ve mukarrirlerinin gelecek için kazançlı bir kültür ocağı olacağını da haber veriyor. Öncelikle bu bir tekliftir. Yetkililerin bu konuda duyarlı olduklarından kuşku duymuyorum. Bir zamanlar Yalı Kahvesi vardı Üsküdar’da. Ters köşe muhabbetlerinin, yarenliklerinin yanında ilmi, fikri münazara ve münakaşa ortamıydı. Hafızalarda duruyor.

Ve bugün, 5 Temmuz 2015, Yedi Bilge’den “Yedi Güzel Adam”dan birisi olan Şair Rahmetli Erdem Bayazıt Ağabeyi Eyüp Sultan’daki kabri başında saat 15.00 itibariyle anacağız. Oradan Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nde (Kızlarağası Medresesi’nde) bir panelle şiirini, mücadelesini anlatıp, Büyük Doğu’yla başlayan, Diriliş ve Edebiyat’la süren ve sonunda Mavera diyen bir çabanın, gayretin, mücadelenin dahası ömrün öyküsüne dokunacağız. Yol gösterici bütün şairleri, edipleri rahmetle ve şükranla anıyorum.

Daha çok fuar, daha çok kitap ve daha çok okuyucu, daha çok ilgi ve daha çok bilgiye muhtacız vesselam.

Bu bayramda her çocuğa, her gence bir kitap armağan edelim.