Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin, cep telefonu, tablet ve bilgisayarın da içinde bulunduğu elektronik ithalatına 1-2 ay içinde ek vergi getirileceğini açıklaması ortalığı karıştırdı. 

Duyumlara göre, yerli telefon üreticileri bakanlıktan ithal cep telefonlarında yüzde 30 oranında vergi artışı istemiş. Bakanlığın da yerli üreticiden gelen bu talebi de Bakanlar Kurulu’na sunması bekleniyor.

Vergi oranının ne olacağı bilinmemekle birlikte, en az yüzde 15 oranında bir vergi geleceği konuşuluyor. Bir diğer ifadeyle, hem yerli telefona zam yapılabilecek bir oran, hem de yabancılara göre daha cazip kılacak bir ölçü benimsenmesi bekleniyor.

Ekonomi Bakanlığı yetkilileri, bu tür koruma amaçlı vergi kararlarının Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) mevzuatı gereğince 3 ya da 5 yılla sınırlı olması gerektiğine dikkat çekerek, getirilecek verginin de en fazla 5 yıl uygulanacağını kaydetti. Hükümet, bu sürede yerli üreticide bir gelişme tespit edemezse, yeni bir soruşturma ya da uzatma kararı alabilecek.
Peki, ithal markalar ne yapacak? Ya yeni vergi oranında zam yapacak ya da düşük kâr marjıyla çalışacak. 

Bu arada, Doğubank dediğimiz işportaya yani farklı yollarla gelen kayıt dışı pazara gün doğabilir. 

Yetkililer, ithalatçı firmaların fiyatlarını artırmak ya da zam yapmak yerine düşük kâr marjıyla çalışmayı tercih edebileceklerini söylüyor.

MOBİSAD tarafından bakanlığa sunulan raporda, yeni vergilerin mobil telefon pazarını yüzde 20 daraltacağı belirtilmiş. 

Geçen hafta yayınlanan Fortune 500 listesine baktım. 2014 yılında da geçmiş yıllardaki geleneğin devam ettiğini görülüyor. 242,5 milyar TL satış gelirine sahip Fortune 500’ün ilk 10 şirketinin sektörel ağırlığı petrol ve enerji şirketlerinden oluşuyor.

Listede 22 bilişim şirketi (2013’te 24 şirket vardı) bulunurken, bu şirketlerin toplam net satışları 43,4 milyar lira oldu.

Fortune 500 listesi içinde bilişim şirketlerinin payının yüzde 5,49 olduğu görülüyor. Cep telefonu ve tablet açısından duruma bakarsak, ölçüye alınacak bir rakam ortaya çıkmıyor. 

Öte yandan, listeye 31 inşaat şirketi (2013’te 25 şirket vardı) girdi. Bu şirketlerin de toplam net satışları 47 milyar lira olurken, tüm liste içindeki paylarının yüzde 5,94 olduğu görülüyor. Yani inşaat bilişimden daha hızlı ilerliyor.

İletişim vergisinin ağırlığı malum. Her ay ödediğimiz cep telefonu veya internet faturasının neredeyse yarısı vergiden oluşuyor. Şimdi cihaza da ek vergi gelecek. Konulacak ek vergiye tepki gösteren kuruluşlardan biri de TÜBİSAD oldu. 

Açıklamaya göre, ülkemizin bilişim ve iletişim teknolojileri sektörünün gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri, sektörde uygulanan ağır vergi yükü. Yeni vergiyle teknolojiye erişim ve kullanım oranları ciddi şekilde etkilenebilir.

Bilgi ve iletişim sektörünün GSMH içindeki payının artmasının, ülke ekonomisinin büyümesine yaklaşık 1.6’lık bir çarpan etkisi ile fayda sağlıyor. Gelişmekte olan ülkelerde bu etki gelişmiş ülkelere kıyasla daha yüksek seyrediyor. Yani bilgi ve iletişim, kaldıraç gücü oluşturan stratejik bir sektör durumunda. 

TÜBİSAD, sektörün geliştirilmesini vergi konularak değil, ihracata yönelik üretimi teşvik ederek artırılacağı görüşünde. 

Bakalım, yeni hükümetten önce gündeme oturan bu yeni vergiye tepkiler nereye varacak? 

Dijital Asistanlar Çoğalıyor!

Gün geçmiyor ki Google’den yeni bir uygulama haberi gelmesin. En son haritalar uygulamasını, internetsiz ortamda sunacağını açıklamıştı. Şimdi de kulislerde asistan uygulamasına hazırlandığı konuşuluyor.

Apple, telefon ve tabletlerde Siri uygulaması ile farkındalık oluşturmuştu. Sesli asistan olarak Siri’nin Türkçe versiyonu da büyük ilgi gördü. 

Asistan konusunda, rekabet yeni oyuncularla sürebilir. Microsoft’un Cortana sesli asistanı, Samsung’un S Voice uygulaması bu konuda aktif durumunda. Türkçe versiyonu ile Siri yalnız yürüyor sanılsa da, Google sesi yazıya çeviren özelliği, çeviri uygulamasıyla daha fazla deneyime sahip görünüyor. Çeviri deneyimleri, dilin gramerinin kavranmasıyla asistan hizmetlerindeki başarının artmasını sağlayacaktır. 

Geliştiriciler, Google’ın Ok Google asistanı konusunda farklı geliştirmeleri fark ettiklerini söylüyor. Bu gelişmeler, sesli asistanın bazı noktalarda artık internet bağlantısını kontrol etmeden ve sunuculardan komut almadan işlem yapabilmesine yönelik olmuş. Yani haritalar gibi asistan hizmeti de internete bağlı olmadan interaktif kullanılabilecek.

İnternete bağlı olmadan uygulamaları kullanmak, geleceğin rekabet alanını göstermesi yönüyle de dikkat çekiyor. 
Teknoloji tahmin edemeyeceğimiz alanlara doğru yöneliyor. Belki de ileride bu yazıyı dijital asistanlarımız yazacak.

Yeni Dönemin Mesajları Video ile Gelecek...

Son günlerde gençlerin cep telefonlarını video için kullanmaları dikkatimi çekiyor. Bir taraftan müzik klipleri diğer taraftan televizyon alışkanlığı ile video tutkunluğunu artırıyor. İnternet paketlerinin makul fiyata yaklaşması, geniş bant internetin artması bu tutkuyu körüklüyor. 

Yayınlanan bir araştırma, benim gözlemimi doğruladı. 

Dünyada 42 ülkede faaliyet gösteren ve dijital reklamcılığın, internetin gelişmesi için çalışan Interactive Advertising Bureau (IAB) tarafından 24 ülkede yapılan “Mobil Video İzleyicileri Araştırması”nın sonuçları, insanların beşte birinin televizyon izlerken düzenli olarak akıllı telefonlardan video seyrettiğini gösteriyor. 

Aynı araştırmaya göre, mobil ekranlar genel kanının aksine düzenli olarak uzun videolar izlemek için de kullanılıyor. 

Katılımcıların yüzde 36’sı telefonlarıyla günlük veya daha sık olarak 5 dakika ya da daha uzun süreli videoları izlediklerini söylüyor. 

Akıllı telefonlardan uzun süreli video seyredenlerin arasında Türkiye, Finlandiya, Çin, Rusya ve Singapur izleyicileri başı çekiyor. Hatta uzun metrajlı film ya da televizyon programlarının bölümleri de telefondan izlenebiliyor. Film ve program izleme konusunda özellikle Çinliler ön plana çıkıyor.

Tüm ülkelerde çok sayıda internet kullanıcısı, akıllı telefonlarında kısa veya uzun süreli video tüketimlerinin yıldan yıla arttığını belirtiyor. 

Geniş bant data paylaşımı sağlayan 4G’ye bağlı olarak video izleme yüksek oranlarla artıyor. Mesela geçen yıla göre ABD’de artış yüzde 50 olarak gerçekleşmiş. 

Videoya ilgi, yeni mecralar oluşmasını sağlayacak. Youtube’a rakip yeni uygulamalar gelebilir. Periscope bunlardan biri olabilir ama kişiselleştirilmiş reklam video, film ve diziler de geleceğin yayın tarzlarını oluşturacaktır. 

Araştırmaya katılanların sadece yüzde 28’i televizyonda daha önce görmüş olduğu reklam filmini mobil video izlerken de görmüş olduğunu belirtiyor. Bu oranın Fransa’da yüzde 38, Türkiye’de yüzde 36, Finlandiya’da ve ABD’de ise yüzde 35 olduğu görülüyor. Böylece kişiselleştirilmiş video reklamlara daha fazla hazırlanın. 

Kişiselleştirilmiş video reklamlar için sadece cep telefonlarını düşünmeyin. 

2019’da dünyadaki tablet kullanıcılarının sayısının 1,5 milyara ulaşması bekleniyor.