Yılan, Gelincik ve Fareler
Bir evde bir yılanla bir gelincik kavgaya tutuşmuşlar.
Evin fareleri “biz artık kurtulduk! Yılanla gelincik birbirini yiyecek bizi rahat bırakacaklar!” deyip deliklerinden çıkmışlar.
Yılanla gelincik fareleri görünce hemen kavgalarını bırakmış onların üzerine atılmışlar.
Ezop devlet işlerinde de öyledir diye bitiriyor masalını.
Baştakilerin kavga etmelerine sevinip karışanlar iki yandan da kötülük görürler.
Türkiye ne zamandır hükümetsiz idare ediyor.
Ne kadar huzurlu ve ne kadar sakin..
Ne toma var, ne kargaşa, ne zam…
Diyecektim dün akşam bir dizi zam geldi.
Herhalde bu güzel günlerin örnek teşkil etmesini istemediler, hükümetsiz daha güzel yaşam sürüldüğünü idrak etmesin insanlar diye yapıldı yeni zamlar…
Halk hükümetsiz olmanın faziletini kavrarsa baştakilerin vay haline…
Birbirlerini yemeyi bırakıp yeniden hükümet olurlar…
Zira halkı hükümetsiz bırakmaya gelmez.
Hükümetin aslında hiçbir şey olduğunu ve lüzumsuz yere artı değere el koyduğunu kavrayabilirler.
BARAJ KALKSIN SEÇİM YENİLENSİN
Tekrar seçim ancak barajların kalkmasıyla anlamlı olur.
Yüzde on barajı yüzünden HDP’ye barajı geçirttiniz.
Oysa HDP’nin barajlar olmasaydı alacağı en fazla oy taş çatlasa yüzde yedi civarında idi.
Barajlar olmasa aslında AKP daha kârlı olacaktı ama korku dağları deldi.
Mesela barajlar kalksa MHP ve CHP içinden üç dört parti çıkar kanaatinde olanlar var.
Barajlar aynı kalırsa yapılacak bir tekrar seçimde değişen bir şey olmayacağını kamuoyu araştırmacıları ortaya koydu. Ak parti alsa alsa en fazla iki puan alacak ve HDP yine barajı geçeceği için değişen bir şey olmayacak.
Hayrettin Karaman’ın ırgat halkımızı tehdit etmesi ve aklını başına devşirip oyunu düzeltmesi diye bir şey olmayacağı için tekrar seçimin ülkeye ancak zaman ve para kaybı olacağını bilmeliyiz. Tekrar seçimde tekrar oy kullanmanın da bir mânâsı kalmaz.
Fakat bütün koalisyon ihtimalleri denenip de hiçbir sonuç alınamazsa o zaman mevcut partilerin koalisyon kurma yani işbirliği yapabilme ve ülkeyi yönetme kabiliyetleri üzerinde kuşku oluşur. Bu demektir ki yeni partilerin devreye girmesi gerekir.
O zaman da belli bir müddet gözetilerek yani yeni partilerin hazırlığına fırsat verilerek bir erken seçim yapılır.
Ve baraj kaldırılır.
Temsilde adalet yönetimde istikrarı getirir.
Park Mafyası mı Güçlü Hükümet Mİ
Seçim olsa ne olur, olmasa ne olur.
Hükümet kurulsa ne olur olmasa ne olur.
Hiçbir hükümet bir gencin katline değmez. Bir ananın göz yaşına…
Bir genç öldürüldü ve hala koalisyon tartışmaları aptalca sürdürülüyor…
Ahmet Hakan haklı. Seçim ihtimali yüzde elli. CHP ile hükümet yüzde yirmi beş.. MHP ile hükümet yüzde yirmibeş.
Kimsenin aklına gelmiyor ama bir ara Sayın Bahçeli’nin de telaffuz ettiği gibi HDP ile hükümet ihtimalide yabana atılmamalı. Niye olmasın? Çözüm süreci bir güzel devam eder işte…
Diyeceksiniz ki, seçim kampanyalarında birbirlerine ne laflar ettiler; hiç yenilir yutulur şeyler değildi, olsun.
Dün dündü, bugün bu gün…
Artık Oslo gibi de kapalı kapılar ardında silahşorların gizli toplantılar tertip etmelerine gerek kalmadı.
Dağ meclise indi. İstediğiniz oldu. Grup salonlarında, kulislerde, kapınızda devletin polisi asayiş içinde ala ile vala ile istediğiniz görüşmeleri yapabilirsiniz.
Çok bilmiş Barlas’ın dediği gibi Milli Savunma ve İçişleri de HDP’ye verilir.
Böylece hırsızın bekçi yapılması masalı da ihya edilmiş olur.
Bence bir sakınca yok…
Zaten Ankara caddeleri, sokakları aynı usul ve yöntemle idare olunuyor.
Başkentte halkın, esnafın artık can güvenliği yok.
Arabasını bile dükkânının önüne park edemiyor.
Apartman sakini evinin önüne arabasını park edemiyor.
Park mafyası devlet olmuş.
Devlet hükümet kuracakmış. Kurma kardeşim.
Şu Ankara’da ölen genci geri getirebilir misin?
Ankara’da trilyonları bulan geliriyle park mafyasını artık çökertebilecek bir hukuk, devlet, hükümet, içişleri, asker, polis, savcı, hâkim vesaire vesaire var mı?
Vesaire derken iğneyi kendimize de batıralım istedim.
Yani bir zamanlar kartal olan o şanlı gençlik, sivil toplum örgütleri cart curt var mı?
Yirmi yaşında bir gencimiz öldü.
Kına yakın.
Şimdi duydum ki, park mafyası artık karar almış, cinayetinin ardından çok üzülmüş park parası almayacakmış…
Bence tam tersini yapsın.
Kıyısında Başbakanlık, Yargıtay, İçişleri, Genel Kurmay filan olan cadde ve sokaklar var ya; oralardan da park parası toplasın…
Devletin nasıl bittiğini ispat etsin.
Kimsenin kendisine söz geçiremeyeceğini kanıtlasın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.