Ankara’da ibre erken seçime dönmüş durumda.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çin gezisi dönüşü yaptığı açıklamaların bunda büyük etkisi var.

Diğer taraftan CHP-AK Parti görüşmelerinin neticesi henüz netleşmiş değil. 

Daha doğrusu koalisyon görüşmelerine geçilip geçilmeyeceği konusunda liderlerin karara varmaları bekleniyor. 

Her ne kadar CHP ve CHP medyası, AK Parti tarafının göstermelik olarak masaya oturduğunu; sürecin daha ziyade Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kontrolünde olduğunu ve bu ismin koalisyon değil, erken seçim istediğini söylese de… 

AK Parti’nin Genel Başkanı Davutoğlu ve Davutoğlu’nun koalisyon olasılıklarını sonuna kadar zorlamayı düşündüğü açıkça görülüyor. 

Şu an gündemlerinde CHP var. Giriş görüşmeleri tamamlandı. Şimdi taraf temsilcileri raporlarını yazıyorlar. Genel başkanlarına sunacaklar.

Koalisyon görüşmelerine geçilip geçilmeyeceğine onlar karar verecekler. 

Sayın Davutoğlu, ille koalisyon yapmış olmak için koalisyon kuracak değil.

Ciddi bir uzlaşı ve güven zemininin sağlanması gerekiyor.

CHP ile olmuyorsa olmuyordur.

Bunu birileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlayabilir ancak Davutoğlu gerek açıklamaları, gerek gayreti ve gerekse yakın çevresine yaptığı değerlendirmelerde koalisyon arayışında samimi olduğunu göstermiştir.

Şu da görülüyor ki, Kılıçdaroğlu CHP’si koalisyon için can atıyor.

AK Parti için olmazsa olmaz olan şartlara bile yeşil ışık yakabilecekleri izlenimi oluşturan bir strateji izliyor. 

Kılıçdaroğlu’nun siyaset tarzını özetle burada görmek mümkün.

“Köprüyü geçene kadar...” ve “Sonrasında bildiğimizi okuruz” taktiği. 

Kılıçdaroğlu, “Bu şekilde iktidar ortağı olabilir veya en kötü ihtimalle masadan kalkan taraf olmamış oluruz” düşüncesinde. 

Davutoğlu bunu görmüş durumda. 

Yakın çevresine “CHP samimi davranmıyor. Koalisyonu Türkiye için değil, şahsi menfaatleri için istiyor” dediği geliyor kulağıma. 

CHP’ye hayır derse, şartlar nedeniyle değil, Kılıçdaroğlu güven vermediği için hayır diyecektir. 

Bugünkü manşetimizde okudunuz.

Özellikle son 2 aylık süreçte, Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP, adeta HDP ile tek parti haline geldi.

Gündemdeki tüm konularda ortak hareket ediyorlar. 

Daha önce de yazdığımız gibi, AK Parti’nin bu CHP ile olası bir koalisyonu HDP’nin iktidara taşınması anlamına gelir.

Sayın Davutoğlu, bu nedenlerle CHP ile koalisyona hayır diyecektir. 

Hemen her gün şehit cenazelerinin geldiği şu günlerde, aksi AK Parti’ye daha büyük zarar verecektir. 

Peki sonra ne olacak?

MHP yoklanacaktır.

Fakat MHP tarafında bir değişiklik yok. 

7 Haziran gecesi ne demişlerse, aynen geçerliliğini koruyor. 

Açık ve netler.

Bir tek Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın Reuters ajansına yaptığı açıklamalar farklı aktarılınca, düşük hasarlı bir yol kazası yaşandı, o kadar.

Geriye sadece erken seçim ihtimali kalıyor.

Erken seçime kadar ne olacağı ise belirsizliğini koruyor.