Hadi Gel Kobani’ye Dönelim!
Kobani unutuldu... Şimdi Cizre’den Kobani’ye çıkarma modası var. Eğer bir gramlık başarı kazansalardı ne olacaktı?
Kobani’de olan olacaktı...
Cizre nüfusunun kaahir ekseriyeti Türkiye’nin diğer bölgelerine gidecekti...
Sonra? Devlet terör örgütünün belini kırınca herkes dönecek, hasar görmüş evlerini tamir edecek, işini yeniden kurmaya çalışacak, hayat devam edecekti...
Bu Kobani’de mümkün mü?
Arabeskin en büyük ustalarından “Ferdi Baba”nın meşhur türküsünü kim hatırlamaz?
Hadi gel köyümüze geri dönelim
Fadime’nin düğününde halay çekelim
Kobani’den Türkiye’ye sığınmak durumunda kalanlar bugünlerde bu türküyü söyleyemiyorlar…
Neden mi?
Kobani’ye dönmek eski tabirle, hayal-i muhal!
Yani imkânsız hayal!
Çünkü Kobani’yi kantonlaştıran irade, oranın halkının evlerine dönmesine müsaade etmiyor.
Sadece Türkmenlerin, Arapların mı?
Kürtlerin dönmesi de istenmiyor!
Bir kere terör örgütü ile kalıp savaşmadıkları için, onların safında yer almadıkları için artık dönmeleri mümkün değil… Bazı yaşlı başlılar dönmüşler. “Evlerimizi onaralım, işimizi kuralım” diyerek…
Artık Kobani, yani asıl ismiyle Aynelarap normal bir şehir değil. Terörist unsurların hâkim olduğu, demokratik özerklikle yönetilen bir kanton!
Demokratik özerklikte ferdi mülkiyet nanay! Senin ne iş yapacağına, ne yiyip içeceğine, ne kazanacağına, neye inanacağına kanton yönetimi karar verecek!
“Şu anda Kobani’de taşın taş üstüne konulmasına izin verilmiyor” desem, “n’ayır n’olamaz” diyenler çıkabilir…
Evet bu böyle…
Hani bazı safderun solcu gençler Kobani’ye kütüphane kurmak niyetiyle yola çıkmışlardı ya…
Onlar eğer Suruç’ta katliama maruz bırakılmasa idi, bu kütüphaneyi kurabilecekler miydi?
Bu imkânsız için yola çıkan gençlerin durumu Türkiye’deki uzantı parti yönetiminin malumu idi. Gençler sembolik de olsa Kobani’ye geçip kütüphane kuramayacaklardı. Buna rağmen uzantı parti bu çağrıyı destekledi.
Gençlerin oraya gelmesi için gerekeni yaptı. Fakat işe bakın ki, hiç bir parti yöneticisi, önde geleni, hatta mensubu onlarla birlikte değildi…
Düşünün bir: Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin gençlik kolu Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi 300 kişi Suruç’ta Amara Kültür Merkezi bahçesinde Kobani’nin yeniden inşa çalışmaları konusunda basın açıklaması yapıyor ve bu tür resimlere girmek için her zaman can atan HDP yöneticilerinden hiçbiri orada bulunmuyor!
20 Temmuz 2015’te saat 12:00 civarında o menfur bombalı intihar saldırısı gerçekleştiriliyor… Saldırıda 34 kişi ölüyor ve 100’den fazla yaralı...
Ben derim ki: Bu gençlerin öldürülme sebeplerinden biri, Kobani’ye geçerek oradaki yönetimin içyüzünü açığa çıkarma tehlikesi!
Kobani’de kütüphane filan kurulamaz kardeşim! Silah deposu, cephanelik vs. kurmak mümkün. Fakat bunu ilan ederek yapmak da olacak iş değil!
Velhasılı kelam: Kobanililerin Kobani’de yeri yok!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.