Kapitalizmin ölümü, insanlığın düğünü olur!
- Lütfü Bey; kapitalizmin baş temsilcisi olan ABD’nin en büyük bankalarının, şirketlerinin peş peşe batmaları “Kapitalizm çöküyor mu” sorusunu da beraberinde getirdi. Sizin bu konudaki değerlendirmeleriniz nedir üstadım?
- Kapitalizm çökecek, insanlık gülecek! Kapitalizm çökmedikçe insanlık acı çekmeye, ağlamaya devam edecek! Çünkü kapitalizm “Altta kalanın canı çıksın; ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” diyen zalim bir düzen. Sadece parası olanın, güçlü olanın yaşamasına imkan veren acımasız bir düzen. Bir avuç azınlığa dünyanın geri kalanını sömürten, ezdiren barbar bir düzen. Sanılıyordu ki bu düzen çökmez, bu düzen ölmez; kapitalizmin ve onun baş temsilcisi ABD'nin dünyayı sömürmesi, insanlığı öldürmesi bitmez. Buna karşılık ben de diyordum ki, kapitalizm ilelebet yaşarsa insanlık ölür! Kapitalizm ilelebet yaşarsa dünya ölür! Niçin? Çünkü kapitalizm insanca-hakça olmayan bir düzen de onun için. Gözünü kâr bürümüş kapitalistler bu uğurda çıkarttıkları savaşlarla, ürettikleri zehirlerle insanlığı da, doğal hayatı da öldürüyorlar da onun için. Nitekim kapitalizmin baş temsilcisi ABD, çıkarları için milyonlarca insanı gözünü kırpmadan öldürmüyor mu? Başkalarına ait petrole, doğal kaynaklara el koymak için attığı tonlarca bombayla doğayı öldürmeyi de göze almıyor mu? Japonya’ya atom bombalarını atan bu ABD değil mi? Afganistan’dan Irak’a kadar halen dünyaya tonlarca bomba atan bu ABD değil mi? Böylelikle bebeklerden çiçeklere kadar insanlığın da, doğanın da bir numaralı katili bu ABD değil mi? Silah şirketlerinin, petrol şirketlerinin çıkarları uğruna yağmur ormanlarını yok etmeyi, buzulları eritmeyi, dünyanın dengesine zarar vermeyi bile göze alan bu ABD değil mi? Kozmetik şirketlerinin çıkarları uğruna ozon tabakasını deldiren de bu ABD değil mi? Kapitalizmin baş temsilcisi bu ABD’nin insanlığa da, dünyaya da verdiği zararlar saymakla biter mi? Çok şükür ki çökmez sanılan bu ABD’nin en büyük bankaları, şirketleri peş peşe çöküyor. Kapitalizmin baş temsilcisi ABD’deki bu çöküşler bize kapitalizmin de çökmekte olduğunu müjdeliyor. Bunlar daha öncü depremler, kapitalizmi çökertecek asıl deprem arkadan geliyor. Varsın ABD çöksün, varsın kapitalizm ölsün. Kapitalizmin ölümü, insanlığın düğünü olur!
NE SAĞCI NE SOLCU, BUNLAR PATRONCU!
- Aydın Doğan medyasının yazarları ne patronlarının Hilton arazisiyle ilgili haksız kazanç girişimlerini ne de kağıt dolandırıcılığı iddialarını dile getiremedi. Neler söylemek istersiniz bu konuda?
- Aydın Doğan’ın patronu olduğu medya yedi gazete, üç televizyon, uydudan yayın yapan on kadar kanal ile pek çok dergi ve radyodan oluşuyor. Peki bunların içinde patronları Aydın Doğan’ın Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi kaçağıyla suçlanmasını, patronları Aydın Doğan hakkındaki kağıt dolandırıcılığı iddiasını, patronları Aydın Doğan’ın Hilton arazisiyle ilgili olarak hükümetten haksız kazanç isteklerini dile getirecek bir tek yazar, bir tek yorumcu neden çıkmıyor? Aydın Doğan’ın patronu olduğu medya içinde “solcu” denilen yazarlar da bulunuyor, “sağcı” denilen yazarlar da bulunuyor. Demek ki bunlar ne sağcı ne solcu; bunlar patroncu! Patronları hakkındaki hiçbir suçlamayı yazamayan, patronlarının çıkar ilişkilerini sorgulayamayan medya hiç bağımsız, bağlantısız medya olur mu? Böyle bir medya olsa olsa patronlarının basın bülteni olur! Bir iki istisna hariç maalesef ülkemizde medyanın durumu budur. Ancak ülkemizdeki medyanın en büyük bölümünü oluşturduğu için bu durumdan asıl Aydın Doğan medyası sorumludur. İşte Başbakan Erdoğan, Aydın Doğan için “Hortumlarını kestik diye bize saldırıyor” diyor. Bu demektir ki Başbakan Erdoğan’ın gözünde Aydın Doğan hortumcu! Peki bu konuda patronları Aydın Doğan’ı niye sorgulamıyor bir tek sağcı, bir tek solcu? Patronları Aydın Doğan’ı niye sorgulamıyor bir tek yazar, bir tek yorumcu? Dedim ya, bunlar ne sağcı ne solcu, bunlar patroncu! Hadi sağcıları geçtim; ne de olsa onlar yapıları gereği teslimiyetçidir. Peki yapıları gereği muhalif olmaları, her şeyi sorgulamaları gereken Aydın Doğan medyasının solcuları nerededir? Anlaşılıyor ki onların solculukları patronun kucağında solculuk oynamaktan ibarettir!
SENDİKACILIĞIN KATİLİ SENDİKACILAR!
- CHP milletvekili Bayram Meral’in, bir zamanlar genel başkanlığını yaptığı Yol-İş Sendikası’ndan halen 5 milyar lira maaş aldığı, ayrıca bu sendikaya ait 120 milyar lira değerindeki Mersedes’i de 60 milyar liraya satın aldığı ortaya çıktı. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
- Türkiye’deki sendikacılığın katilidir Bayram Meral gibiler! Bunlar elbirliğiyle Türkiye’de sendikacılığı katlettiler. Nitekim bugün ülkemizde sendikacıların itibarı var mı? Halkın gözünde sendika başkanları birer sendika ağası. Bu sendika ağaları işçilerin parasıyla en pahalı evlerde otururlar, en pahalı arabalara binerler, en lüksünden bir yaşam sürerler. Hatta bazıları işçilerin parasıyla kendilerine metres tutup, çapkınlık ederler. Ve daha çok Türk-İş yöneticilerinden, Türk-İş'e bağlı sendika başkanlarından çıkar bu tipler. Ben vakti zamanında bu sendika başkanlarından en hızlısının marifetlerini ortaya çıkartmıştım. Hatta bu konuda yılın haber ödülünü de almıştım. O zamanlar Türk-İş Genel Sekreteri ve Maden-İş Genel Başkanı olan Şemsi Denizer’in işçilerin parasıyla kendisine dünyanın en pahalı arabalarından biri olan son model bir Jaguar aldırdığını, işçilerin parasıyla en pahalı gece kulüplerinde fink attığını ortaya çıkarmıştım. O nedenle milletvekili olduğu, sendikacılıkla hiçbir ilgisi kalmadığı halde Bayram Meral’in işçilerin parasıyla kendini maaşa bağlatmasına hiç şaşırmadım. Bu konuda ilginç olan ise Bayram Meral’in sendikadan sadece kendisinin değil, eski sendika başkanı Salih Kılıç’ın da ayda 5 milyar lira maaş aldığını açıklamasıydı. Emekli olduktan, milletvekili olduktan sonra bile işçilerin parasına göz diken bu tip sendika başkanlarının işçiye verebilecekleri bir şey var mı? Bence işçiye verecekleri sadece acı. Bunların marifetleri sayesinde sendikacı denince akla sendikacı geliyor! Maalesef bu tip sendikacılar kendi çıkarları uğruna işçileri satarak işçilere sadece acı veriyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.