Halil Mert

Halil Mert

ZİHNİYET, İHANETE DESTEK VE PAŞA…

ZİHNİYET, İHANETE DESTEK VE PAŞA…

Emperyalizm…

En başta da İngiliz Emperyalizmi… Acaba işgal ettiği ve sömürdüğü ya da kontrol altına uşakları aracılığı ile aldığı ülkelerden çıkar mı? Fiziki işgal bitse bile kurumsal işgalini, işbirlikçi kadrolarla sürdürmez mi?

Bu gün Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Mısır gibi İslam Ülkelerine bakın. Hala “Beyaz Adam” üstündür, Avrupalı üstündür. Onların yemek yediği lokantalara giremezsiniz. Girseniz dahi bu büyük hizmetlerinizin, yalakalığınızın sonucudur. Tabii benzerleri diğer sömürge devletlerde de vardır. Avustralya, Kanada vd.

Ülkemde fiziki işgali de yaşadık, zihniyet işgallerini de.

Yeni acımasız seküler yapılar, zihin işgallerinin ve kadrolarının sonucudur. CHP ve zihniyeti zamanın dönüştürme ve coğrafyamızı asimilasyon programının parçasıydı. Sonrasındaki ihtilaller de aynı şekilde. Düşünün 12 Eylül 1980 Öncesi “Vatan ve Millet” diyen Ülkücülerin çektiklerini.. Cezaevlerindeki türlü işkence ve idamları. Aynı şekilde İslamcı ve Milli insanların yaşadıkları hapisler..

Şimdi ise; seküler yapının ılımlıları CHP’nde örgütlendi, radikalleri ve bölücüler HDP ve PKK’da. Hâsılı bu kesimler aynı yolun yolcusu aslında. Kendi seküler ve dışlayıcı ve kaynağı ve kökü dışarıda değerlerini topluma dayatmak, toplumu dönüştürmek, zihinlerdeki yerli, İslami ve Tarihi ne değer varsa tamamını tasfiye etmek.

Bir taraf; “Bayrak inmez, ezan susmaz.” derken diğer taraf camileri yakan, mukaddesat düşmanı, millet ve devlet düşmanı, bölücü PKK’yı destekliyor. Hem de PKK gibi her binene itaat eden, kendisini kullanmayan yabancı gücün kalmadığını bilmelerine rağmen. PKK’nın hedefsiz, ilkesiz, sadece Müslüman Kürt’ü İmanından, değerlerinden ve Müslümanlardan koparmaktan başka bir şey yapmadığını, adi bir cinayet ve katliam örgütü olduğunu bile bile..

Akademisyen bildirisi ilk mi? Hayır! İlk olan ne biliyor musunuz? Ülkemin %90 sessiz çoğunluğu ilk kez sesli olarak tepki gösterdi, gösteriyor.

Bildiriye kimler destek oluyor peki?

Başı ABD’nde yaşayan bir İslami Cemaat.. ABD’de devlet imkânları ile eğitim gören Paşa kızı bir akademisyen… Malum Paşa da ülkeyi yönetenlere tepkili bir zat.. Malum AKPARTİ İktidara gelince sözde laikçiler ve ulusalcılar ellerinde üzerinde Kalpaklı M. Kemal resimli bayraklarla sokağa dökülüp hükümeti ABD ve Batıya uşak olmakla suçlamışlardı. Biz bu kalpaklı bayrakları Gezi Eylemlerinde üzerinde Apo resmi olan PKK bayrakları ile yan yana gördük. Taşıyan elleri de omuz omuza devletin polisine kurşun atarken, taş atarken gördük.

Şimdi Paşam açıklama yapmışlar ve buyurmuşlar. “Ben bildiriye katılmıyorum. Kızım katılmış ta ne olmuş, böyle tahammülsüz bir toplum olduk.” “-Buyrun Paşam tahammül mü dediniz?” Allah aşkına siz şehidin madalya töreninden başı yazmalı anacığını general rütbeli birileri kovarken neredeydiniz?

Birilerinin sürekli bizi aşağılamasına aptal yerine koymasına, en kötüsü de devlet ve milletimizi hedef haline getirip “Katil!” ilan etmesine geçmişte olduğu gibi şahsiyetsizce susmalı mıydık? O zaman iyi toplumuz değil mi Paşam? Yemezler!...

Bu geç kalınmış tepkilerin hesabını yarın Mahkeme-i Kübra’da zannetmeyin ki sadece, muarızlar, işbirlikçiler verecek. Bizim cephemiz, halkımızın bizden, yerli ve milli olduğuna inandığı liderler, kesimler ve öncüler de verecek. Halen tepki verenlere katılmayanlar kesinlikle “Tüyü bitmemiş yetimlere, şehidlere, ecdada yarın Mahkeme-i Kübra’da hesap verecek.” Bilsinler sessiz duranlarda….

Esas olan bizim gibi “Hariçten gazel okuyanların tepkisi..” değildir. İlgili hâkim, savcı vb. ile üniversite yönetimleri, meclis vd. kurumlardaki sorumluların artık sorumluluklarını yerine getirmesidir. Benim bir yurttaş olarak bana küfredenlere verilecek ne bir maaşa ne de bir yurtdışı bursuna rızam yoktur. Biz mağdur halkta sokağa mı dökülelim? İlgililer buna meydan vermemelidir.

Ey Milletim. İmanının da, edebinin de, yurdunun da, devletinin de, askerinin de, polisinin de, şehidinin de, üniversitenin de sahibi sensin. Sen konuş, zalim sussun. Sen yürü zalim dursun. Sen dikil, işgal bitsin. Sen destek ol, irade koy, senin evlatların gereğini yapsın. Cumhurbaşkanımız bu yönü ile de bardağın taştığını dosta düşmana duyurmakta ve çok kararlı davranmaktadır. Milletçe tereddütsüz yanında yer alınmalıdır. Şu anda yiğitçe önde giden bir Lider ve Devlet Adamımız vardır. Asla yalnız bırakılmamalıdır. Ülkem büyüdükçe, düşmanları artacak, hainleri daha da saldırganlaşacaktır. Unutmayın, biz sevdalarımıza ve birbirimize ne kadar bağlı olursak Allah (CC)’ta o kadar bizimle olacaktır.

“Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;

Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez. M. A. ERSOY”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Halil Mert Arşivi