Yeni Yayınlara Göz Atalım
İslamcı gençliğin tarihi açısından bir dönüm noktası olan Akıncılar Derneği’yle
alakalı ele alınan ilk araştırma kitabı olma özelliği taşıyan eserin üst başlığında
‘İslamcı Gençliğin Yazılmamış Öyküsü’ ibaresinin yer aldığı Akıncılar kitabını
kendisi de Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) orijinli Serkan Yorgancılar kaleme
almış.
Kitapta Akıncıların yayın hayatındaki yerlerinden tutun da o yıllarda yaptıkları
haber ve bildirilere varıncaya kadar ulaşabildiği kaynakları değerlendirmiş.
Özellikle üniversitelerde o yıllarda öğrenci olan ve gençlik hareketi içinde
bulunan isimlerle yaptığı görüşmeler dikkat çekmektedir. Yazar yetmişli yılları
anlatırken o günün siyasal olaylarından da bahsederek kronolojik hatırlatmalarla
okuru yönlendirirken kitabın sonundaki görsellerle de geçmiş olayları
değerlendirmektedir.
Mehmet Tezel, Mehmet Tellioğlu, Mehmet Güney, Metin Külünk, Mehmet Ali
Bulut, Ersönmez Yarbay, Yahya Düzenli, Fatih Yurdakul, Nevzat Arabacı,
Hüsnü Kaymaz, Yakup Kaldırım ve Mehmet Ali Tekin gibi dönemin gençlik
liderleriyle yaptığı röportajlarla yazdıklarını desteklemiş
Kapağındaki Özgürlük Anlayışı başlığının hemen altında ‘İtiraz Etmek
Erdemdir’ yazan kitabı TBMM de 22, 23 ve 24. Dönemlerde Kütahya
Milletvekili olarak görev yapan Soner Aksoy’un kaleminden okuyoruz.
Yazarımız birlikte yaşama kültürümüze katkı amacıyla kaleme aldığı
yazılarından müteşekkil kitapta özgürlüğün lügat anlamından çok nasıl olması
gerektiği ifade ederek ülkemizde yaşanılan özgürlüğü ele almadan dünyadan
örneklemelerle özgürlük kavramının ne anlama geldiğine vurgu yapıyor.
Türkiye’de özgürlük bahsine Osmanlıdan başlayarak Tanzimat’la devam eden
zihniyet değişimini, milli kurtuluş harekâtından meclisin açılışına kadar süreçte
yaşanılanları tarihi kaynaklardan edindiği bilgilerden de yararlanarak kendi
süzgecinden geçirdiği yorumlarla ifade edilirken Adalet kavramıyla tarih
içindeki özgürlük düşüncesini Hazreti Muhammed (Sav) döneminin insan
hakları bildirgesi sayılan Medine Sözleşmesi’yle izah eden yazar, günümüz batı
dünyasıyla münasebeti açısından gelinen duruma da açıklık getirmektedir.
Hiç umutsuz olmadık diyen Soner Aksoy özgürlük anlayışını farklı düşüncelerle
ele alırken keşke kitabın sonunda bir ‘Dizin’ le karşımıza çıksaydı daha iyi
olurdu diye minicik bir tenkitimizi de umarız özgürlük bağlamında düşünerek
bize kızmaz diyorum.
Ömer Vehbi Hatipoğlu ‘İslamcıların Kürt Sorunu Algısı’nı aynı isimle geniş
biçimde ele alıyor. Ülkemizde otuz yılı aşkın bir süredir adı konulamadan
devam eden Kürt meselesini ele alan eserde Hatipoğlu’nun bugüne kadar
savunmakta olduğu düşüncelerinin yer alırken Osmanlı İmparatorluğu sonrası
yaşanılan ‘ulus’ devlet politikasının bugün gelinen noktada eksiklerinin olduğu
ifade edilmiş.
Yazar kaynaklara dayalı olarak kaleme aldığı yazılarından da alıntılarla daha
önce aynı konularda yayınlanan eserlerine başvurarak adeta ‘Ben demiştim’
teziyle haklılığının keşke yaşanmaması gerektiğinin altını çiziyor.
Hatipoğlu yaşadığı yöre insanlarının sıkıntılarından söz ederek onların
yaşadıkları şartların düzeltilmemesinden terörist örgütlerin ekmeğine bir nevi
yağ sürülmüş olabileceğini iddia ederken bugün gelinen noktada bu
yaşanılanların evvelce farklı dillerle devlet otoritesine anlatıldığını ama siyasetin
ana merkezinde bulunanların bu sorunlara bilerek-bilmeyerek göz yumduklarını
ifade ediyor.
Kürt sorununa ilişkin sayısız teşhis ve tespitin, çözüm önerisin inançlı kesimden
geleceğinin altını çizerken İslami duyarlılıkla ele alınan her konunun
çözülememe gibi bir durumu olamaz muhakkak halledilir diyerek kesin çözüm
önerisinde de bulunmaktadır.
Yaklaşık otuz yıldır bu konuda kafa yoran ve bugüne kadar bu konuyla alakalı
eserlerin yanı sıra yetiştiği ortam itibariyle de Kürt meselesine en çarpıcı
çözümleri sunan Ömer Vehbi Hatipoğlu’nun kitabının bugünlerde altı çizilerek
okunması gerektiğini belirtmek isterim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.