“Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime de hikmet verilirse ona çok hayır verilmiş olur. Bundan ancak akıl sahipleri ibret alır.”[1]

Açıklama:

İnsan sosyal bir varlıktır… Gerek insanlarla gerek doğadaki diğer canlılarla huzurlu bir şekilde yaşaması için bazı bilgi birikimi ve tecrübeye ihtiyaç duyar… Bilgi ve tecrübe bazen işe yaramayabilir… Konuşulması gereken yerde susmayı, susması gereken yerde de konuşmayı daha doğru görmesi gibi…

Nerede, kiminle nasıl iletişime geçeceği, işlerini yerli yerince yapabilmek, sosyal ilişkilerde hata oranını minimum düzeye indirmek için hikmet denilen bir nimete sahip olmak alzım… Bu ayeti İmam Taberi kısaca şöyle özetler;

“Allah, hikmeti yani anlayışı, sözünde isabetli olmayı, işi yerli yerince yapmayı kullarından dilediğine verir. Kime de hikmet verirse, yani kime de an­layışı, söz ve davranışlarında isabetli olma kabiliyetini verirse şüphesiz ki o kimseye çokça hayır verilmiş olur. Bunları ancak akıl sahipleri düşünüp öğüt alırlar”

Allah’u Teâlâ adaleti gereği insanlara şöyle seslenir:

“Rabbim, bana hikmet bahşet ve beni salihler zümresine kat.”[2]

Yani: “Ey insanlar!... Hikmet melekesinin dağıtımına da Ben bakıyorum… Hepiniz benden hikmeti isteyin…!”

Ve insanlardan bazıları Allah’tan hikmeti ister… Ama her isteyene de Allah vermez!:

“Allah, hikmeti dilediğine verir…”

Allah hidayeti de hikmeti de dilediğine verir… Bu hikmeti okul okumamış bir köylüye de verebilir, bir fakire de verebilir… Bir gence de verebilir, bir yaşlıya da verebilir… Hikmet öyle bir şeydir ki ne bunu kitaplardan devşirebilirsin ne de ataların tecrübesinden… Hikmet, aynı hidayet gibidir; “verilir, alınmaz!”

Bu Allah’ın hem mutlak otoriterliğini gösterir, hem de Allah kullarına varlığını hissettirir…

Allah’u Teâlâ hikmeti gereği hikmet dağıtımı yaparken ne yaşa bakar ne de cinsiyete… Hiç kimsenin ummadığı kişilerden bazılarına hikmeti verir ve o verdiği kişileri tanıyanları şaşırtır…!

Artık o kişi ileri görüşlü, ne yaptığını bilen, Allah’ın ve diğerlerinin haklarını gözeten, adaletli, sevecen bir kişi haline gelir… Gerçekten de hem dünya hem de ahirette kişiye fayda verecek büyük bir nimet… Evet, bu büyük nimetin dağıtıcısı de Allah’u Teâlâ’dır…

Allah’u Teâlâ bu dünyada kimi mutlu etmek istiyorsa ona hikmet nimetini verir… Çünkü Allah mutlak otoriterdir…