“Ebu Temîme’nin kavminden bir adamdan; rivayetine göre o Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellemin yanına geldi. Şöyle dedi:

-Sen Allah’ın Resulü müsün? Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem:
-“Evet” buyurdu. Adam:
-İnsanları neye davet ediyorsun? Diye sordu. Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
-“Ben Allah’ın Resulüyüm. (O öyle bir Allah ‘tır ki) sana bir zarar gelse de kendisine dua etsen o zararı senden giderir. Sana bir kıtlık yılı gelse de kendisine dua etsen o yılı senin için verimli hale getirir. Eğer susuz ve kıraç bir yerde ya da bir çölde iken bineğin kaybolsa da kendisine dua etsen onu sana geri getirir.” Ebu Temime dedi ki: Bunun üzerine o adam Müslüman oldu.

Bu hadisi okumadan önce saat tuttum ve Resulullah aleyhisselamın yaklaşık yirmi iki saniyelik bir anlatımla hidayetine vesile olduğunu gördüm…

Hadi diyelim ki resulullah aleyhisselam tane tane konuştu ve bu konuşma bir dakika sürdü… Demek ki bir dakikalık zaman zarfında bile hidayete vesile olunabiliniyormuş…

Allah-u Teâlâ yeter ki bir insanın hidayetini istemiş olsun… O kişinin doğru bir adrese gitmesini diler ve ona hidayet kapılarını açar… Kim olursa olsun hidayetinin şifresi davetçinin değil, Allah’ın yanındadır. Allah dilemedikten sonra efendimiz aleyhisselam’ın amcasına bile kimse hidayet müjdesi veremez…

Bu hadisimizde en kolay bir hidayet kıssasına şahit oluyoruz. İslam davetçisinin davet için çok da zorlanmadığını görüyoruz. Bu, bir İslam davetçisini oldukça umutlandırır… Demek ki hidayete vesile olmak için aman aman bir bilgi birikimine gerek yokmuş. -Tabi bu bizi ilimden uzaklaştırmamalı.- Yeter ki sahih bir bilgiyi uygun zeminde ve muhatabımızın anlayacağı bir üslupla sunalım…

Allah’ın resulü aleyhisselam’ın davetteki üslubuna baktığımızda Allah- insan ilişkisini kurmaya çalıştığını görürüz…

1- Sana isabet eden zararı sadece Allah giderterek seni rahatlatır… Yani Allah, seni rahatına kavuşturur…

2- Kıtlık gelse, sen ve malın zarar görür… Bu kez Allah seni rahatına kavuştururken, malını da sana tekrardan ikram eder…

3- Ölümle burun buruna kaldığında seni sadece Allah korur…

Bu gibi anlatımlarda muhatabınıza hem Allah’ın varlığını hissettirmiş olursunuz hem de Allah’a karşı hüsnü zan beslemesine vesile olmuş olursunuz…

Allah-insan ilişkisi kurulduktan sonra kişi ister istemek yönünü Allaha çevirecektir… O saatten sonra artık dua etmek çok daha anlam kazanacaktır….